Fas: İran, Kuzey ve Batı Afrika’yı istikrarsızlaştırmaya çalışıyor

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (sağda) geçtiğimiz şubat ayında Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino ile Rabat’ta bir araya geldi. (AFP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (sağda) geçtiğimiz şubat ayında Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino ile Rabat’ta bir araya geldi. (AFP)
TT

Fas: İran, Kuzey ve Batı Afrika’yı istikrarsızlaştırmaya çalışıyor

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (sağda) geçtiğimiz şubat ayında Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino ile Rabat’ta bir araya geldi. (AFP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (sağda) geçtiğimiz şubat ayında Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino ile Rabat’ta bir araya geldi. (AFP)

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, İran’ın “vekilleri aracılığıyla” Afrika Kıtası’ndaki istikrarı bozmaya çalıştığını söyledi. Perşembe günü düzenlenen Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nin (AIPAC) yıllık toplantısında Youtube üzerinden açıklamalarda bulunan Burita şu ifadeleri kullandı:
“Dünya, İran’ın nükleer faaliyetlerine ilişkin oldukça fazla bilgiye sahip. Bununla birlikte Tahran vekilleri aracılığıyla Kuzey ve Batı Afrika’yı da istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. İran, Polisario milislerini Fas’a saldırmaları için eğiterek ve silahlandırarak Fas’ın toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Hizbullah aracılığıyla da nüfuzunu yaymaya çalışıyor. Batı Afrika’daki faaliyetleri, Fas’ın bu bölgede yüzyıllardır teşvik ettiği ılımlı İslam anlayışına zarar veriyor. Aynı zamanda bu bölgedeki aşırılık yanlısı taraflar da dahil olmak üzere vekilleriyle iletişim halinde. Bugün İran’ın güvenliğimize ve Fas halkının selametine yönelik oluşturduğu tehditler karşısında sürekli teyakkuz halindeyiz. Batı Sahra meselesi Fas için oldukça kritik bir mesele. Toprak bütünlüğünün ve istikrarın anahtarı sayılıyor.”
Rabat ile Tel Aviv arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasının yapılan çağrılara yanıt niteliğinde olduğunu belirten Burita “Bu, Fas ile ilişkilerini sağlamlaştırmak isteyen Fas Yahudi topluluğunun ve Ortadoğu’da kalıcı barış için uygun bir atmosfer inşa eden içteki kesimlerin barış çağrısıdır” dedi. Burita sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kral 2. Hasan döneminden bu yana Ortadoğu’da barış sürecinde öncü bir rol oynayan Fas için bu doğal bir durum ve inançla atılmış bir adımdır. Aynı şekilde barışa yapılan yatırım ve Fas ile Yahudi toplumu arasındaki güçlü ilişkiyi derinleştirmek için bir vesiledir.”
Burita, Kral 6. Muhammed’in Fas’ın geçtiğimiz aralık ayında aldığı kararın “fırsatçılık” olmadığını, aksine Yahudi topluluğu ile olan bağlar ve Fas’ın tarih sahnesinde barışa katılımı göz önüne alındığında inanç ve doğal sürece dayalı bir adım  olduğunu vurguladı. “Bölgesel dinamizm çok önemli. Bölgesel istikrar, İsrail ve Filistin arasında barışı tesis etmek için oldukça mühim. Fas, Ortadoğu’daki barış sürecinde öncü bir rol oynadı. Bugün de bu sürece katkıda bulunmaya hazır” ifadelerini kullandı.
İsrail'in güvenliğini ve halkının selameti ile istikrarını koruyan ancak aynı zamanda Filistinlilerin haklarını talep etmelerine de izin veren gerçek anlamda bir barışın önemine dikkat çeken Burita bu amaçla  İsrail de dahil olmak üzere tüm tarafların elinden gelen her şeyi yapacağına dair umudunu dile getirdi. Burita açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İlişkilerin tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Fas ile Yahudi toplumu arasında köklü ve güçlü bir bağ var. Tek bir toplumu oluştururken Fas ve Yahudi topluluğundan iki ayrı varlık olarak bahsedebilir miyiz merak ediyorum. Yahudi nüfusu yüzyıllardır Fas'ta yaşıyor. Onlar Fas nüfusunun bir parçasını oluşturuyorlar. Bu da Fas kimliğini zenginleştiriyor. Bu yüzden anayasamız Arap ve İslam dünyasında Yahudileri Fas kimliğinin temel bir parçası olarak gören tek anayasa olabilir. Aynı zamanda bu, Yahudi topluluğunun Endülüs'ten kovulup Fas'ta memnuniyetle karşılandığı 15’inci yüzyıla kadar dayanan, Yahudi topluluğu ve Fas kralları arasındaki ilişkiyle de ilgilidir. Ayrıca merhum Kral 5. Muhammed, Vichy rejiminin (Vichy Fransası) Yahudilere yönelik düşmanca kanunlarını kabul etmemiş ve Fas Yahudi topluluğunu Nazi rejimine teslim etmemeişti.”
Fas ve ABD arasındaki güçlü ortaklık ilişkisine de değinen Burita “Bu oldukça eskiye dayanan, hatta ABD’nin kuruluş tarihine kadar giden bir ilişki” dedi.  Fas’ın ABD’yi ilk tanıyan ülke olduğunu hatırlattı.  Burita “Fas-ABD anlaşmasının Washington tarafından imzalanan ve yürürlükte olan en eski anlaşma” olduğunu belirterek bugün, dönemin Fas Sultanı Mevlây Muhammed’in Tanca'daki ABD Büyükelçiliği binasını ABD’ye hediye etmesinin 200’üncü yıl dönümünü kutlayacaklarını söyledi. İlişkilerin her döneminde uyum olduğunu vurguladı.
Burita açıklamasının sonunda şubifadeleri kullandı:
“Soğuk Savaş döneminde müttefiktik. Doğu ile Batı bölündüğünde müttefiktik. Sıkıntılarla başa çıkarken de güvenliğimize ve halkımızın selametine yönelik tehditlerle mücadele ederken de müttefikiz.”



Ortagus Hizbullah'ın faaliyetleri hakkında bilgi aldı

Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
TT

Ortagus Hizbullah'ın faaliyetleri hakkında bilgi aldı

Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)

ABD'nin Lübnan ve İsrail Özel Temsilcisi Morgan Ortagus, dün İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz eşliğinde Lübnan sınırında yaptığı turda, "Hizbullah'ın faaliyetlerini ve Lübnan'daki askeri altyapısını yeniden inşa etme girişimlerini" gözlemledi ve "İsrail ordusunun sınır bölgesindeki savunma ve saldırı çabaları" hakkında bilgi aldı.

Ortagus'un Tel Aviv ziyareti, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetleyecek komitenin gelecek çarşamba günü yapılması planlanan toplantısına katılmak üzere bugün Beyrut'a varışının arifesinde gerçekleşti.

Tel Aviv, bu hafta Beyrut'a gelecek uluslararası elçilerle yapılacak "Mekanizma" komitesi toplantısını ve görüşmeleri, Hizbullah üyelerine yönelik suikast ve saldırıların yoğunluğunu artırarak bekliyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre geçtiğimiz perşembe gününden bu yana, bu suikastlar en az yedi Hizbullah üyesi de dahil olmak üzere 11 kişinin ölümüne yol açtı. İsrail, son 11 ayda 365'ten fazla Hizbullah mensubunun öldürüldüğünü belgeledi.


Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Birkaç Mısır kurumu, ilgili arabulucularla iş birliği içinde, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için çeşitli kanallarda çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu durum, üst düzey bir Mısırlı yetkilinin İsrail'e yaptığı nadir ziyaret, önümüzdeki ay yapılacak uluslararası yeniden inşa konferansı hazırlıkları ve Mısır'ın yakında Gazze Şeridi'ndeki uluslararası güçlere liderlik etme veya bu güçlere katılma olasılığıyla açıkça ortaya çıktı.

Mısır, Şarm eş-Şeyh'te müzakerelere ev sahipliği yaptı ve bu müzakereler sonucunda 9 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump'ın planı üzerinde bir anlaşma sağlandı; söz konusu anlaşma, Washington ve bölge ülkelerinin onayıyla ertesi gün yürürlüğe girdi. Ardından şehir, dünya liderlerinin katılımıyla imza törenine ev sahipliği yaptı; Mısır, Katar, Türkiye ve ABD anlaşmanın şartlarını imzaladı.

Gazze yeniden inşa konferansı

Anlaşmanın imzalanmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dünya liderlerini kasım ayında Mısır'ın çeşitli ülkeler ve dünya çapındaki kuruluşlarla birlikte düzenlediği Gazze'nin Yeniden İnşası Uluslararası Konferansı'na davet ettiğini duyurdu. Ardından Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati konferans hazırlıkları için temaslarda bulundu.

Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad'ın yaklaşık bir hafta önce İsrail'e yaptığı ziyaret, arabulucuların Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturma çabalarının bir parçası olarak dikkat çekti. Bu ziyaret, iki yıl önce İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının ardından ilişkilerde gerginliğin artması ve ‘olası bir askeri çatışma’ korkusunun doruğa ulaşmasının ardından üst düzey bir yetkilinin yaptığı ilk ziyaret oldu.

sdf
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir aşevinin önünde yemek almayı bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Ziyareti sırasında Reşad, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre ikili, ‘Mısır-İsrail ilişkileri, iki ülke arasındaki barışın güçlendirilmesi ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının pekiştirilmesi’ konularını görüştü.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki arabuluculuk sürecinin başlangıcından bu yana önemli bir rol oynadığını ve oynamaya devam edeceğini düşünüyor. Mısır'ın anlaşmayı benimsemesi ve onu desteklemek için ciddi çabalar göstermesi de bunu kanıtlıyor.

Gazze'deki güvenliğin kontrolü

İngiliz The Guardian gazetesinin birkaç gün önce diplomatik kaynaklara dayandırarak aktardığına göre, şu anda Avrupa ve ABD’nin desteğiyle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere bir öneri hazırlanıyor. Bu öneri, Gazze’de güvenliği sağlamak üzere planlanan uluslararası bir istikrar gücüne geniş yetkiler verilmesini öngörüyor ve bu güce Mısır’ın liderlik etmesinin güçlü bir ihtimal olduğu belirtiliyor.

Trump’ın 20 maddeden oluşan planı, Gazze’ye derhal konuşlandırılacak ‘geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını öngörüyor. Bu güç, bölgedeki Filistin polis güçlerine eğitim ve destek sağlamaktan sorumlu olacak. Mısır da bu süreçte aktif bir rol oynamaktan geri kalmadı. Mısır Genel İstihbarat Servisi’nin öncülüğünde yürütülen görüşmelerin ardından Kahire’de toplanan Filistinli grupların toplantısı, ‘ateşkesin izlenmesi amacıyla kurulması planlanan geçici BM güçlerine ilişkin bir BM kararının çıkarılmasının önemine’ ve ‘tüm Filistinli güçler ve fraksiyonların ulusal bir strateji üzerinde uzlaşması için acil bir toplantı düzenlenmesi gerektiğine’ vurgu yaparak sona erdi.

Kahire ya da Filistinli gruplar bu acil toplantının tarihini henüz belirlemezken, İsrailli bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, bir Mısır ekibinin birkaç mühendislik aracı eşliğinde Gazze Şeridi’ne girdiğini açıkladı. Bu ekibin, Gazze’de kalan 13 rehinenin naaşlarının yerini tespit etmeye yardımcı olmak amacıyla bölgede bulunduğu belirtildi. Söz konusu girişimin, İsrail’in siyasi liderliğinin onayıyla yürütüldüğü ifade edildi. Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı da bu haberleri doğruladı.

Hamas, ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak şu ana kadar 15 rehinenin cesedini teslim etti, ancak 13 rehinenin naaşının daha iade edilmesi bekleniyor. Cesetlerin yerini tespit etmek için araç talep eden Hamas, ateşkes anlaşmasına ‘tam bağlılık’ gösterdiğini yineledi.

Ferec, Netanyahu'nun İsrail halkının dikkatini iç krizlerden uzaklaştırmak amacıyla Mısır ile gerginlik yaratanın İsrail olduğunu iddia etti ve Mısır'ın uluslararası güçlere katılımının Arap pozisyonu ve BM kararıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

fr
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve İsrail uzmanı Dr. Ahmed Fuad Enver, bu gelişmeleri, Mısır’ın ulusal güvenliğini gözeterek ve Filistin davasına dengeli bir şekilde destek vererek, İsrail’in çıkarabileceği herhangi bir engeli önlemeye yönelik dikkat çekici adımlarının bir parçası olarak değerlendiriyor.

Enver, Mısır’ın son adımının (Amerikan baskısı altında, İsrail’in onayıyla rehine cesetlerinin çıkarılmasına yardımcı olmak için harekete geçmesinin) Kahire’nin arabulucularla birlikte ateşkes anlaşmasının kalıcılığını sağlamaya çalıştığı anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, İsrail’in Kahire ile gerginliği azaltma eğiliminde olduğunu, özellikle Mısır İstihbarat Servisi Başkanı’nın gerçekleştirdiği önemli ziyaretten, Filistinli grupların Kahire’de ağırlanmasından ve yeniden inşa konferansının hazırlıklarından sonra bu yönelimin daha da belirginleştiğini ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdulati ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh dün bir telefon görüşmesi yaptılar ve bu görüşmede Filistin sahnesindeki son gelişmeleri ve Gazze Şeridi'nde yeniden inşa ve kalkınma konferansı için devam eden hazırlıkları ele aldılar.

Enver, Mısır'ın Kahire görüşmelerinde Filistin uzlaşma sürecini desteklemeye ve yeniden inşa sürecini ilerletmeye büyük önem verdiğini ve İsrail'in kaçamak tavırlarına rağmen Gazze'deki krizi sona erdirmeyi hedeflediğini düşünüyor.


Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen), Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek Filistin Yönetimi'nin taahhüt ettiği reformları derinleştirdi. Abbas dün, Ulusal Yönetimin başkanlık koltuğu boşaldığında, Yasama Konseyi'nin bulunmaması halinde, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı ve Filistin Devleti Başkan Yardımcısı'nın geçici olarak Filistin Yönetimi Devlet Başkanlığı görevini üstleneceğini belirten bir anayasal bildiri yayınladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ramallah'tan kaynaklar, bu kararın mevcut aşamanın hassasiyeti ve karmaşıklığının gölgesinde Filistin Yönetimi’ni atlatma girişimlerini önlemek için gerekli olduğunu söylediler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘ABD tarafından kontrol edildiği’ yönündeki suçlamaları savuşturmak için dün yaptığı açıklamada, bu tür eleştirilerin ‘saçma iddialar’ olduğunu söyledi.

İsrail basınında yer alan haberlerde Netanyahu’nun, kaçırılanların cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibi Gazze'ye göndererek ABD’nin baskısına boyun eğdiğinin ortaya çıkmasından sonra Netanyahu’ya yönelik suçlamalar yoğunlaştı. Ekip, dün sarı hattın doğusundaki İsrail ordusunun konuşlu olduğu bölgede çalışmalarına başladı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad dün, Suudi Arabistan, Norveç ve Avrupa Birliği'nin (AB) başkanlığını yaptığı İki Devletli Çözüm için Küresel İttifak Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantının gündemi, Filistin Yönetimi'nin desteklenmesi, Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılması, New York Deklarasyonu'nun uygulanması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkes planıydı.