Netanyahu başbakanlık yarışında puan kaybetti

İsrail’de aşırı sağın lideri Bennet ile İslami hareket lideri Abbas arasında bir toplantı yapıldı

Netanyahu, 2019'un sonunda Tel Aviv'deki Likud destekçilerine yaptığı konuşma sırasında (AFP)
Netanyahu, 2019'un sonunda Tel Aviv'deki Likud destekçilerine yaptığı konuşma sırasında (AFP)
TT

Netanyahu başbakanlık yarışında puan kaybetti

Netanyahu, 2019'un sonunda Tel Aviv'deki Likud destekçilerine yaptığı konuşma sırasında (AFP)
Netanyahu, 2019'un sonunda Tel Aviv'deki Likud destekçilerine yaptığı konuşma sırasında (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, partisinden ve bloğundan bile ağır eleştirilere maruz kaldıktan ve  aşırı sağcı rakibi Naftali Bennett'in karşı bloğa katılması için Birleşik Arap Listesi'nin (Ra'am) lideri Mansur Abbas ile görüşmesinin ardından geri adım atarak,  koalisyon ortağı Mavi-Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) lideri ve Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Adalet Bakanı olarak atanmasını onayladı. Netanyahu bu adımla kendisine yönelik saldırıyı yumuşatsa da, aynı zamanda başbakanlık pozisyonunu korumak için girdiği yarışta yeni zayıf noktalar da kaydetti. Karşı tarafın liderleri, alternatif bir hükümet kurma yolunda hızla ilerlediklerini açıkladılar. Netanyahu, kendisine yakın bir isim olan milletvekili Ofir Akunis'i yasadışı bir şekilde atamaya karar verdiğinde yargı ile doğrudan bir çatışmaya girmişti. İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, söz konusu oylamayı "yasa dışı" olduğu gerekçesiyle reddetmişti. Likud ve Kahol Lavan arasındaki koalisyon anlaşmasına göre bakanın Kahol Lavan’dan biri olması gerekiyor. 
Netanyahu, Mandelblit’e sert sözlerle eleştirdi ve güvenilirliğini sorguladı. Ancak sonuç olarak, kendi partisi ve kampı içinde bile geniş bir eleştiri kampanyasına maruz kaldı. Netanyahu’ya yakın isimler ona geri adım atmasını tavsiye etti. Sonunda Netanyahu 3 aydır reddettiği Gantz'ın atanmasını onayladığını duyurdu. Ardından dün (Çarşamba), atamanın onaylandığı acil durum toplantısı çağrısında bulundu.
Netanyahu'yu destekleyen hükümet koalisyonunda üst düzey bir yetkili, çatışma hakkında yaptığı açıklamada, ‘ağır yaralarla sona erdiğini’ belirtti. Netanyahu'nun bu konudaki tutumunun kendisine ciddi siyasi ve adli açıdan zarar verdiğini ve geri çekileceğini duyurarak zararı azaltmaya çalıştığını ifade etti. “Netanyahu, Akunis'i atama kararını dondurmaya karar veren mahkeme ile gereksiz bir çatışmaya girdi. Mahkeme Netanyahu'nun kararının yasadışı olduğunu ve bu nedenle geçersiz bir karar olduğunu belirten bir emir çıkardı.”
Netanyahu'nun yoldaşlarının desteği olmadan tek başına savaştığı bu savaşın karşı kampa fayda sağladığı ve hem Naftali Bennett hem de Tikva Hadasha (Yeni Umut) Partisi lideri Gideon Saar'ın şu anki muhalefet lideri Yair Lapid ile alternatif bir hükümet kurmak için görüşmeler yapmaya geri dönmesini kolaylaştırdığı kaydedildi. Lapid yaptığı açıklamada, "Netanyahu kör gibi davranıyor. Hiçbir şey görmüyor. Bu şekilde, iki gözü ve bir beyni olan herkese, yasaya saygılı hiçbir politikacıya ortak olmaya uygun olmadığını bir kez daha göstermiş oldu” dedi.
Netanyahu’nun hükümet kurma girişimlerini durdurma çabaları çerçevesinde sağ bloğun lideri Naftali Bennett dün ilk kez Birleşik Arap Listesi'nin (Ra'am) lideri Mansur Abbas ile bir araya geldi.
İki parti tarafından yapılan ortak açıklamada, toplantının Bennett’in Knesset’teki ofisinde yapıldığı belirtilerek, iki partinin güncel siyasi olaylara yönelik tutumlarının ele alındığı kaydedildi. Ayrıca görüşmenin olumlu bir atmosferde yapıldığı ifade edildi. Sağ bloktan bir kaynak, Bennett'in bu toplantı ile Arap temsilciler tarafından dışarıdan desteklenecek merkez ve sol partilerle bir hükümet kurulmasını kabul etme isteğini açıkça göstermek niyetinde olduğunu belirtti. Bennett’in amacının, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'i Lapid veya Bennett veya her ikisi tarafından yönetilen alternatif bir hükümet kurmak için gerçek bir fırsat olduğuna ikna etmek olduğunu vurguladı.
Bennett, Mansur Abbas ile görüşmesinin ardından Gideon Saar ile bir araya geldi. Buna paralel olarak Lapid, Tikva Hadasha’dan Knesset üyesi Ze'ev Elkin ile bir araya geldi. Lapid'e yakın kaynaklar, iki taraf arasındaki farklılıklara rağmen Netanyahu'ya tanınan görev süresinin sonuna kadar (gelecek Salı) bir anlaşmaya varmak amacıyla Netanyahu'ya karşı çıkan kamptaki taraflar arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini belirtti. Bezalel Smotrich'in başkanlık ettiği Dini Siyonizm Listesi, Bennett'in Abbas'la görüşmesinden yararlanarak Bennett’e karşı yoğun bir kışkırtma kampanyası başlattı. Dini Siyonizm Listesi lideri, "Abbas ile bir hükümet Hamas ile bir hükümet demektir” dedi. Kaynaklar, Netanyahu'nun Cumartesi günü sokaklara pankartlar ve sinagoglarda dağıtılan broşürler asan ve sol bir hükümetin lehine sağdan ayrılmamalarını talep eden Yamina Partisi’nden Knesset üyesi Ayelet Şaked'in temsil ettiği zayıf bir nokta bulduğunu söyledi. 
Dini Siyonizm Listesi’nin kampanyası, Bennett'in seçim kampanyası sırasında yaptığı açıklamalardan alıntılar içeriyor: "Hiçbir koşulda, Yair Lapid başkanlığında bir hükümetin kurulmasına ne normal yolla ne de başka bir şekilde izin vermeyeceğim. Çünkü basit bir nedenden ötürü, O da benim sağdan ve onun ise sol bloktan olması. Değerlerime aykırı hareket etmem."



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.