İspanya’nın Afrika’nın kuzeyindeki topraklarından Ceuta kentine yönelik göçmen akışı dün sabah saatlerinde de devam etti. Avrupa Birliği (AB) kriz nedeniyle Fas’a yönelik eleştirilerini artırırken İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de Rabat yönetimini Madrid’e meydan okumakla suçladı.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, Fas’ın İspanya’ya düzensiz göçmen akışını teşvik etmesiyle ilgili “Kimse AB’ye gözdağı veremez ve şantaj yapamaz” dedi. Schinas, “Ceuta, Avrupa sınırıdır. Burada olanlar sadece Madrid’in değil, bütün Avrupalıların sorunudur” ifadesini kulandı.
Madrid hükümeti salı günü, memnuniyetsizliğini ifade etmek için Fas Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırmıştı. Aynı bağlamda Fas Dışişleri Bakanlığı da istişarede bulunmak için İspanya Büyükelçisi’ni çağırdı.
İspanya Başbakanı Sanchez dün yaptığı açıklamada, Ceuta’ya yasa dışı yollarla giren 8 bin göçmenin 4 bin 800’ünün Fas’a geri gönderildiğini bildirdi. AFP’nin haberine göre İspanyol askerleri dün sabah erken saatlerinde Ceuta kentine ulaşan küçük bir göçmen grubunu yakaladı. İspanyol güçlerin göçmenlerin geri çekilmesini sağlamak için göz yaşartıcı gaz kullandığı bildirildi.
Fas’ta İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa er-Ramid, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada şşu ifadeleri kullandı:
“İspanya’nın Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali’yi ortaklık ve iyi komşuluk ruhuna bakılmaksızın sahte bir kimlikle hastanelerinden birine kabul etmesi pervasız, sorumsuz ve kabul edilemez bir durumdur. Açıkça görülüyor ki İspanya, Polisario Cephesi ile olan ilişkisini tercih etti. Fas ile olan ilişkileri pahasına kucakladı. Fas iyi komşuluk uğruna birçok şey feda ederken İspanya ise bu durumu hesaba katmadı.”
Ramid, taahhütlere uyulmadığına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İspanya Fas’ın iyi komşuluk uğruna çektiği acıların boyutunu ve bedelini biliyor. Ayrıca Fas’ı küçümsemenin bedelinin pahalıya mal olacağının da farkında. Bu yüzden kendisini ve politikasını gözden geçiriyor. Komşusu Fas için olması gereken hesaplamaları yapıyor. Fas’ın kendisine saygı duyduğu gibi o da komşusu Fas’ın haklarına saygı duyuyor.”
Ramid ayrıca konuya dair şu soruları yöneltti:
“İspanya komşusu Fas’a karşı silahlanan bir grubu barındırması noktasında ne yapılmasını bekliyordu? İspanya, Fas’ın ülkesiyle savaşan bir kişiyi barındırması noktasında gerekli önlemleri almış olsaydı ne kaybederdi? İspanya neden söz konusu kişinin varlığını gerçek kimliğiyle açıklamadı? Bu durum iyi komşuluk yapmadığının kanıtı değil midir? Fas İspanya’nın yaptığını yapsa ne olurdu?”
Diğer yandan İspanya Dışişleri Bakanı Arancha Gonzalez dün yaptığı açıklamada, söz konusu krize rağmen ülkesinin Batı Sahra meselesindeki konumunu değiştirmeyeceğini, tarafsız kalacağını ve Birleşmiş Milletler’in (BM) kararlarına saygı göstereceğini duyurdu.
İspanyol yargısı da dün Polisario Cephesi liderini önümüzdeki haziran ayının ilk gününde soykırım, işkence, cinayet suçları işlediği iddiaları gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında ifade vermeye çağırdı. Medya kaynakları, Gali’nin herhangi bir adım atmadan önce Cezayir Büyükelçiliği’ne geri döndüğünü gerekçe göstererek celpleri imzalamaktan kaçındığını aktardı.
Eski Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont, Fas- İspanya krizine ilişkin yaptığı açıklamada AB’nin İspanyol ‘milliyetçi iltihabına’ çekilmeyeceği yönündeki umudunu dile getirdi. Puigdemont, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ceuta ve Melilla, Avrupalıların Avrupa dışında mülk sahibi olmasına izin veren sömürge mirası olmasının dışında AB’nin bir parçası olmayan iki Afrika şehridir. Fas egemenlik konusunu gündeme getirme hakkına sahiptir. Söz konusu ihtilafın çözümü için bir diyalog masasının oluşturulması şart.”
Hükümet koalisyonuna liderlik eden Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreterliği dün Rabat’ta yaptığı açıklamada, İspanyol makamlarının, özellikle Gali’yi barındırma noktasında ihlalleri düzeltmek için gerekli girişimleri üstlenmedeki isteksizliklerinden duydukları endişeleri dile getirdi. İspanya’nın ortaya çıkan durumdan kaynaklanabilecek her türlü sonuca karşı sorumluluk taşıması gerektiğini vurguladı.
İlerleme ve Sosyalizm Partisi (PPS), Finidek kasabası sakinleri ve civar bölgelerde yaşayanların içinde bulundukları zor koşulları yansıtan görüntüleri, Ceuta kentine doğru olan sınır noktalarını büyük bir endişeyle takip ettiklerini bildirdi. Aileler için insancıl yaşam koşullarını garanti eden alternatif kalkınma çözümlerinin oluşturulmasını talep etti. Açıklamada söz konusu gelişmelerin ülkenin çıkarlarına saygı gösterilmemesi ve iyi komşuluk ve ortaklık gereklerinin dikkate alınmaması sebebiyle Fas ile İspanya arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle gerçekleştiği kaydedildi.
Muhalefetteki İstiklal Partisi üyesi Nureddin Mudyan, Başbakan Sadettin el-Osmani’ye “her yaştan geniş sosyal grupların zor şartlar altında Ceuta şehrine botlarla veya yürüyerek gerçekleştirdikleri kitlesel göç hareketinin” ayrıntıları ile ilgili soru yöneltti. Söz konusu trajik durumun kuzey bölgesindeki kıyı şeridindeki toplumsal krizi yansıttığına işaret etti.