Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı ölüm sayılarının, duyurulan sayıların iki veya üç katı katı olduğunu açıkladı. WHO, küresel sağlık istatistiklerine ilişkin yıllık raporunun yayınlanması vesilesiyle yaptığı açıklamada, Kovid-19 2020’de doğrudan veya dolaylı olarak 3 milyon kişinin ölümüne neden olurken, resmi rakamların 1,8 milyon ölüm açıkladığını belirtti. WHO veri ve analiz bölümü sorumlusu Genel Direktör Yardımcısı Samira Asma basın konferansında bu bilançonun “toplam ölüm sayısının resmi olarak bildirilenden en az iki ila üç kat daha fazla olduğunu belirten benzer tahminlerle eşleşiyor” dedi. Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre, Asma salgının WHO verilerine göre şimdiye kadar doğrudan ve dolaylı olarak 6 ila 8 milyon kişinin ölüme neden olduğunu belirtti. Salgınının dünyadaki tüm insanların sağlığı ve refahı için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Asma, WHO’nun salgının neden olduğu ölüm sayısının gerçek sonuçlarını ortaya çıkarmak için ülkelerle birlikte çalıştığını, böylece bir sonraki acil duruma daha iyi hazırlanılmasının mümkün olacağını açıkladı.
Yeni bir felaketten kaçınmanın yolları
WHO üye devletleri, Kovid-19 salgınına benzer bir sağlık felaketinden kaçınmanın yollarını görüşmek üzere önümüzdeki hafta bir toplantı düzenleyecek.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 24 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında geçen yıl olduğu gibi sanal olarak düzenlenecek olan 74. Dünya Sağlık Asamblesi’ni, “Şüphesiz bu asamble, WHO tarihindekilerin en önemlilerinden biri” diyerek değerlendirdi. Dünyanın salgına verdiği uygunsuz tepkinin ele alınması ve gelecekte oılabilecek salgınlarla mücadele için bir plan geliştirilmesi amacıyla asamble sırasında birçok liderin konuşma yapması bekleniyor. En büyük zorluk, salgın sebebiyle maksimum sınırına ulaşmış olan WHO’da reforme edilmesi meselesi olmaya devam ediyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı ülkeler, mali olarak bağımsız soruşturmalar yapmaya hazır olan daha güçlü bir organizasyon kurulması çağrısında bulunuyor. Şu anda WHO’nun bütçesinin yalnızca yüzde 16’sı devletlerin zorunlu katkılarından gelirken, geri kalanı ise kendilerine bağlı koşulları belirleyen kamu ve özel sektörden bağışçıların gönüllü katkılarından oluşuyor.
Avrupa Sağlık Pasaportu
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, AB üyesi 27 ülkede ikamet eden herkesin aşı olduğunu, Kovid-19 negatif test sonucunu aldığını veya yakın bir zamanda enfeksiyonu atlattığını kanıtlayan bir dijital sağlık pasaportu alması konusunda anlaşmaya vardılar. AB Sağlık Komiseri Stella Kyriakides, “Bu, vatandaşlarımız için durumu daha açık bir hale getirip onlara güvence verirken, AB’de seyahatlerin güvenli bir şekilde yeniden başlaması için önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.
Bu bağlamda, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez dün, salgın öncesinde dünyanın ikinci turizm destinasyonu olarak görülen ülkesinin, 7 Haziran’dan itibaren hangi ülkeden olursa olsun aşı alan ‘herkesin’ topraklarına girmesine izin verileceğini duyurdu. Sanchez, Uluslararası Ticaret Fuarı'nda yaptığı konuşmada, genellikle İspanya’nın en büyük turist grubunu oluşturan İngilizlere, ülkesini pazartesi gününden itibaren serbestçe seyahat etmelerine izin vereceğini, ancak diğerleriyle ilgili sadece “zorunlu” seyahatlere izin verildiğini söyledi. Sağlık pasaportunun gelecek hafta pazartesi ve salı günü Brüksel’de düzenlenmesi planlanan liderler zirvesinin gündeminde yer alması ve 7-10 Haziran tarihleri arasında Strazburg’da yapılması planlanan Avrupa Parlamentosu genel oturumunda remi olarak onaylaması bekleniyor.
Sağlık pasaportu, Avrupa’nın yaz tatili sezonunu kurtaracak bir araç olarak görülürken, WHO Avrupa Bölge Ofisi perşembe günü yaptığı açıklamada, pandemi ile mücadeledeki ilerlemenin hala ‘hassas’ olduğu ve hala uluslararası seyahatten kaçınılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.