Filistinliler zaferi kutlarken İsrailliler denklemin değiştiğini savunuyor

Hamas’tan yapılan açıklamalar “elin tetikte” olduğu yönünde.

Gazze'de ilan edilen ateşkes dolayısıyla Mescid-i Aksa’da tatlı dağıtan Filistinli bir kadın. (AFP)
Gazze'de ilan edilen ateşkes dolayısıyla Mescid-i Aksa’da tatlı dağıtan Filistinli bir kadın. (AFP)
TT

Filistinliler zaferi kutlarken İsrailliler denklemin değiştiğini savunuyor

Gazze'de ilan edilen ateşkes dolayısıyla Mescid-i Aksa’da tatlı dağıtan Filistinli bir kadın. (AFP)
Gazze'de ilan edilen ateşkes dolayısıyla Mescid-i Aksa’da tatlı dağıtan Filistinli bir kadın. (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki yıkıntıların üzerinde duran, zafer işaretleri yapan, ateşkesi işgal gücü için bir yenilgi olarak gören on binlerce Filistinli zaferi kutlamak için sokaklara döküldü. İsrail’de ise hükümete ve orduya yönelik başarısızlık suçlamaları arttı. Operasyonda hedefe ulaşılmadan “hemen” ateşkes ilan edilmesine yönelik eleştiriler hız kazanırken zor bir hesap süreci başladı.
İsrail polisi dün Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın dışında çıkan çatışmalarda Filistinlilere ses bombaları attı. İsrail Polis Sözcüsü Micky Rosenfeld konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa kapılarından birinde İsrail polissine taş atıldığını, “birimlerin karşılık vererek Tapınak Tepesi bölgesine girdiklerini ve durumu kontrol altında tutmak amacıyla karışıklıklarla ilgilendiklerini” söyledi. Kudüs Kızılayı, Mescid-i Aksa’da çıkan çatışmada yaralanan 20 kişiye müdahalede bulunduklarını bildirdi.
İsrail medyasının, bir dizi siyasetçinin ve askeri uzmanın Gazze’ye yönelik yürütülen savaşta hükümetin, ordunun ve istihbarat birimlerinin performansına sert eleştirilerde bulunmasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün “İsrail’e olağanüstü kazanımlar sağlayan büyük operasyondan” övgüyle söz etti. Netanyahu açıklamasında şu ifadeleri kulandı:
“Askeri operasyonu başlatmaya karar verdiğimizde operasyonun asıl amacını belirledik: Caydırıcılığı sağlamlaştırarak sükuneti yeniden sağlamak ve terör örgütlerine ağır bir darbe indirmek. Operasyonu da bu yönde düzenledik.”
Netanyahu dün öğleden sonra Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı karargahında Savunma Bakanı Benny Gantz, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aviv Kochavi ve İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Başkanı Nadav Argaman’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Netanyahu, savaşın başlangıcından bu yana gösterdiği performansa yönelik eleştirileri ve bu savaşı, kendisine muhalif bir hükümet kurma çabalarını engellemek, başbakan olarak pozisyonunu güçlendirmek ve yolsuzlukla ilgili davasını düşürmek amacıyla kişisel çıkarlarına hizmet etmesi için başlattığı yönündeki suçlamaları reddetti. İrail Başbakanı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bunların hepsi iftiradır. Hamas ve örgütlerine büyük darbeler indirdik ve onları yıllarca geriye götürdük. Şu an her şey halk tarafından bilinmiyor. Bu Hamas için de geçerli. Tüm başarılarımız zamanla ortaya çıkacak. Bu noktada gereksiz maceralara çekilmeden cesur, yeni ve eşi görülmemiş işler başardığımızı söyleyebilirim. Gazze Şeridi'ni yok etmemiz ve kara kuvvetleriyle buraya girmemiz gerekseydi bunu yapardık. Ancak bu sefer, belirlediğimiz hedefe karşılık daha güvenli başka yollarla daha iyi sonuçlar elde edebileceğimizi düşündüm. İsrail’de en az zayiatla Hamas’a ciddi şekilde zarar verdik. Hamas, rüyalarında da kabuslarında da varlığını hayal bile edemeyeceği darbeler aldı.”
Netanyahu ordusunun yürüttüğü, Filistinlilerin "korkunç bir yıkım" olarak gördüğü ve dünyanın dört bir yanında tepki çeken operasyonlarla övündü:
“100 kilometre uzunluğundaki saldırı tünellerini çökerttik. Bu, bugüne kadar dünya üzerindeki hiçbir ordunun başaramadığı müthiş bir başarıdır. Dokuz terörist kulesini ve liderlere ait onlarca evi yıktık. Bu hedefler masum değildi. Buralar Hamas’ın ofisleri, karargahları ve silah depolarıydı. Füze fabrikalarını, laboratuvarları ve silah depolarını hedef aldık. Tüm bunları savaşa katılmayan sivilleri asgari düzeyde hedef alarak yaptık.”
Netanyahu sözlerinin devamında Hamas’a tolerans göstermeyeceklerini vurguladı:
“Denklemi sadece askeri harekat günlerinde ve harekat esnasında değil, gelecek için de değiştirdik. Hamas roketlerin düşmesine tolerans göstereceğimizi düşünüyorsa yanılıyor. Gazze sınırındaki Sderot yerleşim birimine veya başka herhangi bir yere saldırı yapılacağına dair tek bir işaret görürsek farklı bir güçle karşılık vereceğiz. Kendi elleriyle kendilerine getirdikleri yıkımı biliyorlar. Onları yıllarca geriye götürdüğümüzün farkındalar.”
Mavi-Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) lideri Savunma Bakanı Benny Gantz da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Güvenlik güçleri ve İsrail ordusu son günlerde İsrail Devleti tarihindeki en güçlü istihbarat yeteneklerini ve operasyonlarını ortaya koydular. Koyduğumuz askeri hedeflere ulaştık. Hamas'a çok yüksek bir bedel ödettik. Tünel sistemini yok ettik ve aralarında birçok üst düzey liderin de bulunduğu 200'den fazla terörist eylemciyi öldürdük. Sızma operasyonları, insansız hava araçları (İHA) gönderme ve benzeri yöntemlerle Hamas’ın planlarını suya düşürmeyi başardık. Bu noktada askeri eylemin sona ermesiyle siyasi eylem başladı. Siyasi eylem anlık bir anlaşma yapmaktan ziyade aşırılık yanlılarını zayıflatacak, ılımlıları güçlendirip birbirine bağlayacak ve kuvvetlendirecek uzun vadeli adımlar atmak demek. Bugün ılımlı Arap ülkelerinin liderleriyle görüştüm. Açılan kapıyı kapatmamız yasak. Siyasi açıdan hızlı ve doğru bir şekilde hareket etmezsek, Surların Muhafızı Operasyonu bir sonraki askeri operasyona giden yolda başka bir raunt olarak kaydedilecek. İsrail hükümetinin eşi görülmemiş bir askeri başarıyı hiç edilmiş siyasi bir fırsata dönüştürme yetkisi yok.”
Duruma dair açıklama yapan bir diğer isim de Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aviv Kochavi oldu:
“Hamas, İsrail Devleti’ne doğru füzeler fırlatarak büyük bir hata yaptı. Basit bir ifadeyle; gücümüzü doğru bir şekilde değerlendirmiş oldu. Hiç görmediği ve beklemediği şekilde bir saldırı gücü ve savunma sistemleri ile karşılaştı. Düşmanımızın aldığı darbenin boyutunu idrak etmesi uzun zaman alacak. Bana ve İsrail ordusuna göre mesele bitti ama henüz tamamlanmış değil. Her an geri dönüp güçlü bir şekilde harekete geçmeye hazırız.”
İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Başkanı Nadav Argaman da şunları söyledi:
“Bu askeri operasyon, İsrail ordusu ve Şin-Bet tarafından yapılan titiz hazırlıkların ve kusursuz istihbarat çalışmalarının bir sonucu. Bu operasyon Hamas'ın aldığı darbe açısından önceki askeri operasyonlara benzemiyor. Bu operasyon, bundan sonraki performansımıza bağlı olarak gerçek bir değişim süreci başlatabilir. Oyunun kuralları değişti.”
İsrail medyası dün sabah, içinde hükümete ve orduya yönelik ağır eleştirilerin olduğu haberler yayınladı. Bu eleştirilerin bizzat hükümetin masasına ulaştığını aktardı. Nitekim perşembe akşamı ateşkesi onaylamak için yapılan İsrail'in Güvenlik İşleri için Küçültülmüş Bakanlar Kurulu’nun (Kabinet) oturumunda bazı bakanlar güvenlik teşkilatının Gazze'ye yönelik yürütülen savaşta sergilediği performansa ağır eleştirilerde bulunurken siyasetçiler ve uzmanlar da hükümeti eleştirdi.
Haaretz gazetesinin internet sitesinde, Netanyahu ve Kabinet bakanlarının Filistinlilerin ve bazı İsraillilerin Hamas Hareketi için zafer olarak kabul ettikleri “askeri operasyonun” sonuçlarından dolayı endişeli oldukları ifade edildi.
Medya kuruluşlarında yer alan haberlere göre Kabinet’teki bakanlar söz konusu operasyonu “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırısının gerçekliğini değiştirecek hedefler sunamaması ve başarılı bir operasyonel sonuç elde edememesi nedeniyle faydasız” olarak nitelendirdi. Bakanlardan biri “İsrail Hava Kuvvetleri’nin, askeri operasyonun ana görevlerinden biri olan Hamas’ın savunma tünellerinin çoğunu yok etmekte başarısız olduğunu” söyledi. Ayrıca bakanlar, İsrail’deki askeri ve siyasi liderlerin Gazze Şeridi’ne girip kara harekatı yapmaktan kaçınarak çoğunlukla hava saldırıları ile yetinmelerini eleştirdiler. Yahya Sinvar veya Muhammed ed-Dayf gibi Hamas'ın önde gelen liderlerine suikast düzenlenememesini İsrail ordusunun büyük bir başarısızlığı olarak değerlendirdiler.

Hamas: Elimiz tetikte
Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk yaptığı açıklamada “Bugün bu savaşın durduğu doğru. Ancak Netanyahu ve tüm dünya bilsin ki elimiz tetikte ve bu direnişin imkanlarını büyütmeye devam edeceğiz. Netanyahu ve ordusuna sözümüz şu: Dönerseniz döneriz” ifadesini kullandı. Rişk, Doha’da Reuters’a verdiği demeçte Mescid-i Aksa’nın korunmasının ve Filistinlilerin Doğu Kudüs’teki evlerinden çıkarılmasına bir sona verilmesinin de Hamas’ın taleplerinin içerisinde olduğunu belirterek bunun “kırmızı çizgileri” olduğunun altını çizdi. Rişk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kudüs’ün Kılıcı savaşı sonrası öncesi gibi olmayacak. Çünkü Filistin halkımız direnişin etrafında toplandı ve direnişin topraklarını özgürleştireceğini ve kutsal yerlerini koruyacağını biliyor.”
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye de dün para ve silah yardımı yaparak Filistin “direnişine” verdiği destekten ötürü İran’a teşekkür etti. İsrail ile yapılan son askeri çarpışmanın ardından hazır hale geldiklerini vurguladı. AFP’nin haberine göre Heniyye, Hamas’a ait El-Aksa Kanalı tarafından yayınlanan televizyon konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Kudüs’ün Kılıcı savaşı sonrası öncesi gibi olmayacak. Kelimenin tam anlamıyla kendimizi Kudüs'ün Kılıcı savaşından sonraki döneme hazırlayacağız. Bu savaşı, İsrail ile mücadele tarihinde ciddi bir sıçrama ve düşman içerisindeki tüm karar mercilerinin anlayacağı çok büyük bir dönüm noktası olarak görüyoruz.”
Ateşkes, İsrail ve Hamas liderliğindeki grupların Mısır'ın önerisini kabul ettiklerini açıklamasının ardından dün saat 02.00’da yürürlüğe kondu. Netanyahu’nun Sözcüsü, İsrail’in “Mısır’ın karşılıklı ve koşulsuz olarak ateşkes yapılmasına yönelik önerisini kabul ettiğini” söyledi. Hamas ve İslami Cihat Örgütü de Mısır’ın önerisini kabul ettiklerini duyurdu.
Kahire, uygulama prosedürlerini takip etmek ve kalıcı olarak durumun istikrarını sağlayacak müteakip uygulamalar üzerinde mutabakata varmak amacıyla biri Tel Aviv’e diğeri ise Filistin bölgelerine olmak üzere iki ayrı güvenlik heyeti gönderdiğini duyurdu. Filistin tarafı bu adımı Kudüs meselesini müzakere etmek anlamına geldiği şeklinde yorumladı. İsrail'deki siyasi kaynaklar ise bunu yalanladı. Kaynaklar basına yaptıkları açıklamalarda “Hamas'ın ateşkesin bir parçası olarak Kudüs, Tapınak Tepesi ve Şeyh Cerrah mahallesi konusunda uzlaşmaların olduğuna ilişkin iddiaları hayali ve asılsız” ifadelerini kullandılar.
Gece 02.00’da ateşkesin ilan edilmesiyle Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Kudüs’teki on binlerce Filistinli sokaklara döküldü. Kornolar çaldılar. Havaya ateş açıp havai fişekler patlattılar. Filistin’in yanı sıra Hamas Hareketi’nin, İslami Cihat Örgütü’nün ve Fetih Hareketi’nin bayraklarını açtılar. Arabalarla ve yayan olarak sokaklara akın edip kutlayamadıkları bayramın tekbirlerini getirdiler. Aynı şekilde dün Gazze’deki çocuklar da bayramlıklarını giyerek sokaklara çıktılar. Ancak evlerine dönüp yuvalarını yıkılmış, dağılmış ve oturulamayacak halde bulanların ve İsrail bombardımanlarının büyük hasar verdiği dükkanlarını tanımakta zorlanan dükkan sahiplerinin sevinçleri kursaklarında kaldı.
Diğer yandan özellikle Gazze Şeridi civarındaki güney kasabalarında yaşayan İsrailliler bir “Filistin oyununa” ve tekrar bir füze saldırısına başlamasına hazırlık olarak sivil savunma talimatları doğrultusunda sığınaklarda kaldılar. Belediye makamlarındaki yerel liderler, hükümeti ateşkes kararından ötürü eleştirerek hükümetin kendilerini önemsemediğini, sadece Tel Aviv ile kenar mahallelerinde yaşayanlarla ilgilendiğini, Hamas’ı dize getirip kötülüğünü üstlerinden tamamen çekme fırsatını kaçırdığını ve onlar sığınaktayken Tel Aviv'dekilerin restoranları ve gece kulüpleri doldurduğunu savundular.
Dün Filistinli gruplar Gazze Şeridi halkının “efsanevi direnişi” neticesinde varılan ateşkesi kabul etti. Gazze Şeridi’ndeki birçok grubun lideri zafer kelimesini kullandı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Muhammed Iştiyye ateşkes kararını memnuniyetle karşıladılar. Ateşkesin Kudüs için verilen barışçıl mücadelenin durdurulacağı, yerleşimcilik ve Yahudileştirme planlarına karşı direnilmeyeceği veya Mescid-i Aksa'ya zarar verilmesine müsaade edileceği anlamına gelmediğini vurguladılar.
Filistin Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada Mısır, Katar, Ürdün ve ABD yönetimi ile Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler'in (BM) ateşkes sağlama çabalarından övgüyle söz edildi. Söz konusu açıklamada Filistin Devlet Başkanlığı “Mısır, Arap ülkeleri ve ABD'nin çabaları ile BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu ve BM İnsan Hakları Konseyi'ne yönelik hareketlilik de dahil olmak üzere Filistin'in 7/24 yaptığı görüşmelerle eş zamanlı olarak gelen Gazze Şeridi’ndeki halkın direnişini ve fedakarlıklarını, Kudüslülerin İsrail’in uygulamalarına meydan okumalarını ve Batı Şeria'daki barışçıl halk hareketini” kutladı.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye de yaptığı açıklamada “İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki insanlara yönelik saldırısını durdurmak için kardeş Mısır Arap Cumhuriyeti'nin liderliğinde uluslararası çapta yürütülen çabaların başarısından” övgüyle bahsedildi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.