Avengers: Endgame'in ilk Şişman Thor planı nasıldı?

Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
TT

Avengers: Endgame'in ilk Şişman Thor planı nasıldı?

Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)

Avengers: Endgame'in orijinal Şişman Thor planı karakteri çok daha farklı bir biçimde göstermeyi tasarlıyordu.
Marvel Sinematik Evreni'nin en ses getiren filmi pek çok şaşırtıcı unsuru beyaz perdeye getirmişti. Bunların başındaysa Thor'un Avengers: Sonsuzluk Savaşı'nda (Avengers: Infinity War) Thanos'u durdurmakta başarısız olmasının ardından depresyona girerek anormal derecede kilo almasıydı.
Bazıları bu eklemenin karakterin psikolojik durumu açısından uygun olduğunu düşünse de şişmanlaştırmanın karakteri komik düşürdüğünü düşünenlerin sayısı da az değil. 
Tartışmanın her iki tarafında da anlaşılabilir bakış açıları mevcut. Öte yandan Avengers: Endgame'in orijinal planı filmin ortasında Thor'u eski haline geri getirmekti. 
Bununla birlikte karakteri canlandıran Chris Hemsworth, Şişman Thor'u filmin sonuna kadar korumak için ısrar edenler arasındaydı. Ve nihayetinde ısrarlar işe yaramıştı.
Avengers: Endgame'in yapmak istediği Thor'u komik duruma düşürmek değil başarısızlığının psikolojisinde yarattığı tahribatın boyutlarını ortaya sermekti. Dolayısıyla ilk planda yer aldığı biçimiyle filmin ortasında bu unsurdan vazgeçilmesi Thor'un yaşadığı buhranın boyutunu azaltacaktı. 
Bununla birlikte mesele yalnızca depresyonu göstermek değil aynı zamanda Thor'un ne kadar kibirli olduğunu da anlatmaktı. Film bu açıdan radikal bir değişikliğe ihtiyaç duymuştu. 
Bu nedenle ilk plandan vazgeçilmesi anlamlı görünüyor. Thor'un şişman olmayan halini sevenlerse Thor: Love and Thunder'da buna fazlasıyla doyacak gibi görünüyor.
Merakla beklenen filmin oyuncularının paylaştığı egzersiz fotoğrafları karakterlerin sıkı vücutlarla beyaz perdeye döneceğine işaret ediyor. 
 Independent Türkçe, Screen Rant
 



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe