Netanyahu, 1948 Arapları ile yaşanan çatışmaları 'başka bir savaş cephesi' olarak gördü

Hem Arapların hem de Yahudilerin yaşadığı Lod kentinde yaşanan gerilimin izleri (Reuters)
Hem Arapların hem de Yahudilerin yaşadığı Lod kentinde yaşanan gerilimin izleri (Reuters)
TT

Netanyahu, 1948 Arapları ile yaşanan çatışmaları 'başka bir savaş cephesi' olarak gördü

Hem Arapların hem de Yahudilerin yaşadığı Lod kentinde yaşanan gerilimin izleri (Reuters)
Hem Arapların hem de Yahudilerin yaşadığı Lod kentinde yaşanan gerilimin izleri (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yahudi ve Arap vatandaşlar arasındaki gerginliğin büyük bir endişeye neden olduğu ve İsrail’de iç savaş uyarılarının yapıldığı bir dönemde nüfuslarını Arapların ve Yahudilerin oluşturduğu Lod ve Akka kentlerini ziyaret etti. İsrail vatandaşı Filistinliler (1948 Arapları) ile fanatik Yahudiler arasında yaşanan çatışmaları ‘bir başka savaş cephesi’ olarak niteledi. 1948 Arapları liderleri, bu tanımlamayı, Araplara karşı yeni bir kışkırtma ve fanatik Yahudi çetelerin kendilerine saldırılarda bulunmaya teşvik edilmesi olarak değerlendirdiler.
İsrail’deki Arap kentlerinde Ramazan’ın ilk günü patlak veren Kudüs ayaklanması sonrası Kudüs ve Mescid-i Aksa ile dayanışma içinde bir dizi gösteri düzenlendi. Gösterilere katılan on binlerce kişi işgalci İsrail’in saldırılarına karşılık verdiler. Gösteriler sırasında özellikle Arap ve Yahudilerin yaşadığı Lod, Ramle ve Kudüs gibi kentlerde zaman zaman kavgalara dönüşen sürtüşmeler yaşandı. Aynı zamanda Hayfa ve Celile'deki bazı mahalleler gibi diğer yerlerde Arap ve Yahudiler ortak gösterileriler düzenlediler.
Aşırı sağcı Yahudi çeteler, Araplarla doğrudan çatışmaların fitilini ateşlemek için bu gösterilerden yararlandılar. Bunun sonucunda Lod sakinlerinden bir Arap öldürüldü.
Yüzlerce Lod sakini olayları protesto amacıyla gösteri düzenlediler. Aralarından az sayıdaki Arap gösterici, Yahudi mahallelerinde bir sinagogu ve bir Yahudi din okulunu, onlarca arabayı ve bazı evleri ve dükkânları ateşe verdi. Polis, Batı Şeria'dan Lod'a yedi sınır muhafızı ekibi getirdi ve bölgede olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Bir dizi Arap genç gözaltına alındı. Bunun yanı sıra, Akka'da yüzlerce Arap, protesto gösterisi düzenledi ve bir grup gösterici, Yahudi restoranlarını yaktı. Bir grup fanatik Yahudi, Yahudi gençleri Araplarla ortak yaşanılan kentlere gelmeye ve Araplara saldırılar düzenlemeye çağırdı. Tel Aviv'deki bir Yahudi kuruluş, Yahudi gençleri şehir merkezine gelmeye ve yanlarında Araplara saldırmak için bıçak ve sopalar getirmeye çağırdı. İsrail polis güçleri, olayların yaşandığı yere gelerek Araplara saldırırken suçüstü yakalananların bir kısmını tutukladı.
Netanyahu, Akka ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “Birkaç cephede mücadele yürütüyoruz. Dün gece, Gazze Şeridi ile ilgili el-Karaya'da (ordu karargahı) yapılan görüşmelerin sona ermesi ve bir takım kararların alınmasının ardından, kaos cephesinin açıldığı Lod kentine gittim. Kente daha fazla askeri güç takviye etme kararı aldık. Öğlen saatlerinde ise buraya Akka’ya geldik. İsrail şehirlerindeki kaosu durdurma ve gerekirse hukukun üstünlüğünü yeniden kurma çabalarını demir yumrukla sürdürüyoruz” dedi.
Netanyahu sözleri şöyle sürdürdü:
“Arap ve Yahudilerin yaşadığı karma şehirlerde ne yazık ki tanık olduğumuz isyanlara gelince öncelikle bu bize halkımızın yaşadığı önceki sahneleri hatırlatan kabul edilemez bir durumdur. Bunu kabul edemeyiz. Verdiğim ilk talimat, İsrail polisinin desteklenmesi için Judea ve Samaria’dan (Batı Şeria'nın İbranice adı) sınır muhafızlarının nakledilmesiydi. Bu güçler Lod, Akka ve daha önce hiç görmediğimiz bir şekilde polisin kontrol ettiği diğer yerlere ulaştı ve bu önemli. İkinci olarak ise bu güçlere OHAL yetkilerinin verilmesi talimatı verdim. Bununla ilgili bazı tartışmalar vardı, ancak bu hukuki soruna bir çözüm bulduk. Bu güçler artık, gerekirse sokağa çıkma yasağı da dahil olmak üzere gerekli tüm yetkilerle donatılmıştır” dedi.

Netanyahu liderlere çağrıda bulundu
Ayaklanmaların bir an önce durması gerektiğini vurgulayan Netanyahu, başta Arap toplumunun önde gelenleri olmak üzere tüm liderleri bu duruma bir son vermeye çağırdı.
Netanyahu’nun çağrısına yanıt veren Akka Belediye Meclisi üyeleri Polus Nahas ve Hüseyin Esedi, “Dürüst bir Filistinlinin kabul edemeyeceği bu acımasız uygulamalara karşı, örgütlü toplu protestolar yoluyla halkımızın yanında onurlu bir duruş sergilemek milli ve ahlaki görevimizdir. Ama aynı zamanda, sevgili Akka kentimizdeki kamu ve özel mülklere yönelik vandalizme karşı açık bir siyasi mesaj verme görevimiz de var” ifadelerini kullandılar.
Akka polisine ve Belediye Başkanı’na, fanatik Yahudi çetelerin kentin Arap sakinlerine ve göstericilere saldırmalarını engellemeleri çağrısında bulunan Nahas ve Esedi, Netanyahu’nun tutumuyla ilgili olarak ise, “Hepimiz kentteki ortak yaşam dokusuyla gurur duyuyoruz ve bu dokuyu ortadan kaldırmaya çalışanların bunu yapmasına izin vermeyeceğiz. Bu dokuyu Akka ve diğer tüm İsrail şehirlerine yayacağız. İsrail mucizesine katkıda bulunacağız” dediler.
Hayfa Belediye Başkanı Einat Kalisch-Rotem Hıristiyan ve Yahudi din adamlarının katıldığı bir toplantıda, İsrail'i Araplar ve Yahudiler arasında bir iç savaşa sürüklemeye çalışanlara karşı uyarıda bulundu. Kalisch-Rotem, ortak yaşam dokusunu eski haline getirmek ve barış içinde bir arada yaşamayı sağlamak için tüm tarafları girişimlerde bulunmaya çağırdı.
Lod Belediye Başkanı Yair Revivo ise Netanyahu’yu eleştirerek, tüm bu gelişmelerden Netanyahu’yu sorumlu tuttu. Netanyahu’yu istifa etmeye çağıran Revivo, Arap-Yahudi ortaklığına dayalı yeni bir hükümet kurulması için bir fırsat verilmesini istedi.

 


İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.