Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Şeyh Abdulvehhab’ı ilahlaştırmamalıyız

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Şeyh Abdulvehhab’ı ilahlaştırmamalıyız
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Şeyh Abdulvehhab’ı ilahlaştırmamalıyız

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Şeyh Abdulvehhab’ı ilahlaştırmamalıyız

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın radikalizmle yüzleşmek ve dengeli (mutedil) İslami anlayışı teşvik etmekten bahsetmesi ilk değil. Prens Selman önceki gün verdiği röportajda, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamında geçen 5 yılın ardından İslami anlayışı inşa eden kavramlar konusunda detaylı açıklamalar yaptı.

Kur’an anayasamız
Veliaht Prens, devlet televizyonunun yanı sıra önde gelen Arap televizyon kanallarında yayınlanan ve Abdullah el-Mudifer’e verdiği röportajında, ​ Kur'an-ı Kerim'in Suudi Arabistan’ın anayasası olduğunu ve Temel Yönetim Yasası'nın bunu şart koştuğunu ifade ederken, radikalizm yanlısı bir tutum sergileyen herkesin suçlu olduğunu ve yargılanacağını yineledi.
Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, son beş yıl içerisinde ülkesinin kültürel açılımlar, sosyal reformlar ve eğitim müfredatındaki değişiklerin yanı sıra radikalizmle yüzleşme konusunda elde edilen başarılara değindi. Röportajda dengeli (mutedil) İslam’a da atıfta bulunan Veliaht Prens, “Sadece 1979 yılında olduğumuz yere dönüyoruz. Dünyaya, tüm dinlere, tüm geleneklere ve halklara karşı açık mutedil bir İslam sunuyoruz” diyerek Suudi Arabistan nüfusunun yüzde 70’inin 30 yaşın altında olduğunu ve hiçbir yıkıcı düşünceyle 30 yılını boşa harcamayacağını kaydetti ve “Hemen bugün o radikalizmi yok edeceğiz” dedi.

Ölçümüz rivayetler değil Kur’an ve Sünnet
Gerçekleştirdiği son tv röportajında, “Alimlerin ilahlaştırılması” olarak tanımladığı aşırı muhafazakarlığı reddederek, sosyal ve kişisel meselelerde güncel içtihatların ve Kur’an-ı Kerim’in uygulanması gerektiğini ifade etti.
Din’de asıl ölçünün Kur’an ve mütevatir ameli Sünnet olduğunu ifade eden Prens, tek ravi zinciriyle bize ulaşan (Haber-i Ahad) hadis rivayetlerinin zan ifade ettiğini ve Dinin temel ölçüsü olmayacağını vurguladı.
Prens, içtihat kapısının açık olduğunu, içtihatlara referansın ise haber-i ahad rivayetler değil Kur’an ve mütevatir sünnet olduğunu kaydetti.

Muhammed Bin Abdulvehhab’ı ilahlaştırmamalıyız
Açıklamalarında içtihadın önemine vurgu yapan Veliaht Prens, “Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab, mezarından çıkıp bizi onun metinlerine bağlı kaldığımızı, aklımızı içtihada kapattığımızı ve onu tanrılaştırdığımızı ya da aşırı övdüğümüzü görse buna itiraz ederdi. Dinin hükümleri konusunda kendimizi bir ekole veya belirli bir kişiye bağlayamayız. Her fetva, zamana, yere ve anlayışa göredir” ifadelerini kullandı.
Suudi Veliaht Prensi röportajında yalnızca dini radikalizmden bahsetmeyip, Arap ulusal projesi, sosyalizm, komünizm ve bölgedeki birçok aşırılık yanlısı grubun şu ya da bu şekilde Suudi Arabistan’a girdiğini ve bunun talihsiz sonuçlara yol açtığını dile getirdi.
Bu bağlamda Suudi yazar Arif el-Mesud Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yaklaşımlarının Suudi gençliğinin ruhunda yankılandığını söyleyerek, ülkesinin 1950’li yıllarda eğitim alanına akın eden Müslüman Kardeşler teşkilatı mensuplarından mustarip olduğunu ve bunun Suudi Arabistan’ın izlediği yaklaşımı kırmaya çalıştığını bildirdi. Mesud, ülkesinin radikalizm yanlısı akımlarla yüzleşmesi, kalkınmayı teşvik etmesi ve terörizmi kırmaya çalışmasının örneklik haline geldiğini söyledi.
Veliaht Prens’in Suudi Arabistan 2030 Vizyonu duyurusunun ardından geçen 5 yıllık süre zarfında ılımlılık, mutedil olma ve aşırılıkla mücadeleyi ilişkilendirdiği açıklamasında, ülkesinde muhafazakar ideolojinin varlığının ülke geleceğine yük olduğunu ifade etti. Prens Selman açıklamasında, “Muhafazakar ideolojinin varlığıyla ilerleyemiyoruz. Eğer milyonlarca kişiye istihdam sağlanmasını ve işsizlik oranlarının düşmesini, ekonominin büyümesini ve gelirlerin artmasını istiyorsanız aslında dünyevi çıkarları olan bu aşırı muhafazakar söylemin ortadan kaldırılması gerekir. Bu insanların şu ya da bu şekilde İslam dinini ve hoşgörülü ilkelerimizi temsil etmediklerinden bahsetmiyorum bile” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Hindistan ve Pakistanlı mevkidaşlarıyla gerginliğin azaltılmasını görüştü

 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Hindistan ve Pakistanlı mevkidaşlarıyla gerginliğin azaltılmasını görüştü

 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, bugün Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginliğin azaltılması, durumun yatıştırılması ve iki ülke arasındaki devam eden askeri çatışmaların sona erdirilmesi yönündeki çabaları görüştü.

Bu, bugün Hindistan Dışişleri Bakanı Dr. Subrahmanyam Jaishankar ve Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ishak Dar ile yapılan iki telefon görüşmesiyle gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Bin Ferhan, her iki görüşmede Suudi Arabistan'ın bölgenin güvenlik ve istikrarına olan bağlılığını ve her iki dost ülkeyle yakın ve dengeli ilişkilerini teyit etti.

Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cübeyr, Krallık yönetiminin talimatıyla 8 ve 9 Mayıs tarihlerinde Hindistan ve Pakistan'ı ziyaret etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, perşembe akşamı yaptığı açıklamada, söz konusu adımın Krallığın gerginliği azaltma, devam eden askeri çatışmaları sonlandırma ve tüm anlaşmazlıkları diyalog ve diplomatik kanallar aracılığıyla çözme çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, perşembe günü İslamabad'da Bakan Adil el-Cubeyr'i kabul etti ve ikili, Pakistan ile Hindistan arasında Güney Asya'daki güncel gelişmeleri görüştü.

Pakistan Hükümeti'nden yapılan açıklamada, Şahbaz Şerif'in, İki Kutsal Caminin Koruyucusu Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a takdirlerini ilettiği ve iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin olumlu seyrinden duyduğu memnuniyeti dile getirdiği belirtildi.

Hindistan'ın, 22 Nisan'da Hindistan kontrolündeki Keşmir'de gerçekleşen saldırıya yanıt olarak çarşamba günü Pakistan topraklarına düzenlediği hava saldırılarından bu yana iki ülke arasında füze saldırıları, topçu atışları ve insansız hava araçları (İHA) saldırıları devam ediyor. Hindistan, Pakistan'ı turistik kent Pahalgam'da 26 kişiyi öldürmekten şüphelenilen "terörist gruba" destek vermekle suçlarken, İslamabad olayla herhangi bir ilgisi olduğunu kesin bir dille reddediyor. Pakistan, iki ülke arasında son yirmi yılda yaşanan en şiddetli askeri çatışmada, Hindistan'ın füzelerine karşılık verdi. Uluslararası toplum ise Pakistan ve Hindistan'a itidal çağrısı yapmaya devam ediyor.