Tunus’un Hindistan mutasyonuna ilişkin endişeleri

Tunus’un Hindistan mutasyonuna ilişkin endişeleri
TT

Tunus’un Hindistan mutasyonuna ilişkin endişeleri

Tunus’un Hindistan mutasyonuna ilişkin endişeleri

Fransa ve bazı komşu ülkelerinde Hindistan mutasyonuna ilişkin artan vakalar, Tunus Sağlık Bakanlığı’nın özellikle Avrupa’dan Tunus’a gelen yolcular noktasında, Turizm, Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları ile bir toplantı yapmasına neden oldu. Tunus Sağlık Bakanı Fevzi Mehdi, Tunus’un tamamen kapanma olasılığının henüz bulunmadığını, Tunus’taki epidemiyolojik duruma göre söz konusu karara başvurulabileceğini belirtti.
Bazı sağlık yetkilileri, özellikle Fransız ve İtalyan yetkililerin kendi ülkelerinde Hindistan mutasyonuna ilişkin tespit edilen vakalar ışığında, koronavirüsün yeni varyantlarının yayılması konusundaki ciddi endişelerini dile getirdi. Hindistan mutasyonuna ait vakaların Almanya, İrlanda, Hollanda, İsviçre ve Birleşik Krallık’ta da görüldüğü bildirildi. Tunus mutasyonlu virüsün turizm sezonunda Tunus’u ziyaret edecek gurbetçiler veya turistler aracılığıyla ülkeye sızmasından korkuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Kovid-19 mutasyonlarını sınıflandırdığı belirtildi. Söz konusu mutasyonlar arasında en tehlikeli Hindistan, İngiliz, Brezilya ve Güney Afrika varyantlarının olduğu bildirildi. Koronavirüsle Mücadele Bilim Kurulu daha önce Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği yerlerde zorunlu karantina uygulaması, gelen yolcuların bu noktalarda ikamet etmesi ve zorunlu karantina başlangıcından itibaren beşinci ve yedinci günler arasında yapılacak bir test ile 72 saati geçmeyen negatif test sonucunun gösterilmesi dahil olmak üzere bir takım önlemler açıklamıştı. Alınan kararlar arasında, Tunus’un başkentinin kuzey banliyölerindeki La Goulette limanı üzerinden Tunus’a yolcu girişinin 3 ila 21 Mayıs arasında durdurulması da bulunuyor.
Koronavirüsle Mücadele Bilim Kurulu üyesi Emanullah el-Mesadi, “Tunus’ta şuanda baskın olan İngiliz mutasyonu vaka sayılarının yüzde 80’ninden fazlasını oluşturuyor” dedi. Mesadi, “Bu varyant, 30 ila 50 yaş arasındaki yaş grubunu etkiledi. Bu yaş grubu arasında tedavi gören çok fazla vaka var. Ve birçok ölüm kaydedildi” ifadelerini kullandı.
Tunus’taki epidemiyolojik duruma ilişkin konuşan Mesadi, “Tunus’taki ölüm oranları çok yüksek. Ölüm oranları yüz bin kişide 88,8’e yaklaşıyor” açıklamasını yaptı.
Mesadi konuşmasının devamında, “Sağlık sistemi, tıbbi ve paramedikal çerçevelerin psikolojik ve fiziksel tükenmesi, tıbbi kaynakların ve ilaçların tükenmesi dahil olmak üzere birçok düzeyde sıkıntı yaşıyor” dedi.
Basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Devlet hastaneleri normal dönemlere göre mevcut hasta sayısının artması ve tüketim oranını 6 kat artırması sebebiyle, akut oksijen kıtlığı yaşıyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı Kovid-19 sebebiyle 86 yeni ölümün yaşandığını belirterek, salgının ortaya çıkmasından bu yana toplam 10 bin 808 ölüm kaydedildiğini açıkladı. Sağlım kurumlarının 2 bin 809 vaka ile ilgilendiği bildirildi. Bu sayı salgının geçtiğimiz yıl Mart ayında ortaya çıkmasından bu yana en yüksek rakam olarak açıklandı. Vakaların 536’sının yoğun bakım ünitelerinde, 156’sının ise solunum cihazlarına bağlı bir şekilde tedavi gördüğü bildirildi.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.