Gazze savaşı barış sürecini yeniden başlatma çabalarını hızlandırıyor

Mısır’dan bir heyet Ramallah’a geldi… Abbas, Sisi’ye sakinliği sağlamadaki rolünden ötürü teşekkürlerini iletti.

Dün, İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırıları yüzünden zarar gören evlerine bakan vatandaşlar (AP)
Dün, İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırıları yüzünden zarar gören evlerine bakan vatandaşlar (AP)
TT

Gazze savaşı barış sürecini yeniden başlatma çabalarını hızlandırıyor

Dün, İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırıları yüzünden zarar gören evlerine bakan vatandaşlar (AP)
Dün, İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırıları yüzünden zarar gören evlerine bakan vatandaşlar (AP)

Ramallah'taki Filistinli siyasi kaynaklar, Gazze Şeridi’ndeki savaşın bölgede yeni bir siyasi süreç başlatmaya yönelik çabaları hızlandırdığını belirtti. Kaynaklar, Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması için yapılan temasların, görüşmelerin ve uzun vadeli bir ateşkes yapılmaya çalışılmasının, Filistin-İsrail müzakerelerini yeniden başlatmaya ve bir barış anlaşmasına varmaya yönelik geniş bir planın parçası olduğunu vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar “Barış sürecini yeniden başlatmak isteyen yeni ABD yönetiminin varlığı ve uluslararası ve bölgesel düzeyde buna destek verilmesinden ötürü böyle bir operasyonun başlatılması bekleniyordu. Ancak Kudüs'te yaşananlar ve Gazze'ye karşı yapılan savaş meseleyi daha acil ve kaçınılmaz bir hale getirdi” ifadelerini kullandılar.
Kaynaklar, ABD'nin doğrudan Filistinliler ve İsraillilerle olan temaslarının, yalnızca Gazze'de geçici bir ateşkes anlaşmasına varmak değil, kapsamlı bir Filistin ve İsrail anlaşmasına ulaşmak için bir barış süreci başlatma ihtiyacına odaklandığını vurguladı.
Kuveyt resmi ajansı (KUNA) dün Kuveyt Emiri Şeyh Nevaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin Filistin davasına değişmez ve sınırsız bir şekilde destek vermeye devam edeceğini söyleyerek, Kuveyt’in ateşkes anlaşmasından memnun olduğunu ve haklı Filistin davasına verdiği değişmez ve sınırsız desteğini bildirdi.
Aynı şekilde Katar haber ajansı (QNA)  Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı telefon görüşmesinde ülkesinin İsrail’in Filistin halkına ve Mescid-i Aksa’ya yönelik “saldırılarını” engelleme çabalarını sürdüreceğini belirtti.
Yangını durdurmak için sarf edilen çabalar sırasında Cumhurbaşkanı Abbas, günler önce saldırıyı durdurmak istediğini ve ardından İsrail'in İsrail işgaline son verecek, açık bir uluslararası referansla ciddi bir siyasi sürece girdiğini doğruladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas günler önce ateşkes yapılması için gösterilen çabalar sırasında, saldırganlığın sona ermesini istediğini ve ardından "kutsal başkent" Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Filistin Devleti topraklarındaki İsrail işgaline son verecek açık bir uluslararası otorite ile ciddi bir siyasi sürece girildiğini vurguladı. Abbas 2002'deki Beyrut Zirvesi’nden bu yana birbirini izleyen Arap zirveleri tarafından onaylanan Arap Barış Girişimi’ne bağlılığını yineleyerek girişimin, İsrail’in ilk olarak 1967 yılında işgal ettiği Arap Filistin topraklarının hepsinden tamamen çekilmesini daha sonra İsrail ile ilişkilerle ilgili herhangi bir konunun tartışılabileceğini belirtti. Abbas “Biz barışta ısrarcıyız, savaş değil” dedi.
Kaynaklar “Fransa, Almanya, Rusya, Avrupa Birliği (AB), Mısır ve diğer ülkelerin bu konu üzerinde çalıştığı gibi ABD de bu yaklaşımı destekliyor. Halihazırda geniş çaplı bir hareketlilik var” ifadelerini kullandılar.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in bu yöndeki çabaları ilerletmek için önümüzdeki çarşamba günü bölgeyi ziyaret etmesi bekleniyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken’in önümüzdeki günlerde bölgeyi ziyaret edeceğini İsrail ve Filistinli yetkililer ile bölgedeki diğer meslektaşlarıyla görüşmeler yapacağını belirtti.
Blinken Gazze’deki barışı güçlendirmek istiyor. Ancak bunu daha geniş bir düzenleme dahilinde yapmak istiyor. Mısırlılar da Washington ile koordineli olarak bunun üzerinde çalışıyor.
Mısırlı yetkililer Gazze ve İsrail'de görüşmeler yaptıktan sonra dün Ramallah’a Mısır’dan bir heyet geldi. Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre Devlet Başkanı Abbas, Mısır heyetine Filistin topraklarındaki gelişmeler hakkında bilgi vererek, “kardeş ülke Mısır’ın durumu yatıştırmaya, Gazze Şeridi’ni yeniden imar etmeye ve İsrail’in Filistin Devleti topraklarındaki ve başkent Doğu Kudüs’teki işgalini sona erdirmek için siyasi sürece dönülmesine yönelik çabalarından ötürü” Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye teşekkürlerini iletti.
Fetih Hareketi’nin Merkez Komite Üyesi Hüseyin eş-Şeyh, Mısır güvenlik heyetinin Filistin sahasındaki son gelişmeleri incelemek üzere tüm taraflarla yoğun bir şekilde temas halinde olduğunu ve Filistin liderliğiyle istişarelerde bulunmak üzere Ramallah’a geldiğini söyledi.
Mısırlı yetkililer, İsrailli yetkililer ve Hamas liderleri ile Gazze’nin yeniden imar edilmesinin yanı sıra sükunetin kalıcılığı ile ilgili tartışmalar yürüttüler.
ABD, Mısır, Katar, BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland ve AB’nin de dahil olduğu Gazze Şeridi’ni yeniden imar etme eyleminin, tüm bu çevrelerle ilişki kuracak “meşru” bir tarafa ihtiyaç duyduğu biliniyor. Bu “meşru” taraf da söz konusu çevrelere göre Hamas değil, Filistin Yönetimi. Aynı şekilde yeniden imar etme eylemi için uzun ve büyük ölçüde kesin bir anlaşma gerekiyor. Dünya iletişim kurabileceği bir taraf olmasını isterken, İsrail de kalıcı bir ateşkes olması için büyük şartlar ileri sürüyor.
İsrail merkezli Yedioth Ahronoth Gazetesi, Mısırlıların ateşkesin sağlandığından emin olmaya çalıştıklarını, daha sonra uzun vadeli anlaşmaları tartışacaklarını ve İsrail’in şartlarından ötürü bunun karmaşık bir süreç olduğunu belirtti. Gazeteye göre İsrail kalıcı bir anlaşmaya varmadan önce Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki İslami Cihat Hareketi ile birlikte askeri yeteneklerini geliştirmeye yönelik projelerini durdurmasını ve Hamas’ın elindeki askerlerini ve vatandaşlarını geri almayı istiyor. Bu iki istek Hamas ile anlaşma yapılmasını zorlaştırıyor. Nitekim Hamas daha önceden ilk talebi reddettiği gibi esir takası anlaşmasının başka bir anlaşma ile bağdaştırılmasını da kabul etmemişti.
Yedioth Ahronoth Gazetesi’ne göre uluslararası toplum Gazze’yi yeniden imar etme dosyasında Filistin Yönetimi’nin yer almasını ve onun varlığını tercih ediyor. Bu yüzden imar dosyasından Hamas’ı tamamen saf dışı bırakmak istiyor.
Filistin Bayındırlık ve İskân Bakanı Muhammed Ziyara dün basın mensuplarına yaptığı açıklamada “Filistin Yönetimi, suçlu İsrail savaş makinesinin hayatın her alanında neden olduğu büyük yıkımdan etkilenen Gazze Şeridi’nde yeniden yapılanma projelerini hayata geçirmeye devam edecek. Sivilleri hedef almak; yollar, su şebekeleri, kanalizasyonlar ve elektrik şebekeleri de dahil olmak üzere kamu tesislerini, konutları, fabrikaları ve alt yapıyı yıkmak, uluslararası kanuna göre hesaba çekilecek bir savaş suçudur” ifadelerini kullanarak doğrudan bakanlığın ya da “yeniden imar için ulusal bir ekibin” Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren bakanlıklar, resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla tüm sektörlerde yeniden yapılanma projelerini uygulamaya devam edeceğine işaret etti.
Filistinli Bakan “Şu anki saldırı, genel olarak durumu 2014 saldırısı sonrasına döndürdü. Hatta bazı sektörlerde, özellikle de altyapıda durum daha da kötü” ifadelerini kullanarak, uluslararası toplumu imar için gerekli fonu sağlayarak sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Filistin Yönetimi’nin doğrudan Gazze’ye girmesi kolay olmayacak. İsrail'le müzakere yapmadan önce Hamas ile başka bir anlaşma yapılmadan da bu mümkün olmayacakmış gibi görünüyor.



Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
TT

Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)

Şam ve Tel Aviv'den Bakü'de yapılacak Suriye-İsrail görüşmesi hakkında çelişkili haberler çıkarken, Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, iki ülke arasındaki ön görüşmelerin pozisyonlar arasında “büyük bir uçurum” olduğunu ve Şam'ın İsrail’in işgali altındaki Suriye toprakları Golan Tepeleri’nden tamamen çekilmesi talebinden vazgeçmediği sürece İsrail'in derin bir normalleşme konusunda istekli olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Aynı kaynaklar, İsrail'in Suriye’nin normalleşmenin ‘bir miktar’ olması ve Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra işgal ettiği bölgelerden çekilmesiyle sınırlı kalması yönündeki tutumunu reddettiğini ve bu bölgelerin büyük bir kısmında kalmak karşılığında daha fazla normalleşme istediğini söyledi. Kaynaklar, İsrail'in Şeyh dağlarının zirvelerinde ve Golan Tepeleri’nin doğusunda işgal ettiği 9 bölgede kalmakta ısrar ettiğini vurguladı.

İsrail, Suriye'deki birçok tarafın Golan Tepeleri’ndeki Yahudi yerleşimlerine saldırı düzenleme niyetinde olduğuna dair bilgilere sahip olduğunu iddia etti. Bu bilginin, İsrail ordusunun geçtiğimiz haftalarda Suriye'nin iç kesimlerinde gerçekleştirdiği tutuklamalarla doğrulandığını ve İran'a bağlı milis güçlerin üyelerinin, Suriye'nin güneyinde faaliyet gösteren cihatçı gruplarla iş birliği içinde yerleşim yerlerine saldırı düzenlemeyi planladıklarını itiraf ettiklerini öne sürdü.

cvfgh
İşgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri eğitim sırasında ilk yardım eğitimi alan İsrail askerleri (AFP)

İsrailli bir yetkili, hükümetinin Suriye yönetimine güvenmediğini ve onun vaatlerine güvenemeyeceğini belirterek, İsrail ordusunun sadece İsraillilerin güvenliğini sağlayacak savunma önlemleri almakta kararlı olduğunu, bu nedenle sıkı güvenlik garantileri içeren tam bir barış anlaşmasının imzalanmasının bu güvenliği sağlamanın tek yolu olduğunu düşündüğünü söyledi.

İsrailli kaynaklar, Suriye yönetiminin şu aşamada İsrail ile ‘karşılıklı olarak saldırganlığı durdurma’ garantisi veren bir güvenlik anlaşması yapmakla ilgilendiğini doğruladı. Bu anlaşma, 1974 yılında imzalanan iki ülke arasındaki kuvvetlerin ayrılması anlaşmasına ve İsrail'in bu anlaşmada kabul edilen sınır hattına çekilmesine dayanıyor.

Ancak İsrail, ilişkilerin bir miktar normalleşmesi ile bağlantılı olsa bile geri çekilmeyi reddediyor. İsrail ordusu, Suriye ile birincisi İsrail sınırları içinde (yani İsrail'in Golan Tepeleri’nde işgal ettiği bölge) olup, burada İsrail ordusu büyük bir kuvvet ve ağır tahkimatlarla konuşlanacağı, ikincisi, sınır boyunca 3-5 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağı oluşturulması ve bu kuşağın içinde silahlı kişilerin bulunmasının yasaklanacağı, üçüncü ise Şam'dan güney ve güneybatıya kadar silahsızlandırılacak üç bölge oluşturulmasını öngören ‘yeni bir güvenlik doktrini’ belirlemişti. Söz konusu güvenlik kuşağında 9 adet müstahkem askeri üs kuran İsrail, bu üsleri kalıcı olmasında ısrar ediyor.

vfbghyj
İsrail ordusuna ait Hummer araçları, 8 Temmuz'da işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri tatbikat sırasında (AFP)

İsrail'in Arapça, İbranice, İngilizce ve Fransızca yayın yapan haber sitesi I24 dün, ‘Suriyeli bir kaynağa’ dayandırdığı haberinde Şara'nın ‘cumartesi günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de İsrailli yetkililerle en az bir kez yüz yüze görüşme yaptığını’ bildirdi.

I24, Şara’ya yakın olduğu belirtilen kaynağın, görüşmenin iki taraf arasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve Suriye hükümetinin İsrail ile güvenlik toplantılarını koordine eden Ahmed ed-Dalati'nin de katıldığı iki veya üç toplantılık görüşmelerde yer aldığını açıkladığını iddia etti.

vfgbhy
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınır yakınlarında bir İsrail askeri aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)

İsrail heyetinin Başbakan Binyamin Netanyahu’nun özel temsilcisinin yanı sıra üst düzey güvenlik ve askeri yetkililerden oluştuğunu söyleyen aynı kaynağa göre toplantılar, Suriye ve İsrail arasında olası bir güvenlik anlaşmasını görüşmek ve İran'ın Suriye ve Lübnan’daki varlığı, Hizbullah'ın silahları, Filistinli silahlı gruplar, Lübnan'daki kamplar, Gazze'den gelen Filistinli mültecilerin geleceği ve Şam’da diplomatik nitelikte olmayan bir İsrail koordinasyon ofisi açılması olasılığını ele almak amacıyla gerçekleştirildi.

İsrail televizyonu KAN, cumartesi günü Bakü'de Suriye ve İsrail yetkilileri arasında bir toplantı yapıldığını ve bu toplantıda tarafların Suriye'nin güneyinden İsrail güçlerinin çekilmesi talebini ve iki taraf arasında çok sayıda ‘koordinasyon’ konusunu görüştüğünü bildirdi. KAN ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile İsrailli mevkidaşı Gidon Sa'ar'ın bugün Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) merkezinde bir araya geleceğini, ancak ayrı bir ikili toplantı konusunda kesin bir bilgi olmadığını aktardı.