Viyana’da nükleer görüşmelerden sonuç alınacağına dair iyimserlik azalıyor

İran Başüzakerecisi Abbas Arakçi, nükleer anlaşmanın taraflarının 20 Nisan 2021'de Viyana’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. (AFP)
İran Başüzakerecisi Abbas Arakçi, nükleer anlaşmanın taraflarının 20 Nisan 2021'de Viyana’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. (AFP)
TT

Viyana’da nükleer görüşmelerden sonuç alınacağına dair iyimserlik azalıyor

İran Başüzakerecisi Abbas Arakçi, nükleer anlaşmanın taraflarının 20 Nisan 2021'de Viyana’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. (AFP)
İran Başüzakerecisi Abbas Arakçi, nükleer anlaşmanın taraflarının 20 Nisan 2021'de Viyana’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. (AFP)

Viyana’da düzenlenen müzakerelerde İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya dönülmesine yönelik iyimserlik azalmış durumda. Zira toplantılarda dördüncü turun başlamasının beş gün ardından, önümüzdeki birkaç gün içinde bir anlaşmaya varma şansı neredeyse yok gibi görünüyor. ABD’liler ile İranlılar arasındaki dolaylı müzakerelere arabuluculuk eden isimler, Tahran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasında imzalanan ve denetimlerin devamına izin veren teknik anlaşmanın sona ereceği 21 Mayıs öncesinde sonuç almayı hedeflemişti.
Müzakerelere katılan Avrupalı kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, söz konusu tarihe kadar bir anlaşmaya varma şansının yarıya düştüğünü aktardılar. Ayrıca ABD’liler ve İranlılar arasındaki birçok noktanın dikkate alınıp çözülmesi gerektiğini de sözlerine eklediler.
İran Dini Rehberi Ali Hamaney’in ofisine yakınlığı ile bilinen, İngilizce yayın yapan Press TV, Viyana'daki müzakerelerin ABD'nin 500 kişi ve kuruluşu yaptırımlar listesinden çıkarmayı reddetmesi nedeniyle ‘çıkmaza’ ulaştığı yönünde bazı bilgileri nakletmişti. Ancak kaynağını açıklamamıştı. Söz konusu yaptırımların İran'ın nükleer anlaşmaya geri dönüşten yararlanmasına veya uluslararası ticari ilişkiler kurmasına izin vermediğini aktarmıştı.
Müzakerelerin devamını sağlama yönünde ‘siyasi bir karara’ ihtiyaç olduğunu ve bu yönde zorluklar bulunduğunu belirten Avrupalı kaynaklar, bu sorunların hangi taraftan kaynaklandığını ise açıklamadı. Ancak bu sıkıntıların ABD’nin uyguladığı yaptırımlar veya İran'ın taahhütleriyle sınırlı olmadığını, her iki tarafın da ilk adımı karşı taraftan beklediği bir zamanda sağlanacak koordinasyona bağlı olduğunu kaydettiler. Nitekim kaynaklar üçüncü turda kurulan, söz konusu adımların pratikte atılması üstünde duran üçüncü komitenin ‘pek bir başarı kaydedemediğini’, bu yönde halen yapılması gereken birçok işin olduğunu ifade ettiler.
Dün de söz konusu komitenin ABD yaptırımları ve İran'ın taahhütleri üzerinde duran diğer iki komiteye kıyasla daha az toplantı yaptığı anlaşılıyor.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü birçok engel olduğu yönünde öncekilere benzer açıklamalarda bulundu. Dördüncü turda ‘başlangıçta bazı ilerlemelerin kaydedildiğini ancak bazı ana noktalarda halen ciddi anlaşmazlıkların olduğunu’ söyleyen Bakanlık Sözcüsü, ‘belirli tarihlere kadar atılması gereken oldukça fazla adım’ olduğunu vurguladı. Aynı zamanda İran'ın 2015 tarihli nükleer anlaşma kapsamında öngörülen tüm ‘doğrulama ve izleme önlemlerini’ uygulamaya geçirmesinin ve tam geri olarak geri dönmesinin aciliyetine ve önemine işaret etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, dördüncü turda ‘herhangi bir ilerleme kaydedilip kaydedilmediğine ilişkin bilgi vermemiş, günlük müzakerelere dair ayrıntılara girmeyeceğini söylemişti. Ancak terörizmle ilgili yaptırımlara dair devam eden anlaşmazlıklara atıfta bulunarak nükleer anlaşmaya geri dönüşün ABD yönetiminin İran'ı terörizmdeki rolünden sorumlu tutmayacağı anlamına gelmediğini vurgulamıştı. Price açıklamasında “Bizce İranlılar ile nükleer anlaşmaya dönmek için uzlaşıya duyulan ihtiyaç konusunda ciddi zorluklar ve büyük bir görüş ayrımı mevcut” ifadelerini kullanmıştı. Washington'ın terörizmle ilgili yaptırımları kaldırma konusundaki düşüncelerine dair de şunları söylemişti:
“İki tarafın da anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine dönmeyi kabul ettiği, İran’ın nükleer silah elde etmesini doğrulayacak şekilde tüm yükümlülüklerine döndüğü bir noktaya gelsek ve nükleer anlaşmayla çelişen tüm yaptırımları kaldırsak dahi İran'ı terörizm, bölgedeki vekillerine verdiği destek ve insan hakları ihlalleri gibi davranışlarından sorumlu tutmaya devam edeceğiz.”
Batı ülkeleri yalnızca söz konusu teknik anlaşma sona ereceği için değil, aynı zamanda İran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle müzakereleri bu ay içerisinde sonuçlandırmak istiyor. Zira seçimlerin müzakereleri daha karmaşık bir hale getirdiği düşünülüyor. Son tarihe dek siyasi düzeyde bir uzlaşıya varılamadığı takdirde denetimlerin durdurulmasını önleyecek bir plana işaret eden UAEA Başkanı Rafael Grossi de ajansın gerekli teftişlere devam edebilmesi için İranlı meslektaşlarıyla doğrudan iletişime geçeğini söylemişti.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Müzakerelerde nihai aşamaya geçiliyor. Önümüzdeki birkaç hafta, 2015 tarihli nükleer anlaşmanın kurtarılması açısından oldukça önemli olacak” ifadelerini kullanmıştı.
İran Hükümeti Sözcüsü Ali Rebii ise İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşmasıyla, Viyana'da devam eden müzakereler konusunda hükümete yöneltilen baskılara bir son verilmesi çağrısında bulundu. Dünkü haftalık konferansta konuşan Rebii, nükleer müzakere ekibinin ‘müzakere alanında sakinliğe ve psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu’ söyledi. Aynı zamanda “Herkesin sorumlu davranacağını, diplomasi alanında çalışan isimlerden gelen doğru haberlerin halka ulaştırılacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Yapılan değerlendirmeler ise Viyana’daki müzakerelere 21 Mayıs tarihinden sonra da devam edileceği yönünde.



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.