Viyana’daki üçüncü tur müzakereler, nükleer anlaşmanın canlandırılması için atılacak pratik adımların habercisi

ABD heyetinin Viyan’a gitmesiyle birlikte üçüncü tur görüşmeler ciddi bir sürece girdi.

Viyana’da nükleer anlaşma görüşmelerine ev sahipliği yapan otelin karşısındaki İran karşıtı gösterilerin önünde duran bir polis memuru (AFP)
Viyana’da nükleer anlaşma görüşmelerine ev sahipliği yapan otelin karşısındaki İran karşıtı gösterilerin önünde duran bir polis memuru (AFP)
TT

Viyana’daki üçüncü tur müzakereler, nükleer anlaşmanın canlandırılması için atılacak pratik adımların habercisi

Viyana’da nükleer anlaşma görüşmelerine ev sahipliği yapan otelin karşısındaki İran karşıtı gösterilerin önünde duran bir polis memuru (AFP)
Viyana’da nükleer anlaşma görüşmelerine ev sahipliği yapan otelin karşısındaki İran karşıtı gösterilerin önünde duran bir polis memuru (AFP)

ABD heyetinin dün Avusturya’nın başkenti Viyana’ya ulaşmasıyla birlikte ABD-İran dolaylı müzakerelerin üçüncü tur görüşmeleri başladı. Avrupalı heyetler ve uzmanlardan oluşan üçüncü komite İran ve ABD heyetleri arasında ikili görüşme maratonları gerçekleştirirken, nükleer anlaşmaya dönmek amacıyla yapılacak anlaşmanın maddeleri yazılmaya başlandı.
Geçen hafta kurulan ve birinci ile ikinci komitelerin üzerinde uzlaştığı pratik düzenleme ve adımları inceleme görevi verilen üçüncü komite dün ilk kez toplantı. Üçüncü komitenin ilk görevi Washington’un kaldıracağı yaptırımları tespit etmek, ikinci görevi ise Tahran’ın yeniden bağlı kalacağı taahhütleri belirlemek.
Üçüncü tur görüşmeleri önceki gün İran ile 4+1 ülkeleri (ABD dışındaki uluslararası güçler) arasında yapılan toplantıyla resmi olarak başladı. ABD heyeti ise dün Viyana’ya ulaştı. Viyana’daki görüşmelerde ABD heyetine başkanlık eden Robert Malley, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin İran ile nükleer anlaşmayı canlandırmak için süren müzakerelerin sonuçlarına katılmaları amacıyla Viyana’ya geçmeden önce video konferans yoluyla KİK üyesi ülkelerin yetkilileriyle görüştü.
Rus medyasında yer alan haberlere göre, Rusya'nın Viyana'daki uluslararası kuruluşlar nezdindeki daimi temsilcisi Mihail Ulyanov, nükleer anlaşmaya dönme meselesini görüşmek üzere bugün ABD heyetiyle bir toplantı düzenleyeceğini bildirdi. Rus ve Amerikan heyetleri geçen hafta ikinci tur müzakereler sırasında görüş alışverişinde bulunmak için ikili görüşme gerçekleşmişti.
Üçüncü tur müzakere görüşmelerin odağında ABD’nin İran üzerindeki yaptırımlardan kaldırma ihtimali bulunanların belirlenmesi bulunacak. Bu mesele, Trump yönetiminin İran’a uyguladığı ve hepsi de nükleer anlaşmayla doğrudan bağlantılı olmayan yaptırımların sayısının oldukça fazla olması nedeniyle çok karmaşık görünüyor. Bu nedenle ABD yaptırımları 3 gruba ayırdı. Birinci grupta hemen kaldırılacak yaptırımlar, ikinci grupta üzerinde müzakere edilecek yaptırımlar ve üçüncü grupta kaldırılmayacak yaptırımlar yer alıyor. Üçüncü grup yaptırımların özellikle Devrim Muhafızları ile bağlantılı. Viyana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Heinz Gartner, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İran’ın, ABD’nin kaldırmasını istediği yaptırımlarla ilgili önceliklerini belirlediğini belirterek, İran’ın başmüzakerecisi Abbas Arakçı’nın Tahran’dan Viyana’ya gittiğinde kendisine eşlik eden heyetteki isimlerin bu önceliklerin habercisi olduğunu söyledi. Gartner’in aktardığına göre, Arakçı’ya eşlik eden heyette İran Merkez Bankası ve Petrol Bakanlığı yetkilileri bulunuyor.
Gartner, “İran halen resmi olarak ABD yaptırımlarının tamamının kaldırılmasını istiyor ama aynı zamanda önceliklerini de belirlemiş durumda. Yani İran, Washington’un tüm yaptırımları tek seferde kaldıramayacağını biliyor. İran esasında petrolünü satmak istiyor ve (İran bankalarının) uluslararası para transfer sistemi SWIFT’e yeniden girmesini istiyor” diye konuştu.
Gartner, İran’ın ‘iyi niyet göstergesi’ olarak uranyum zenginleştirme oranını ilk etapta yüzde 60’tan yüzde 20’ye ve ardından nükleer anlaşmada öngörülen yüzde 3.67 oranına düşürmesini ihtimal dahilinde gördüğünü söyledi.
Fakat halen varlığını koruyan sorunların, ABD’nin kaldıracağı herhangi bir yaptırımdan daha derin olduğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra atılacak adımların sırasının belirlenmesi de halen çözüm bekliyor. Bu meseleyi çözme görevi üçüncü komiteye verildi. Ayrıca müzakerecilerin anlaşmaya dönecekleri tarih konusunda da ihtilaflar bulunuyor. Gartner, “İran açısından önemli olan meselelerden biri, Trump’ın anlaşmadan çekildiği 2018’e dönmektir. ABD ise 2015’e dönmek ve yeniden başlamak istiyor. Çünkü İran’ın yükümlülükleri bundan (nükleer anlaşmadan) daha uzun sürecek” dedi.
Bununla birlikte, müzakerecilerin zaman kazanmak ve anlaşmaya varmak amacıyla mümkün olduğunca uzatma konusunda anlaştıkları bu turda anlaşmanın yürürlüğe girme tarihiyle ilgili son noktanın konulmayacağı ve ABD’nin İran yaptırımlarına odaklanılacağı tahmin ediliyor.
Müzakerelere katılan devletler, Mayıs’ın son haftasını müzakerelerin bitiş tarihi olarak belirledi. Nitekim bu karar yalnızca Haziran ayında İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacak olmasından değil aynı zamanda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Sekreteri’nin İran ile Şubat’ta yaptığı anlaşmanın sona erecek olmasından kaynaklanıyor. Söz konusu anlaşma UAEA denetçilerinin temel denetleme çalışmalarını 22 Mayıs’a kadar sürdürmesine izin veriyor. İran, ABD ile nükleer anlaşma konusunda bir anlaşma yapılmaması halinde bu tarihten itibaren denetleme faaliyetlerine tamamen son vereceği hususunda uyarıyor. Prof. Gartner, “Mayıs bitmeden önce bir anlaşmaya varılması halinde bu tarih uzatılabilir. Çünkü göreceli bir tarih. Kısa zamanda çözülmesi zor olan çok sayıda ihtilafın halen devam ettiği dikkate alınırsa bu tarihin uzatılmasına ihtiyaç var” diye konuştu.
Ancak katılımcı taraflar devam eden tüm bu zorluklara rağmen siyasi iradenin ğ olumlu bir durum şeklinde değerlendiriyor. Gartner, “Siyasi iradenin olması, mevcut zorluklardan daha önemlidir” değerlendirmesinde bulundu. Gartner, ikinci tur görüşmelerinden önce Natanz nükleer tesisinde meydana gelen patlamaya (ki ikinci turu asla etkilemedi) ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e ait ses kaydının üçüncü turdan önce sızdırılmasına rağmen müzakerelerin devam etmesinin bu iradeye işaret ettiğini söyledi.
Şu anki siyasi atmosferi, nükleer anlaşmanın imzalandığı 2015’te hakim olan atmosfere benzeten Gartner, “ABD Başkanı Barack Obama ve İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani bir fırsat olduğunu hissettiklerinde ondan faydalandı ve bu da anlaşmayla sonuçlandı” dedi.



Alaska zirvesi yaklaşırken: “Rusya, nükleer füze testine hazırlanıyor”

Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
TT

Alaska zirvesi yaklaşırken: “Rusya, nükleer füze testine hazırlanıyor”

Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)

Yarın ABD'nin Alaska eyaletinde düzenlenecek Washington-Moskova zirvesi öncesinde Rusya, füze testine hazırlanıyor.

Reuters'ın aktardığına göre nükleer başlık taşıyan ve nükleer enerjiyle çalışan 9M730 Burevestnik seyir füzesi için test hazırlığı yapılıyor.

Kaliforniya merkezli Middlebury Enstitüsü'nden Jeffrey Lewis ve Virginia merkezli araştırma kuruluşu Deniz Analizleri Merkezi'nden (CNA) Decker Eveleth, uydu görüntülerini inceleyerek hazırlık çalışmalarına dair bilgileri paylaştı.

Görüntülerde Barents Denizi'ndeki Novaya Zemlya takımadalarında yer alan Pankovo test sahasında yoğun faaliyet yürütüldüğü dikkat çekiyor. Personel sayısının artırıldığı, önceki testlerde görülen gemi ve uçakların test sahasında olduğu aktarılıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Altın Kubbe (Golden Dome) füze savunma kalkanı sistemini duyurmasından sonra Moskova'nın bu füze projesine verdiği önem arttı.

Rusya lideri Vladimir Putin, füzenin "yenilmez" olduğunu savunuyor ancak uzmanlar, silaha dair net veriler olmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca füzenin uçuş rotasında radyasyon yayabileceğine işaret ediliyor.

Washington merkezli sivil toplum kuruluşu (STK) Nükleer Tehdit Girişimi'nin (NTI) verilerine göre Burevestnik, bilinen 13 testten yalnızca ikisinde kısmi başarı gösterdi.

Diğer yandan Guardian'ın aktardığına göre, zirvenin düzenleneceği Alaska eyaleti sakinleri endişeli. ABD, Alaska topraklarını Rus İmparatorluğu'ndan 30 Mart 1867'de 7,2 milyon dolara satın almıştı. 

Putin ve Trump arasındaki zirve, Alaska eyaletindeki Anchorage kentinde yer alan Elmendorf–Richardson Üssü'nde düzenlenecek.

Alaska'nın en büyük şehri olan Anchorage'ın nüfusu 300 bine yakın. Kentteki bazı yurttaşlar, zirve nedeniyle tüm dikkatlerin şehre yönelmesinden rahatsız. Kreş sahibi Colleen Heaney-Mead, "Bunun bir parçası olmak istemiyoruz" diyor.

Ancak bu, şehirde düzenlenen ilk yüksek profilli görüşme değil. Çin lideri Şi Cinping, 2017'te Trump'la Florida'daki görüşmesinin ardından yerel mutfağı tatmak için Anchorage'a uğramıştı. Bundan iki yıl sonra da Şi ve eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden diplomatlar şehirde görüşme düzenlemişti.

Trump, pazartesi günkü basın toplantısında Alaska'daki görüşme için iki kez "Rusya'ya gideceğim" ifadesini kullanmıştı. Heaney-Mead, 79 yaşındaki liderin gafının "paniğe yol açtığını" söylüyor:

Buna Alaskalıların hicivle karışık bir tepkisi var, 'Lütfen bizi geri satmayın' diyoruz.

Anchorage'da uzun süredir politika muhabirliği yapan Matt Acuna Buxton da hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından tutuklama emri bulunan Putin'in şehri ziyaret etmesinden dolayı Alaskalıların memnuniyetsiz olduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian