Avengers: Endgame'in ilk Şişman Thor planı nasıldı?

Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
TT

Avengers: Endgame'in ilk Şişman Thor planı nasıldı?

Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)
Şişman Thor, Avengers: Endgame'in en çok tartışma yaratan unsurlarından biriydi (Marvel)

Avengers: Endgame'in orijinal Şişman Thor planı karakteri çok daha farklı bir biçimde göstermeyi tasarlıyordu.
Marvel Sinematik Evreni'nin en ses getiren filmi pek çok şaşırtıcı unsuru beyaz perdeye getirmişti. Bunların başındaysa Thor'un Avengers: Sonsuzluk Savaşı'nda (Avengers: Infinity War) Thanos'u durdurmakta başarısız olmasının ardından depresyona girerek anormal derecede kilo almasıydı. 
Bazıları bu eklemenin karakterin psikolojik durumu açısından uygun olduğunu düşünse de şişmanlaştırmanın karakteri komik düşürdüğünü düşünenlerin sayısı da az değil. 
Tartışmanın her iki tarafında da anlaşılabilir bakış açıları mevcut. Öte yandan Avengers: Endgame'in orijinal planı filmin ortasında Thor'u eski haline geri getirmekti. 
Bununla birlikte karakteri canlandıran Chris Hemsworth, Şişman Thor'u filmin sonuna kadar korumak için ısrar edenler arasındaydı. Ve nihayetinde ısrarlar işe yaramıştı.
Avengers: Endgame'in yapmak istediği Thor'u komik duruma düşürmek değil başarısızlığının psikolojisinde yarattığı tahribatın boyutlarını ortaya sermekti. Dolayısıyla ilk planda yer aldığı biçimiyle filmin ortasında bu unsurdan vazgeçilmesi Thor'un yaşadığı buhranın boyutunu azaltacaktı. 
Bununla birlikte mesele yalnızca depresyonu göstermek değil aynı zamanda Thor'un ne kadar kibirli olduğunu da anlatmaktı. Film bu açıdan radikal bir değişikliğe ihtiyaç duymuştu. 
Bu nedenle ilk plandan vazgeçilmesi anlamlı görünüyor. Thor'un şişman olmayan halini sevenlerse Thor: Love and Thunder'da buna fazlasıyla doyacak gibi görünüyor.
Merakla beklenen filmin oyuncularının paylaştığı egzersiz fotoğrafları karakterlerin sıkı vücutlarla beyaz perdeye döneceğine işaret ediyor. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe