BM: Gazze’deki son gerginlik trajik insani durumu daha da kötüleştirdihttps://turkish.aawsat.com/home/article/2988331/bm-gazze%E2%80%99deki-son-gerginlik-trajik-insani-durumu-daha-da-k%C3%B6t%C3%BCle%C5%9Ftirdi
BM: Gazze’deki son gerginlik trajik insani durumu daha da kötüleştirdi
Gazze’de bir adam enkaz haline gelen evindeki eşyaları arıyor (AP)
Gazze/Şarku’l Avsat
TT
TT
BM: Gazze’deki son gerginlik trajik insani durumu daha da kötüleştirdi
Gazze’de bir adam enkaz haline gelen evindeki eşyaları arıyor (AP)
Birleşmiş Milletler’in (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings, Filistinli gruplar ile İsrail arasında son zamanlarda yaşanan gerginliğin, Gazze Şeridi sakinleri için zaten vahim olan insani durumu daha da kötüleştirdiğini söyledi.
Hasting, bugün Gazze’de düzenlediği basın toplantısında, “Geçtiğimiz iki günü burada, Gazze’de, 11 günlük çatışmalardan sonra hayal bile edilemeyecek derecede acı çeken insanlarla konuşarak geçirdim. Son çatışmalarda derinden etkilenen birkaç aileyle, eşini ve beş çocuğundan dördünü kaybeden bir baba ile tanıştım, Evleri tamamen yıkılan yerinden edilmiş ailelerin çaresizliğine şahit oldum” dedi.
Yeni tip koronavirüs testi yapan bir tıbbi laboratuvar da dahil olmak üzere, daha önce temel hizmetler veren bazı tesislerin tahrip edildiğini söyleyen Hasting, “Su sanitasyon boru hatları, hastalıkları tehdit edecek şekilde hasar gördü. Bir tarımsal malzeme deposu tahrip edildi. Bu muhtemelen en az bir mevsim mahsulle birlikte gıda güvenliğini tehdit ediyor” diye konuştu.
İnsani yardım topluluğunun, gıda, ilaç ve yakıt dahil temel malzemeleri getirmek için çok çalıştığını vurgulayan Hasting, bu hafta, oPt İnsani Yardım Fonu’ndan yaklaşık 18 milyon ABD dolarlık talepte bulunacağını ve New York’taki Acil Yardım Koordinatörü’nün, insanların sağlık ve su gibi temel hizmetlere erişimini sağlamak için ek 4 milyon doları daha sağlayacağını bildirdi.
Hasting, “Son gerginlik, Gazze’de yaklaşık 14 yıldır süren abluka ve iç siyasi bölünmelerin yanı sıra tekrarlayan düşmanlıkların yarattığı halihazırda vahim bir insani durumu daha da kötüleştirdi. Salgından kaynaklananlar da dahil olmak üzere var olan ihtiyaçları karşılamaya devam etmek için destek sağlamalıyız” şeklinde konuştu.
Lynn Hastings açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı;
“Nihayetinde, desteğimizin etkili olması ve bu trajedinin tekrarlanmamasını sağlamak için mümkün olan her türlü çabayı göstermeliyiz. Ateşkes, provokasyondan kaçınarak pekiştirilmelidir. Uluslararası insancıl hukuku ihlal edenler sorumlu tutulmalıdır. Devam eden çatışmanın temel nedenlerinin ele alındığı siyasi bir ufuk olmalıdır.”
İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5129676-i%CC%87srail-h%C3%BCk%C3%BCmeti-netanyahu%E2%80%99nun-beyaz-saraya-h%C4%B1zl%C4%B1-bir-%C5%9Fekilde-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1lmas%C4%B1ndan-endi%C5%9Fe
İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyor
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun derhal ve gecikmeksizin Beyaz Saray'a gelmesi yönündeki ısrarının ardından İsrail hükümetinin koridorlarında bir endişe havası hâkim oldu. İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmaları ve müzakere masasına dönmeleri için kendilerine bir anlaşma dayatılacağından korkuyor.
Ancak Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki savaşın, İran ve ikili ilişkiler de dahil olmak üzere ziyaret sırasında görüşülecek birkaç konudan sadece biri olduğu konusunda güvence verdi ve asıl konunun gümrük vergilerinin yükseltilmesi konusunda bir mutabakat olacağını vurguladı.
Netanyahu, Washington'a giderken başkanlık uçağında kendisine eşlik eden gazetecilere, ABD yönetiminin gümrük vergilerini arttırma kararının İsrail ekonomisini olumsuz etkilediğini ve bunu en aza indirmek için çaba göstereceğini söyledi.
İsrail, onlarca ülkeyi etkileyen gümrük vergilerini arttırma kararından muaf tutulmak için iyi niyet göstergesi olarak ABD'den ithal edilen tarım ürünlerinde İsrail gümrüklerini düşürme girişiminde bulunmuştu, ancak Amerikalılar İsrail mallarına yüzde 17'lik bir artış uyguladı. Netanyahu ise bunun tamamen iptal edilmesini ya da en fazla yüzde 10'a indirilmesini istiyor.
Bunun üzerine Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun ABD Başkanı'nın daveti üzerine Washington'a gideceği ve ‘gümrükler, esirlerin iadesine yönelik çabalar, İsrail-Türkiye ilişkileri, İran tehdidi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile yaşanan ihtilaf’ gibi konuları görüşecekleri belirtildi.
Şarku’l Avsat’ın Kanal 12'den aktardığına göre hükümete yakın İsrailli kaynaklar, Beyaz Saray'ın görüşmeyi bugün yapma ısrarının İsrail'in beklemediği bir konu ya da konularla ilgili ‘Trump tarzı’ bir sürprizi gizliyor olabileceğinden endişe ediyor.
Witkoff toplantıya katılacak
Kaynaklar, Beyaz Saray'ın Netanyahu'nun ofisine, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme müzakerelerini yürüten temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmenin hızlandırılmasında ısrar eden kişi olduğunu ve Netanyahu ile Beyaz Saray'daki oturumlara katılacağını bildirdiğini doğruladı. Bu da Gazze konusunun görüşmelerin büyük bir bölümünü işgal edeceği anlamına geliyor.
Kendisine eşlik eden gazetecilere konuşan Netanyahu iyimserdi. Netanyahu, “İsrail ekonomisi için çok önemli olan bir konu hakkında konuşmak üzere Başkan Trump ile bir araya gelecek ilk yabancı lider olduğumu söyleyebilirim. Ülkelerinin ekonomisi için bunu yapmak isteyen uzun bir liderler silsilesi var. Bunun da ABD ile İsrail arasındaki özel ilişkiyi yansıttığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Netanyahu, Suriye konusunu da gündeme getirerek şunları söyledi: “İsrail'in geçen hafta Suriye'deki saldırılarını arttırması, Türkiye'nin kontrolünü engellemek için Suriye'deki askeri havaalanlarını tahrip etmesi ve İsrail saldırılarını kısıtlayan hava savunma sistemleri kurması ışığında İsrail, Amerikalıların belki de Suriye'nin nüfuz bölgelerine bölünmesinde ve İsrail ile Türkiye arasında Suriye'de güvenlik anlaşmaları yapılmasında önemli bir rol oynayacağını umuyor.”
Macaristan'ın misafirperverliği
Netanyahu, ‘çok başarılı’ olarak nitelendirdiği Macaristan ziyaretini, Macaristan Cumhurbaşkanı'nın kendisine verdiği görkemli bir resepsiyon ve eşi Sara ile evlilik yıldönümlerini Tuna Nehri üzerinde lüks bir yatta romantik bir geziyle kutlamasıyla sonlandırdı.
Netanyahu burada bir silah anlaşması yaptığını ve Macaristan ile Çek Cumhuriyeti'nin İsrail'deki büyükelçiliklerini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacaklarını duyurmayı planladıklarını söyledi. Böylece Guatemala, Kosova, Honduras, Papua Yeni Gine ve Paraguay olmak üzere beş olan büyükelçilik taşıma kararında ABD'yi takip eden ülke sayısı yediye yükselmiş oldu.
Netanyahu'nun Macaristan ziyareti İsrail'de, özellikle de cumartesi akşamı Tel Aviv'de ve başka yerlerde büyük gösteriler düzenleyen ve bir bildiri yayınlayan esirlerin aileleri tarafından ağır bir şekilde eleştirildi. Yayınlanan bildiride, “O ve eşi, Tuna Nehri’nde dinlenirken biz esaret altında ölen, acı içinde kıvranan çocuklarımız için yanıyoruz” ifadesi yer aldı.
Cumartesi akşamı Tel Aviv'de İsrail hükümeti ve Başbakan Binyamin Netanyahu'ya karşı düzenlenen ve tüm esirlerin bir an önce serbest bırakılmasını talep eden protestolardan (Reuters)
Gazze Şeridi’nde esaret altında ölen Itai'nin kız kardeşi Merav Svirsky şunları söyledi: “Netanyahu savaşın genişletilmesi emrini verdi ve askeri baskının kardeşlerimizi geri getireceğini iddia etti. Oysa gerçekler onları öldürdüğünü kanıtlıyor. Şimdi de Hamas, esirlerin yarısının saldırıların planlandığı yerlerde tutulduğunu açıkladı.”
Svirsky, aileler adına şu soruyu sordu: “Netanyahu neden anlaşmayı ihlal etti ve B aşamasının başarısız olmasına neden oldu? Neden hepsinin birden iade edilmesini kabul etmedi? Neden Mısır'ın savaşı sona erdirme ve hepsini iade etme önerisi kabinede tartışılmadı?”
Kaçırılan asker Nimrod Cohen'in annesi Vicky Cohen, esirlerin yaşamı ile Başbakan'ın yaşamı arasındaki keskin zıtlığa dikkat çekti: “Esirler bir soykırımla karşı karşıyayken ve esaret altında tuvalet suyu içerken, Netanyahu Avrupa'da lüks bir tatilin tadını çıkarıyor. Onlar açlıktan ölüyor ve günde çeyrek ekmekle yaşıyorlar, Netanyahu ise lüks otel yemeklerinin tadını çıkarıyor. Esirler kelepçeli ve o, Şin-Bet Başkanı’ndan sevdiklerinin serbest bırakılması için mücadele eden vatandaşları yargılamasını istiyor.”
Ofer Calderon'un kuzeni Yifat Calderon ise doğrudan ABD Başkanı'na seslendi: “Netanyahu askeri baskının esirleri geri getireceğini söylerken yalan söylüyor. Tüm esirleri hızlı bir şekilde geri getirmenin tek yolu savaşı sona erdirmek ve hepsini bir kerede geri getirmektir. Sadece siz savaşı durdurabilir ve hepsini geri getirebilirsiniz. Diğer tüm tehditler esirlerin geri getirilmesinden sonra ele alınabilir. Lütfen Netanyahu'ya savaşı sona erdirmesi ve hepsini geri getirmesi için baskı yapmak için elinizden geleni yapın.”