Hasta maymunların sosyal mesafeye uyduğu ortaya çıktı

Tımar, vervet maymun toplumunda önemli bir rol oynuyor, sosyal bağlar kurulmasını sağlıyor ve hayvanın üreme şansını artırıyor (Purdue Üniversitesi)
Tımar, vervet maymun toplumunda önemli bir rol oynuyor, sosyal bağlar kurulmasını sağlıyor ve hayvanın üreme şansını artırıyor (Purdue Üniversitesi)
TT

Hasta maymunların sosyal mesafeye uyduğu ortaya çıktı

Tımar, vervet maymun toplumunda önemli bir rol oynuyor, sosyal bağlar kurulmasını sağlıyor ve hayvanın üreme şansını artırıyor (Purdue Üniversitesi)
Tımar, vervet maymun toplumunda önemli bir rol oynuyor, sosyal bağlar kurulmasını sağlıyor ve hayvanın üreme şansını artırıyor (Purdue Üniversitesi)

ABD'deki Purdue Üniversitesi'nden araştırmacılar, maymunların bulaşıcı hastalık söz konusu olduğunda diğerleriyle temastan kaçındığını ortaya çıkardı.
Enfeksiyonlar ve sosyal mesafe üzerinde çalışan Antropolog Brandi Wren ve ekibi, Güney Afrika'daki yabani vervet maymunlarının sosyal etkileşimlerini inceleyerek bir yıl geçirdi.
Hakemli bilimsel dergi PLOS ONE'da yayımlanan bulgular, belirli gastrointestinal parazitleri taşıyan maymunların diğerlerini tımar etmekten kaçındığını ortaya koydu. Ayrıca bu parazitlerin bulaşma yollarının düşünüldüğü kadar kısıtlı olmadığına işaret etti.
Biyologlar uzun zamandır yabani hayvanlardaki enfeksiyonların çoğunlukla zararsız olduğunu, asemptomatik seyrettiğini ve hayvanın sağlığını önemli ölçüde etkilemediğini düşünüyordu.
Wren'in üzerinde çalıştığı Trichuris cinsi parazitlerin de topraktan veya ortamdaki diğer maddelerden bulaştığı tahmin ediliyordu. Ancak Wren'in araştırması, bunların sosyal temas yoluyla yayılabileceğini ve bir bireyin sosyal davranışını önemli ölçüde etkileyebileceğini gösterdi.
Wren, "Enfekte bireyler biraz uyuşuk görünüyor ama ilginç olan şey yine de diğer bireylerin onları tımar etmesine izin vermeleri. Yalnız, başkalarını tımar etmiyorlar" dedi ve ekledi:
"Ayrıca diğer maymunlara çok fazla sokulmuyorlar. Görünüşe göre kendilerini iyi hissetmiyorlar."
Wren ve ekibi, tımar davranışını titizlikle gözlemledi, dışkı örneklerini detaylıca inceledi ve bulguları birbiriyle karşılaştırdı. Aksi takdirde söz konusu bulgulara yalnızca davranışlardaki değişimden ulaşmak mümkün değildi.
Wren, "Sadece gözlem yoluyla hangi maymunların enfekte olduğunu anlamamız mümkün değil" diye konuştu.

"Sosyal davranış dışında enfeksiyonun başka hiçbir belirtisi yok. Değişikliği tespit etmek de çoğu zaman çok zor. Bireyi uzun süre takip etmek ve verileri toplamak gerekir. Etkisi bu karmaşık etkileşimler ağında gizli."

Araştırmanın diğer yazarı Melissa Remis'e göre söz konusu çalışma, parazit enfeksiyonlarının hayvanların enerjisini nasıl etkilediğini düşünmenin önemini ortaya koyuyor.

"Bunlar insanlarda anemiye, kronik dizanteri ve büyümenin yavaşlamasına neden olabiliyor. Maymunlar arasında bu enfeksiyonlar, enerjinin düşmesi, tımar davranışları gibi sosyal etkileşimlerin azalmasıyla sonuçlanmış olabilir."

 
Independent Türkçe, Purdue Üniversitesi



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news