Suudi Arabistan’dan İsrail saldırılarının durdurulması çağrısı

Ebu Gayt: İsrail’in saldırıları tüm bölgedeki gerilimi artırıyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Beyt Hanun’da yıktığı binalar. (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Beyt Hanun’da yıktığı binalar. (AFP)
TT

Suudi Arabistan’dan İsrail saldırılarının durdurulması çağrısı

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Beyt Hanun’da yıktığı binalar. (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Beyt Hanun’da yıktığı binalar. (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Filistinli mevkidaşı Riyad el Maliki ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İsrail’in saldırılarını kınadı. Farhan, İsrail’in tüm uluslararası norm ve hukukları ihlal eden işgal girişiminin bir an evvel durdurulması gerektiğini vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah görüşmede Arap Barış Girişimi tarafından 1967 sınırlarında başkenti belirlenen meşru Filistin devletinin kurulabilmesi adına adil ve kapsamlı bir çözümün bulunması gerektiğini iletti.
Kahire hükümeti de dün Filistin’deki gerilimi azaltmak ve sükûneti sağlamak için yoğun diplomasi faaliyetlerinde bulundu. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safedi ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, Filistin’de gittikçe kötüleşen durum üzerine Avrupalı, İsrailli ve Amerikalı yetkililerle yoğun diplomatik temaslar gerçekleştirdiklerini ve ülkesinin dini ve sağlık kurumlarının koordinasyon ve dayanışma çerçevesinde mazlum Filistin halkına destek sağlayacaklarını aktardı. Gazze şeridindeki çatışmaların acilen durdurulması, Kudüs’te provokasyona mahal verilmemesi ve Filistin halkının haklarının korunması için çözüm yolları üretilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Şukri yaşanan olayların barış sürecini yeniden başlatmaya olan ihtiyacı gözler önüne serdiğini kaydetti. Şukri, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına bağlı olduğun da altını çizdi.
İki bakan, bölgedeki çatışmaları ve mevcut krizi sonlandırmak ve Filistin-İsrail çatışmasına kapsamlı bir çözüm yolu bulmak için hem Birleşmiş Milletlerle hem de ilgili taraflarla diplomatik temasları yoğunlaştırdıklarını ifade etti.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri dün Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian’ı arayarak daha fazla kan dökülmemesi ve masumların yaşamını yitirmemesi adına İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının acilen durdurulması gerektiğini söyledi. Filistin sorununun ancak bu şekilde çözüme kavuşabileceğini vurguladı.
Şukri ayrıca İrlandalı mevkidaşı Simon Coveney ile de telefonda görüştü. Mısır Dışişleri Bakanı görüşmede İrlanda’nın BMGK üyesi bir ülke olduğunu, bu sebeple uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için sorumluluğu bulunduğunu iletti.
Şukri iki gün önce de İsrailli mevkidaşı Gabi Aşkenazi arayarak İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını acilen durdurması gerektiğini söylemişti.

Arap Birliği’nden çağrı
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da İsrail’e tüm bölgeyi etkileyecek bir gerilimden kaçınmak için Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını acilen sonlandırması çağrısında bulundu. Ebul Gayt, saldırıların ve Gazze Şeridi’nde artan şiddet olaylarının hesabının sorulması için Arap Birliği’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki (BMGK) gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi. BMGK’nın Arap üyesi Tunus’un bu süreci son derece başarılı yönettiğine ancak buna rağmen bazı üyelerin, İsrail’den hesap sorulmasını engellemek için süreci baltalamaya çalıştığına dikkat çekti.
Mısır’daki dini kurumlar da yönetimle aynı çizgide görüş beyan ettiler. Ülkenin resmi televizyonu dün El-Ezher Camii’nde Müslüman Alimler Konseyi üyesi Dr. Ahmed Ömar Haşim tarafından verilen hutbeyi ve kılınan Cuma Namazı’nı canlı yayınladı. Dr. Haşim hutbesinin tamamını Aksa’ya yapılan saldırılara ayırdı. İsraillilerin namaz kılan Müslümanlara hakaretler ettiğini ve katlettiğini vurguladı. Hutbede duygu dolu ifadeler kullanan Dr. Haşim, savaşla alınan toprakların ancak savaşarak teslim edileceğini ifade etti ve tüm devlet başkanlarını Kudüs’ü kurtarmak, Allah’ın evini kirleten ve insan haklarını ihlal eden Siyonistleri püskürtmek için bir araya gelmeye davet etti.
Mısır Kızılayı da resmi Facebook hesabından Refah Sınır Kapısı’nın açılacağını, tıbbi yardıma ihtiyaç duyan Filistinli kardeşlerine yardıma hazır olduklarını ve sınır kapısı açılır açılmaz yardım göndereceklerini duyurdu.
Mısır Doktorlar Sendikası da ülkedeki sağlık personelinin yaralı Filistinlileri tedavi etmek ve gerekli tıbbi malzeme desteğini sağlamak için gönüllü olarak çalışacaklarını bildirdi. Doktorlar Sendikası, Hükümet ve Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak çalıştıklarını, Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına tam destek verdiklerini, sınır açılır açılmaz doktor ve tıbbi malzeme konvoylarını kardeş Filistin halkına göndereceklerini aktardı. 



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.