Enerjide büyük dönüşüm: Depolama pilleri, ABD'de doğalgazın yerini alıyor

ABD Enerji Bilgi İdaresi, elektrik üretiminde doğalgazın payının 2019'da yüzde 38 olduğunu bildiriyor (Vistra)
ABD Enerji Bilgi İdaresi, elektrik üretiminde doğalgazın payının 2019'da yüzde 38 olduğunu bildiriyor (Vistra)
TT

Enerjide büyük dönüşüm: Depolama pilleri, ABD'de doğalgazın yerini alıyor

ABD Enerji Bilgi İdaresi, elektrik üretiminde doğalgazın payının 2019'da yüzde 38 olduğunu bildiriyor (Vistra)
ABD Enerji Bilgi İdaresi, elektrik üretiminde doğalgazın payının 2019'da yüzde 38 olduğunu bildiriyor (Vistra)

ABD'de güneş ve rüzgar enerjisini depolamada kullanılan piller, ülkenin bir numaralı enerji kaynağı doğalgazın tahtını tehdit ediyor.
Ülkede 10 yıl önce doğalgaz, o dönem en büyük enerji kaynağı olan kömürün yerini almıştı. ABD Enerji Bilgi İdaresi, 2011 ve 2020 arasında 100'den fazla kömür santralinin ya kapatıldığını ya da doğalgaz santraline dönüştürüldüğünü bildiriyor.
ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre, doğalgaz da benzer bir sonla karşı karşıya. Zira yeşil enerjiyi depolayan pillerin maliyeti giderek düşüyor. Bu durum, şirketlerin doğalgazı terk ederek güneşle rüzgar enerjisine ve depolama pillerine yönelmesine yol açıyor.
Bu şirketlerden biri, 36 doğalgaz santraliyle ülkenin en büyüklerinden biri olan Vistra. Enerji şirketi, artık yeni bir doğalgaz santrali satın almak veya inşa etmek yerine gözünü yenilenebilir enerjiye dikmiş vaziyette. "Durup işimizin batmasını izlemeyeceğim" diyen CEO Curt Morgan, güneş enerjisi çiftliği ve depolama ünitelerine 1 milyar dolardan (yaklaşık 8 milyar 350 milyon TL) fazla yatırım yapmayı planladıklarını söylüyor.
WSJ'ye göre ABD'de yenilenebilir enerji sektöründeki büyümenin çoğu, devletin yaptığı vergi indirimleriyle sağlanmıştı. Ancak son yıllarda bu destek olmadan da sektör, maliyet açısından doğalgazla rekabet edebilir hale geldi. Öte yandan Başkan Joe Biden, yeşil enerjiye yönelik vergi indirimlerini, enerji tesisleriyle bağı bulunmayan bağımsız pil projelerine de sunmayı planlıyor.
Haberde, iki rakip sektördeki üretim maliyetlerinin birbirine çok yakın olduğu yazıldı. ABD merkezli yatırım bankası Lazard, depolama pillerinin kullanıldığı güneş çiftliklerinin megawatt-saat başına 81 dolara (yaklaşık 675 TL) elektrik ürettiğini, en pahalı doğalgaz santrallerinin ortalama 73 dolara (yaklaşık 610 TL) bu işi yaptığını bildiriyor.

"Tonlarca yenilenebilir enerjinin tehdidi altındalar"
Öte yandan bazı yatırımcılar, bu gelişmelere rağmen depolama pillerine dikkatle yaklaşıyor. Zira ileride enerji depolamak için daha iyi bir yöntem bulunduğu takdirde bu pillerin de kurban olabileceği düşünülüyor. Ayrıca mevcut çoğu pil, yalnızca birkaç saat güç sağlayabiliyor. Yani uzun süreli kesintilerde bu teknoloji pek işe yaramıyor.
Ancak doğalgaz santralleri, halihazırda rüzgar ve güneş enerjisi çiftliklerine karşı kan kaybediyor. WSJ bunlara örnek olarak gün boyu elektrik sağlayan elektrik santrallerini veriyor. Bunların, muhtemel bir değişimden en çok etkilenen santraller olacağını düşünülüyor.
Bunun sebebi, bu tür enerji santrallerinin ekonomik olarak kendini idare edebilmesi için yüzde 60 ila 80 kapasiteyle çalışması gerekmesi. Güneş ve rüzgar enerjisi çiftliklerinin sağladığı enerjide meydana gelen kesintilerin pillerle kapatılması halinde, bahsi geçen santrallere gerek kalmayacağı öngörülüyor.
Veri ve analiz firması IHS Markit, ABD'deki gün boyu elektrik sağlayan santrallerin ortalama yüzde 60 kapasiteyle çalıştığını bildiriyor. Firma, 2029'un sonlarına doğru ortalamanın yüzde 50'ye düşeceğini ve iflas olasılığının gündeme geleceğini öne sürüyor.
IHS Markit'ten Sam Huntington, "Doğalgaz santralleri tonlarca yenilenebilir enerjinin tehdidi altındalar" diyor.
Öte yandan pek çok enerji şirketi, doğalgaz santrallerinin çoğunun gelecek 20 yıl boyunca faaliyet göstereceğini düşünüyor. Ancak Vistra'nın CEO'su Morgan, 2030'dan sonra pillerin, güneş ve rüzgar enerjisi çiftliklerinin verimini artırmasıyla doğalgazın payının fazlasıyla azalacağına işaret ediyor.
 
Independent Türkçe, Wall Street Journal



Çin, enerji ve tarım alanlarında Rusya ile daha yakın iş birliği arayışında

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
TT

Çin, enerji ve tarım alanlarında Rusya ile daha yakın iş birliği arayışında

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)

Çin Başbakanı Li Çiang dün yaptığı açıklamada, Çin'in enerji, tarım ve diğer yatırım alanlarında Rusya ile iş birliğini artırmaya hazır olduğunu söyledi.

Çin Resmi Haber Ajansı Xinhua, Moskova’da Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ile yaptığı görüşme sırasında açıklamalarda bulunan Çin Başbakanı Li'nin Mişustin’e Çin'in Rusya'dan daha fazla tarım ve gıda ürünü ithal etmeyi memnuniyetle karşıladığını söylediğini aktardı.

Xinhua haberinde, Çin'in Rusya'nın Çinli şirketlerin bu ülkede yatırım yapması ve faaliyet göstermesi için daha fazla imkan sağlamasını umduğunu belirtti.

Öte yandan Rusya Başbakanı Mişustin, Çin Başbakanı Li’ye iki taraf arasındaki iş birliğinin dış zorluklar karşısında defalarca dayanıklılığını kanıtladığını söyledi.

Rusya hükümetinin internet sitesinde yayınlanan toplantı tutanaklarına göre Mişustin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji alanındaki iş birliğimiz özellikle stratejik nitelikte ve petrol, gaz, kömür ve nükleer enerji sektörlerini kapsıyor.”

Pekin ve Moskova, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 2022 yılının şubat ayında on binlerce Rus askerini Ukrayna'ya göndermeden birkaç gün önce ‘sınırsız’ stratejik ortaklık ilan etti.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, son on yılda Rusya Devlet Başkanı Putin ile 40'tan fazla kez bir araya geldi. Putin, son aylarda kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda Çin'i Rusya’nın müttefik olarak nitelendirdi.


Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
TT

Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)

Suudi Arabistan’ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe kapsamında gönderdiği ilk ham petrol sevkiyatı pazar günü Banias Limanı’na ulaştı. Yaklaşık 650 bin varil Suudi ham petrolü taşıyan tanker limana demirledi. Bu sevkiyat, toplam 1,65 milyon varil ham petrolden oluşan hibenin ilk bölümünü oluşturuyor.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA’dan aktardığı habere göre teslimat Suudi liderliğinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirildi. Krallığın Suriye’yi destekleme konusundaki kararlılığını sürdürecek.

Hibe anlaşması, 11 Eylül’de Suudi Kalkınma Fonu ile Suriye Enerji Bakanlığı arasında imzalanmıştı. Suudi Enerji Bakanlığı’nın gözetiminde uygulanan hibe; Suriye rafinerilerinin işletme kapasitesini artırmayı, operasyonel verimliliği ve mali sürdürülebilirliği sağlamayı, ekonomik kalkınmayı güçlendirmeyi, ekonomik zorlukların aşılmasına katkı sunmayı ve hayati sektörlerin büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Böylece ulusal ve uluslararası düzeyde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne destek verilmesi amaçlanıyor.

SPA, bu adımın Suudi Arabistan’ın Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik süregelen çabalarının ve iki ülke arasındaki güçlü, tarihi bağların bir yansıması olduğunu vurguladı.


Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
TT

Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, JP Morgan, BlackRock ve Goldman Sachs gibi büyük finans kurumlarının CEO'ları da dahil olmak üzere bir grup önde gelen Wall Street liderini dün Beyaz Saray'da özel bir akşam yemeğine davet etti.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre bu hamle, yönetimin ekonomik performansı, özellikle de son seçimlerde önemli bir sorun olarak ortaya çıkan yaşam maliyeti konusunda artan baskı altında olduğu bir dönemde geldi.

sdefr
ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'te konuşuyor. (Reuters)

Üst düzey katılım ve hassas zamanlama

Güvenilir kaynaklara göre, akşam yemeğine 12’den fazla üst düzey yönetici ve finans uzmanı katıldı. Bunlar arasında şu isimler yer aldı: JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, BlackRock CEO’su Larry Fink, Goldman Sachs CEO’su David Solomon, Blackstone CEO’su Stephen Schwarzman, KKR’ın kurucu ortağı Henry Kravis, milyarder Bill Ackman (Pershing Square), Nasdaq CEO’su Adena Friedman, Intercontinental Exchange CEO’su Jeffrey Sprecher ve New York Borsası Başkanı Lynn Martin.

xfv
BlackRock CEO'su Larry Fink, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi’ne katıldı. (Reuters)

Bu toplantı, Trump’ın şirket liderleriyle ilişkileri derinleştirme çabasını ve yönetiminin, Amerikan sermaye piyasalarını güçlendirmeyi ve ulusal güvenlik açısından kritik olan yerel tedarik zincirlerini yeniden inşa etmeyi hedefleyen girişimlerini vurguluyor. Bu girişimler, özellikle yerel üretimi genişletmeye ve kilit endüstrileri yeniden konumlandırmaya odaklanıyor.

Ülkenin en büyük bankası JPMorgan, 10 yıl sürecek 1,5 trilyon dolarlık bir yatırım programı açıkladı. Bu program, tedarik zinciri ve üretim, savunma ve uzay, enerji bağımsızlığı ve ileri teknolojiler gibi ABD’nin ulusal güvenliği ve ekonomik dayanıklılığı açısından kritik sektörleri hedefliyor. Bu plan kapsamında banka, özellikle ulusal güvenlik ve ekonomik dayanıklılık açısından stratejik öneme sahip Amerikan şirketlerine doğrudan hisse ve risk sermayesi yatırımları yoluyla 10 milyar dolara kadar yatırım yapacak.

rgt
JP Morgan CEO'su Jamie Dimon, Miami'deki Kaseya Center'da düzenlenen Amerikan İş Forumu'nda konuşma yapıyor. (Reuters)

Reuters'a göre, bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump'ın finans liderleriyle görüştüğünü doğruladı, ancak davetli listesini teyit etmedi.

Wall Street ile yönetim arasındaki istikrarsız ilişki

Wall Street’in Trump yönetimiyle ilişkisi, kasım seçimlerinden sonra çalkantılı bir seyir izledi. Başlangıçta yöneticiler, özellikle rekabet ve düzenleyici konularda iş dünyasını destekleyen bir yaklaşım benimsenmesini beklerken, maliyet düşürme gibi adımların atılması bu erken iyimserliği azalttı. Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirileri de merkez bankasının bağımsızlığına bağlılığı konusunda şüpheler yarattı.

ty6
Goldman Sachs CEO'su David Solomon, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi'nde konuşma yapıyor. (Reuters)

Ancak son dönemde endişeler yatıştı ve üst düzey bankacılar, Trump tarafından atanan düzenleyicilerin sektöre yönelik kuralları gevşetme yönündeki destekleyici açıklamalarından memnuniyet duydu. Bu gelişme, JPMorgan, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin hisse fiyatlarının dün rekor seviyelere ulaşmasına katkıda bulundu.

Önemli yokluklar ve gergin ortam

Finans sektörünün tüm liderleri akşam yemeğine katılmadı:

- Citigroup CEO'su Jane Fraser, önceden planlanmış bir Asya gezisiyle çakışan programı nedeniyle özür diledi. Fraser'ın daha önce başkanla bir araya gelerek mortgage devleri Freddie Mac ve Fannie Mae'nin özelleştirilmesi planlarını görüştüğünü belirtmekte fayda var.

- Bank of America CEO'su Brian Moynihan akşam yemeğine davet edilmedi. Moynihan, geçmişte başkana bankacılık hizmetleri sunmayı reddettikleri iddiaları nedeniyle bu yılın başlarında Trump'ı kızdıran liderler arasındaydı.

Wall Street yöneticileri, özellikle Beyaz Saray'ın bazı büyük teknoloji gruplarına gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmesinin yanı sıra, Paul Weiss hukuk firması ve büyük üniversiteler gibi grupları hedef almasının ardından, başkanı kamuoyunda eleştirmekten çekiniyorlar.

sd
New York Borsası (AP)

Yatırımcılar, bu üst düzey toplantıdan kaynaklanabilecek herhangi bir politika değişikliği veya düzenleyici değişiklikleri yakından takip edecekler. Örneğin, vergi politikaları, finansal düzenlemeler veya ticaret anlaşmalarındaki değişiklikler, belirli sektörlerin veya piyasanın genelinin performansını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu görüşmelerin olası sonuçlarını anlayarak, yatırımcılar ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmak veya olası riskleri azaltmak için kendilerini daha iyi konumlandırabilirler.

Aynı zamanda gözlemciler, Beyaz Saray'da düzenlenen üst düzey akşam yemeğini, finans sektörünün iktidar koridorlarında devam eden etkisinin bir kanıtı olarak görüyorlar. ABD ekonomisi hassas bir dengeyle karşı karşıya olduğundan, yönetim ekonomik gündemini şekillendirmek için bu şirket liderlerinin uzmanlığından ve görüşlerinden yararlanmaya çalışıyor.

Trump, yönetimi küresel ticaret ortaklarıyla gerilimleri ele alırken ve ekonomik büyümeyi artırmaya çalışırken, son aylarda iş dünyası liderleriyle özel toplantılar düzenledi. Yönetimin daha geniş ekonomik gündemi, yerli üretimi genişletmeye, kilit sektörleri yeniden ülkeye getirmeye ve özel sektör yatırımlarından yararlanarak ABD'nin ileri teknoloji üretimi ve enerji tedarik zincirlerinde konumunu güçlendirmeye odaklanıyor.