Afganistan Din Alimleri Konseyi Başkanı Pervan öldürüldü

Afganistan'da bulunan Kabil'in doğusundaki Celalabad'ın Ateşin ilçesine bağlı Bandola köyünde devriye gezen ABD kuvvetleri ve Afganistan komandoları (AP)
Afganistan'da bulunan Kabil'in doğusundaki Celalabad'ın Ateşin ilçesine bağlı Bandola köyünde devriye gezen ABD kuvvetleri ve Afganistan komandoları (AP)
TT

Afganistan Din Alimleri Konseyi Başkanı Pervan öldürüldü

Afganistan'da bulunan Kabil'in doğusundaki Celalabad'ın Ateşin ilçesine bağlı Bandola köyünde devriye gezen ABD kuvvetleri ve Afganistan komandoları (AP)
Afganistan'da bulunan Kabil'in doğusundaki Celalabad'ın Ateşin ilçesine bağlı Bandola köyünde devriye gezen ABD kuvvetleri ve Afganistan komandoları (AP)

Afganistan Din Alimleri Konseyi Başkanı Mevlevi Seyfullah Safi’nin dün sabah Pervan vilayetinin Seyyid Hayl bölgesinde kimliği meçhul silahlı kişilerce öldürüldü. Seyyid Hayl Valisi Ahmed Leymar Osman Yar’ın açıklamasına göre olay Seyyid Hayl bölgesindeki Seyfurrahman Şehid Lisesi’nin yakınlarında meydana geldi. Güvenlik yetkilileri saldırı hakkında yorum yapmadı. Şu ana kadar hiçbir taraf saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.
Şarku’l Avsat’ın Kabil merkezli TOLOnews kanalından aktardığı habere göre Afganistan’ın Keceki ilçesinde Helmand vilayetinin derinliklerinde kaybolan Keceki Hidroelektrik Santrali, Taliban hareketi tarafından kontrol edilen topraklarla çevrili ve buraya ancak helikopterle ulaşılabiliyor. Bu santral, Afganistan’ın güneyinde bin kilometreden fazla bir alanı sulamak için kullanılan Helmand Nehri'ne bakan sarp uçurumların arasında yer alıyor. Santral 1950’lerde inşa edilmesinden bu yana, ülkenin çalkantılı dönemine denk gelen birçok sorunla karşılaştı. Güneydeki iki büyük şehire -Leşkergah ve Kandehar- elektrik sağlayan santral, 6 kilometrekarelik küçük bir alanın merkezinde yer alıyor. Çevresinde Taliban’ın kontrolünde bulunan onlarca kilometrelik bir nüfuz sahası var. Muhtemelen kaçınılmaz olan bir uzlaşmanın sonucu olarak Kabil, Taliban’ın elektriğin bir kısmını ücretsiz olarak almasına izin veriyor. 2001 yılı sonunda iktidardan uzaklaştırılan ve 11 Eylül'e kadar yabancı kuvvetlerin ülkeden ayrılmasıyla iktidara geri dönmeyi ümit eden Taliban hareketi, elektrik tüketen sivil nüfustan vergi alıyor. 11 Eylül’den sonra Afganistan hükümeti ile Taliban liderliği arasında bir anlaşma olmadığı için bu tür ödemeler başka yerlerde de istenebilir. Taliban’ın, özellikle de savaşçılarının yararlandığı üstü kapalı anlaşma, Keceki Hidroelektrik Santrali’nin korunmasını sağlayan güçlere saldırmalarını engellemiyor. Hükümet güçleri ve iki taraf arasında sıkışıp kalan siviller santrali korumak için büyük bedeller ödüyor. Abdurrezzak Fransız haber ajansına (AFP) verdiği demeçte “Bu elektrik çok cana mal oluyor” ifadelerini kullanıyor. Abdurrezzak, Keceki Valisi ancak otoritesi ofisinin ve santralin çevresindeki birkaç binanın ötesine geçmiyor. Abdurrezzak ve çalışanları, yaklaşık 15 megavatın Keceki, Sancin ve Musa Kale’deki Taliban bölgelerine gittiğini söylüyor. Bu bölgeler Afganistan'daki en tehlikeli bölgeler arasında sayılıyor.
Keceki Valisi Taliban’ın elektrik için aldığı vergiler ile “aylık 300 milyon Afgan Afganisi (AFN) (3,1 milyon euro) topladığını” vurguluyor. Türkiye’deki 77 Construction Şirketi’nin CEO’su Gulam Raza bu durumun gerekçesini açıklarken “Bunu biz seçmedik ama onlara elektriği vermeyi nasıl reddedeceğiz? Siviller var ve elektrik onların hakkı” ifadelerini kullanıyor. 77 Construction üç türbin ekleyerek barajın kapasitesini yaklaşık 50 megavattan 150 megavata çıkarmaya hazırlanıyor. Kalan elektrik, kendi kendine yetemeyen ve komşularından elektrik ithal etmek zorunda olan bir ülkenin durumunu iyileştirmek için son yıllarda hidroelektrik projelerine ağırlık veren hükümete gidiyor. Elektrik şebekesi ülkenin neredeyse yüzde 40’ını kapsıyor. Ancak elektrik bazen günde sadece bir veya iki saat geliyor. Her gün elektriğin kesildiği Kabil de dahil olmak üzere büyük şehirlerde de durum pek iç açıcı değil. 1950’lerde ABD merkezli bir şirket, nehir ve sulama suyunun akışını kontrol etmek için bu santrali inşa etmişti. 77 Construction adlı Türk şirketi de buraya üçüncü bir türbin koydu ve 2019 yılından beri üç ek türbinli ikinci bir tesis kurmak için çalışıyor. Çalışmaların 2022’de tamamlanması bekleniyor. Türk şirketinin elemanlarından biri Adel Kiayani “Tamamen helikopterlere bağlıyız. Helikopterler olmadan domates bile getiremeyiz” ifadelerini kullanıyor. Yüzlerce ton malzemenin Taliban bölgeleri üzerinden kamyonla taşınması gerekiyor. Türk şirketinin yetkilileri helikopterle buraya geliyor, ancak Keceki’deki hükümet yetkilileri Taliban topraklarında bulunan köylerinden santrale ulaşmak için cepheyi geçmek zorunda kalıyor. Bunun için de iki tarafın onayı gerekiyor. Her hafta bu yolu kateden makinist Muhammed Davud “Eskiden buraya varmak 10 dakika sürüyordu ancak şimdi güvenli olmadığı için 4 saat sürüyor. Çok korkuyorum; geçen sene bir meslektaşım öldürüldü ve dört kişi de yaralandı” diyor. İsyancıların topraklarında en fakir bölge sakinleri aynı miktarda elektriği ücretsiz olarak alıyor. Lojistik uzmanı Adil Badloon “Taliban unsurları çok mutlu. 77 Construction Şirketi’ni ve projelerini seviyorlar çünkü herkes bunlardan faydalanıyor” diyor. Bununla birlikte Taliban, Afganistan ordusuna ve Afganistan Kamuyu Koruma Gücü'ne (APPF) nefes aldırmıyor. Barajdan ilerideki bölgelere genellikle yaya olarak seyahat ediliyor. Keceki’deki Ordu Komutanı Dost Nazar Andarabi “Yoldan 10 metre uzaktaysanız üzerinize ateş açıyorlar” şeklinde uyarıda bulunuyor. Askerler, tepelerdeki bir gözetleme kulübesinden dürbünlerle uçsuz bucaksız Taliban topraklarını gözetliyor. Burada motosikletlerine binenleri, futbol oynayan çocukları ve tarlalarında çalışan çiftçileri izliyorlar. Her yer sakin görünüyor ancak karanlığın basmasıyla birlikte Taliban ateş etmeye başlıyor. Cepheye yakın açık bir alana giren herkes vurulabilir. Muhammed Selim Nasıri adındaki bir asker “Taliban savaşçılarının buraya gelmek için sivillerin arasına karışıp gizlendiğini” söylüyor. Diğer taraftan APPF Komutanı Abdurrezzak iki ay önce kayınbiraderinin keskin nişancılar tarafından öldürüldüğü yeri gösteriyor.
Santral ile cephe hattı arasında, çatışmalarda yıkılan büyük Tange pazarı uzanıyor. Topraktan yapılmış ambarların enkazının ortasında tam bir sessizlik hakim. Burada bir grup çocuk ve birkaç keçi dışında yaşama dair bir iz yok. Bu hayalet köyde yaklaşık 30 aile yaşıyor.
Bu insanların neden bu cehennemden kaçmadığına ilişkin bir soruya fırıncı Agha Lala “Hala durumun düzeleceğini umuyoruz. Ancak daha da kötüye gidiyor” şeklinde cevap veriyor. Keceki’de santral çalışmaları ilerliyor. Kan ise hala akmaya devam ediyor. Burada güvenli bir şekilde taşınabilen tek şey elektrik.



Columbia Üniversitesi, Filistin yanlısı protesto nedeniyle 65 öğrenciyi uzaklaştırdı

New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
TT

Columbia Üniversitesi, Filistin yanlısı protesto nedeniyle 65 öğrenciyi uzaklaştırdı

New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)

Columbia Üniversitesi'nden bir yetkili dün, Filistinlileri destekleyen bir protesto eylemine katıldıkları için 65'ten fazla öğrencinin okuldan uzaklaştırıldığını açıkladı.

Yetkili, öğrencilerin geçici olarak okuldan uzaklaştırıldıklarını ve final sınavlarına girmelerinin yasaklandığını, kampüse sadece yurtlarına gitmek için girebileceklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre yetkili, Columbia Üniversitesi'nin başka üniversitelerden öğrenciler ve protestoya katılan mezunlar da dahil olmak üzere 33 kişinin kampüse girmesini yasakladığını belirtti.

Columbia Üniversitesi yetkilisi, "Kurallar ihlal edildiğinde, akademik topluluğumuz kasıtlı olarak bozulduğunda, bu kasıtlı bir tercihtir ve gerçek sonuçları vardır" dedi.

 Geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına karşı düzenlenen protesto dalgasından bu yana kampüste gerçekleşen en büyük Filistin yanlısı protesto gösterilerinden birinde, çarşamba günü üniversitenin ana kütüphanesinin bir bölümünü ele geçiren onlarca öğrenci gözaltına alındı.

New York polisi, üniversite yetkililerinin talebi üzerine protestoyu bastırmak için kampüse geldi.

Protestolar, Columbia Üniversitesi Mütevelli Heyeti ile ABD Başkanı Donald Trump yönetimi arasında müzakerelerin yürütüldüğü bir zamanda gerçekleşti. Trump yönetimi mart ayında, Filistin'i destekleyen önceki protestolar nedeniyle üniversiteye yaptırım uygulayacağını ve araştırma bursları için ayrılan yüz milyonlarca doları iptal edeceğini açıklamıştı.

Eylemcileri temsil eden öğrenci aktivistleri, öğrencilerin uzaklaştırıldığı haberine henüz herhangi bir tepki göstermedi.

Protestonun organizatörleri çarşamba günü, üniversitenin 14,8 milyar dolarlık hibe parasının, silah üreticileri ve İsrail'in Filistin topraklarındaki askeri işgalini destekleyen diğer şirketlere yatırılmasının durdurulması yönündeki eski taleplerini yineledi.