İsrail bombardımanlarında evini ikinci kez kaybeden Filistinlinin ağzından Gazze’de yaşananlar

Gazze Şeridi 11 günlük savaşın ardından normal hayata dönme mücadelesi veriyor

Ramiz el-Mısri’nin Gazze Şeridi'nde eskiden evinin bulunduğu yerde İsrail bombardımanı sonrası açılan ve suyla dolan çukur (AP)
Ramiz el-Mısri’nin Gazze Şeridi'nde eskiden evinin bulunduğu yerde İsrail bombardımanı sonrası açılan ve suyla dolan çukur (AP)
TT

İsrail bombardımanlarında evini ikinci kez kaybeden Filistinlinin ağzından Gazze’de yaşananlar

Ramiz el-Mısri’nin Gazze Şeridi'nde eskiden evinin bulunduğu yerde İsrail bombardımanı sonrası açılan ve suyla dolan çukur (AP)
Ramiz el-Mısri’nin Gazze Şeridi'nde eskiden evinin bulunduğu yerde İsrail bombardımanı sonrası açılan ve suyla dolan çukur (AP)

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'da Ramiz el-Mısri adlı Filistinlinin, İsrail’in 2014 yılındaki bombardımanlarında yıkılan evini yeniden inşa etmesi üç yılını aldı. Ancak geçtiğimiz hafta yeniden başlayan çatışmalarda İsrail’in düzenlediği hava saldırısında Mısri’nin evinin yeniden yıkılması sadece birkaç saniye sürdü.
İsrail’in attığı füze Mısri’nin sahibi olduğu binayı tamamen yıkarken evin bulunduğu yerde açılan dev krater ve ölüm dışında geriye hiçbir şey kalmadı.
Uluslararası haber ajanslarına konuşan Mısri (39), “Evime döndüğümde ve binanın olduğu yerde bu büyük deliği görünce şok oldum. Savaş bitmedi. Hala savaşla karşı karşıyayım” dedi.

İsrail'in Gazze’ye uyguladığı abluka da dahil olmak üzere Filistinlilere yönelik kuşatmasına işaret eden Mısri “Çocuklarım sağa sola dağılmış durumda. İki şurada, üçü burada, biri de orada. Gerçekten çok zor durumdalar. İşgal devam ettiği müddetçe her gün ölümle burun buruna yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gazze’de 11 gün süren çatışmanın ardından ateşkesin yürürlüğe girmesi ile birlikte Ramiz’in sekiz çocuğu, eşi ve erkek kardeşinden oluşan Mısri ailesi, uluslararası yardımın evlerinin yeniden inşasına yardımcı olmasını umuyor.

Associated Press'in (AP) haberine göre 2014'teki 50 günlük savaştan daha kısa sürse de son savaş Gazze’deki mahalleleri enkaz haline getirirken 141 bin ev  zarar gördü. Ancak bu savaştan sonra, uluslararası bağışçılar, Gazze Şeridi’ni yeniden inşa etmek için 2,7 milyar dolarlık yardım sözü verdiler. Fakat yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını krizinden ve Ortadoğu'da yıllardır devam eden diplomatik girişimler yüzünden zaten tükenmiş olan uluslararası toplumun bu kez ‘cüzdanını’ yeniden açmaya hazır olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

Uyarı telefonu
Fransız Haber Ajansı (AFP) ise olayı şöyle aktardı:
Mısri, geçtiğimiz Çarşamba günü saat İsrailli bir istihbarat görevlisinden karısı ve çocuklarıyla birlikte binayı terk etmesini isteyen bir telefon aldı.
Mısri’ye göre, İsrailli istihbarat görevlisinin çağrısından sonra kimse hangi evin hedef alınacağını bilmiyordu. Ancak düzenlenen hava saldırısında Mısri’nin evi tamamen yıkıldı. Mısri ailesi yakındaki küçük bir hastaneye sığındı. Dakikalar içinde, İsrail savaş uçaklarından atılan füzeyle üç katlı yerle bir oldu. Evin olduğu yerde altı metre derinliğinde bir krater açıldı. Açılan büyük krater, füzenin su boruları ve kanalizasyon şebekelerini de patlatması nedeniyle suyla dolarken füze binayı vurduğu sırada meydana gelen patlama yüzünden yakınlardaki binaların camları kırıldı. Patlama o kadar şiddetliydi ki, evlerin beton kirişleri muhtemelen onarılamayacak şekilde tahrip oldu.

Ramiz Mısri, evinin yeniden inşa edilmesinin yine üç yıl sürüp sürmeyeceğini sorgularken “2024'e kadar evsiz mi kalacağım?” diye sordu.
Gazze Şeridi’nde dün (Pazar), buldozerler sokakları yeniden açmak için çalışırken moloz yığınlarında biriken kanalizasyon suyunun çekilmesi için seyyar bir pompa yerleştirildi. Şehir işçileri, tahrip olmuş elektrik kablolarını toplarken, enkaz yığınları kaldırılmayı bekliyordu.

Normal hayata dönme çabası
İsrail, Hamas’ın silah edinmesini engelleme gerekçesiyle 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi’ne abluka uyguluyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings, BM’nin uzun süredir İsrail'e Gazze ablukasını kaldırması çağrısında bulunduğunu ve buna devam edeceğini söyledi.
İsrail, son çatışmalar sırasında Hamas hedeflerini vurduğu gerekçesiyle Gazze'de yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Hamas ve diğer silahlı gruplar, İsrail şehirlerine, çoğu engellenen veya açık alanlara düşen 4 binden fazla roket fırlatarak İsrail’in hava saldırılarına karşılık verdi.
BM, geçtiğimiz Cuma günü sona eren savaşta yaklaşık bin evin yıkıldığını tahmin ediyor. Hastings, yüzlerce konutun ise büyük ihtimalle oturulamayacak kadar ağır hasar gördüğünün tahmin edildiğini söyledi. Hastings ayrıca ağır bombalamanın, maddi hasarın yanı sıra Gazze sakinlerinin psikolojisine de büyük zarar verdiğini belirtti.
AP, savaşın gerçek yarattığı maliyetin hemen anlaşılamayacağını kaydetti.
Öte yandan Filistinli sağlık yetkilileri, savaşta 66'sı çocuk 39'u kadın 248 Filistinlinin öldüğünü, binlerce kişinin yerlerinden edildiğini, yoksul ve kuşatma altındaki Gazze’deki binaların büyük hasar gördüğünü ve bin 900 kişinin yaralandığını açıkladılar. Buna karşın İsrail tarafında ikisi çocuk 12 kişinin öldüğü bildirildi.
Geçtiğimiz Cuma günü ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra, binlerce Gazzeli, hasar alan binalardan geriye kalan toz ve enkazları bir eşek arabasıyla kaldırmaya ve normal hayata dönmeye çalışıyor. Yetkililer, hasarın boyutunu tespit etmeye çalışırken Gazze sakinleri evlerinin ve işyerlerinin durumunu incelemeye başladılar.



Knesset, Batı Şeria'daki bölgelerin ilhakına giden yolu onayladı

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
TT

Knesset, Batı Şeria'daki bölgelerin ilhakına giden yolu onayladı

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminde göndere çekilen İsrail bayrağı, 14 Ağustos 2025 (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şu anda ülkeyi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in önünde kendisini utandırmamaları için iktidar koalisyonu üyelerine çağrıda bulundu. Diğer yandan Knesset dün Batı Şeria'nın bazı bölgelerine egemenlik uygulanmasına yönelik iki yasa tasarısını onayladı.

Tekliflerden biri Noam Partisi'nden Avi Maoz tarafından, diğeri ise muhalefet partisi Yisrael Beiteinu'nun (Evimiz İsrail) lideri Avigdor Liberman tarafından sunuldu.

İlk yasa tasarısı, 120 milletvekilinin 25'inin (24 hayır) oyuyla kabul edildi. Bu, muhalefetin 52 milletvekilinin tamamı hazır bulunmuş olsaydı tasarıyı reddedebileceği anlamına geliyor. Ancak, 28 milletvekili hazır bulunmadığı için tasarı kabul edildi.

Netanyahu, ilhakı destekleyen Likud Partisi üyelerinden oylamada çekimser kalmalarını istemişti. Mevcut milletvekilleri bu isteğe uydu, ancak eski Knesset Başkanı Yuli Edelstein hariç. Edelstein tasarıyı destekleyerek belirleyici oyu kullandı.

sfrt
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, dün Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (AP)

Ultra-Ortodoks Birleşik Tevrat Yahudiliği ittifakının iki fraksiyonundan biri olan Degel HaTorah Partisi’nin, İsrail'i en büyük müttefiki olan ABD ile karşı karşıya getirdiği için yasaya karşı oy kullanması dikkat çekiciydi.

Knesset, Kudüs'ün güneyindeki Ma'ale Adumim yerleşimini derhal ilhak etmeyi ve bu bölge üzerinde tam İsrail egemenliği kurmayı öngören Liberman'ın tasarısını onayladı. Tasarı, 31'e karşı 9 oyla kabul edildi.

“Her gün ilhak uyguluyoruz”

İki tasarı da ilk okumadan geçti. Her birinin yasa haline gelmesi için, bir yıla kadar sürebilecek uzun bir görüşme sürecinden geçmesi gerekiyor.

Knesset yasasına göre, her yasa tasarısı bir parlamento komitesi tarafından incelenip, ilk okuma oylaması için genel kurula yeniden sunulacak, ardından komiteye geri dönüp ikinci ve üçüncü okumadan geçecek.

Ancak, sağ kanattaki ve muhalefetteki girişimciler, iki devletli çözüme direnme çabalarının bir parçası olarak ilhak sürecini sürdürmeye kararlı.

İsrail Eğitim Bakanı Yoav Kisch, hükümet adına ilk tasarıya yanıt vererek, ilhakı ilke olarak destekleyen tutumunu ortaya koydu.

sd
Geçtiğimiz pazartesi günü Filistinliler zeytin hasadı yaparken Ramallah'ın dışındaki bir köyde konuşlanmış İsrail askerleri (AFP)

Kisch şunları söyledi: “Biz ilhak konusunda kararlıyız. Ancak ilhak, muhalefet veya hoşnutsuz siyasi güçlerin önerdiği yasa tasarılarıyla gerçekleşmez. Hükümet olarak, ilhakı her gün, sözlerle değil, sahada eylemlerle uyguluyoruz. Ülkenin işlerini yönetme konusundaki benzersiz yaklaşımımızla, ilhakı daha iyi yollarla gerçekleştireceğiz.”

Avrupa'nın olası tepkisi

İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndaki uzmanlar ve eski yetkililer, ilhak yasalarının İsrail'in dünyadaki konumuna ve Avrupa ve diğer Batı ülkelerinde düşmanca tepkilere yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

İsrail Kanal 12 televizyonu, Dışişleri Bakanlığı Siyasi-Stratejik Departmanı eski direktörü Aliza Bin Noun'un “Baskı artıyor, ancak henüz zirveye ulaşmadık” şeklindeki sözlerini aktardı.

Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin Filistin topraklarının ilhakına ya da savaşın genişlemesine karşı İsrail’e karşı atabileceği siyasi adımlara örnekler sundular. Bunlar arasında, Avrupa Birliği (AB) ile İsrail arasındaki ticari, siyasi ve kültürel ilişkileri düzenleyen Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması, Horizon bilim programı kapsamındaki hibelerin durdurulması, İsrailli yetkililerin Avrupa ülkelerine girişine yönelik yasağın genişletilmesi, silah satışının yasaklanması, İsrail’den gelen turistlerden vize talep edilmesi, ekonomik boykot uygulanması (özellikle de yerleşim birimlerinde üretilen ürünlere karşı) ve diğer bazı devletlerin Filistin devletini tanıması yer alıyor.

dfrgthy
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşimini genişletmek için bir harita sunuyor. (Arşiv – AFP)

Aliza Bin Noun, “Dost ülkeler ortaklık anlaşmasını durdurmayı başardılar, ancak onlardan gelen mesajlar, anlaşmanın askıya alınmasına uzun süre karşı çıkmanın mümkün olmayacağı yönünde” dedi.

İsrail'in eski AB ve NATO Büyükelçisi ve İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın eski Birleşmiş Milletler (BM) departmanı başkanı Aharon Leshno-Yaar, “İlhak sadece Avrupalıları kızdırmakla kalmayacak, bundan daha fazlasına yol açacak. Bu adım bizi Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) götürecek ve bu da dünyadaki her İsrail vatandaşı için bir tehdit oluşturacak” ifadelerini kullandı.

Leshno-Yaar sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca önemli olan, İsrail'e yaklaşmamanın daha iyi olduğu yönünde gelişen atmosferdir. Bu, öncelikle iş adamları, büyük uluslararası şirketler ve akademik çevreler için geçerlidir. Bu çevrelerde, İsrail'deki üniversitelere ve araştırmacılara yönelik açık veya gizli boykotlara yönelik adımlar her gün atılmaktadır. Tehlike budur ve bunlar önceden bilinemeyecek şeylerdir. Bizi endişelendirmesi gereken şey budur ve bu bir gerçeklik haline gelmiştir… Batı Şeria veya Gazze Şeridi'nin bir kısmının ilhakı, Avrupa ülkelerini ciddi adımlar atmaya itecek ve dünya tarafından çok ciddi bir suç olarak değerlendirilecektir. Avrupa'nın atacağı adımlar, İsrail'in hamlesinin ciddiyetine bağlı olarak kademeli olabilir veya bir anda gelebilir.”

Baskı ve barış anlaşmaları

İsrail'in eski Berlin Büyükelçisi Jeremy Issacharoff, ilhak planını uygulamaya koymanın veya savaşı genişletmenin ‘İsrail'in en yakın dostları olan ABD ve Almanya'nın bile kontrol edemeyeceği ve artan baskı çağrısı yapan ülkelere karşı durmaya devam edemeyeceği bir şey’ olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Issacharoff, “Asıl soru, Başkan Donald Trump'ın Netanyahu uğruna İsrail ile ne kadar izole olmaya razı olacağıdır. Trump, İsrail'e yönelik politikasını değiştirmesi için önemli siyasi ve iç baskı altında” dedi.

Issacharoff sözlerini şu ifadelerle bitirdi: “İlhak, bölgedeki ilişkilerimiz için bir tehdit oluşturuyor. Sonuçları, İbrahim Anlaşmaları'nı zayıflatmaktan Mısır ve Ürdün ile barış anlaşmalarını zayıflatmaya kadar uzanacak. İsrail için Mısır ve Ürdün ile barış anlaşmaları son derece önemlidir. Etkisi, büyükelçiliklerin kapatılması gibi sembolik olabilir, ancak barış anlaşmalarının iptal edilmesine ve hatta İsrail'e karşı askeri provokasyonlara da yol açabilir.”


Knesset'te kaos: Protestolar, milletvekillerinin ihracı ve Netanyahu'nun konuşmasının boykot edilmesi

Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Knesset'te kaos: Protestolar, milletvekillerinin ihracı ve Netanyahu'nun konuşmasının boykot edilmesi

Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)

Emel Şehade

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde ateşkes için anlaşmanın imzalanmasından sonra da Gazze'yi bombalayıp ölü sayısını artırırken İsrailliler iki askerin daha cenazesine katıldı. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesine barış getirebilen zafer kazanmış bir lider gibi görünmeye çalıştı. Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner ile yine Trump tarafından ortaya atılan Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşamasına yönelik adımları görüştükten sonra, İsrail parlamentosu Knesset’in kış oturumunun açılışında kürsüye çıkarak bu savaştaki başarılarını ve hedeflerine ulaşma kararlılığını sıraladı. İsrail Başbakanı, önümüzdeki dönemin refah dolu olacağını ve birçok ülkeyle barış çemberinin genişleyeceğini düşündüğünü belirtti.

Ancak Netanyahu'nun öngöremediği nokta, Knesset’teki gerginlik, sözlü tartışmalar ve çatışmaların iç krizin derinliğini yansıtmasıydı. Bu durum, Gazze meselesindeki ilerlemeyi ve Trump'ın planının uygulanmasını da etkileyecek.

Witkoff ve Kushner'ın ziyareti, Gazze Şeridi’nde bir subay ve bir askerin öldürülmesinin ardından İsrail'in Gazze'yi bombalamasından bir gün sonra gerçekleşti. İsrail, Hamas’ın istihkam aracına tanksavar füzesiyle saldırdığını iddia ederken, Hamas bu iddiayı yalanladı.

İsrail, ABD'nin müdahalesi ve Witkoff, Netanyahu ve İsrailli yetkililer arasında yapılan yoğun görüşmelerin ardından, savaşı yeniden başlatma ve insani yardımı durdurma kararını hızla geri aldı. İsrailli bir yetkiliye göre Witkoff, pazar günü Tel Aviv’de yapılması planlanan görüşmelerini erteledi ve günü İsrailli yetkililere kararlarını geri almaları için baskı yaparak geçirdi. Böylece pazartesi günü sakin bir atmosferde Trump’ın planının ikinci aşaması hakkında görüşmelerin başlaması için zemin hazırlandı. Bu aşama, Gazze Şeridi'ne uluslararası bir güç getirilmesi, İsrail ordusunun buradan çekilmesi ve Hamas'ın silahsızlandırılmasını içeriyor. Bu konular, bugün ABD Başkan Yardımcısı JD Vance geldikten sonra da görüşülmeye devam edecek.

İsrail, İsrailli bazı kaynaklar tarafından da doğrulandığı üzere, savaşı yeniden başlatma kararını hızla geri alarak, iki ateş arasında kaldığını kabul etti. Kaynaklara göre İsrail’in iki askerinin öldürülmesinden sonra boş durması mümkün değil, ancak ABD yönetimi ve Başkan Trump ile iyi ilişkilerini sürdürmek istiyor. Trump, İsrail'in beklemediği bir şekilde 20 tutukluyu birden canlı olarak geri getirerek, savaşın en önemli hedeflerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Aslında birden fazla yetkilinin belirttiği gibi, iki yıllık savaşın ardından İsrail bunu hayal bile edemiyordu.

Kırmızı çizgi

Witkoff, Kushner ve Netanyahu arasındaki görüşme, sürece aşina bir kaynağa göre gergin geçti ve anlaşmazlıklarla damgalandı. Kaynağa göre ABD’li iki konuk Netanyahu’dan, Trump'ın Gazze'deki ateşkes planının ilk aşamasını tehlikeye atacak herhangi bir eylemden kaçınmasını istedi.Bunu kırmızı çizgi olarak nitelendirdiler. Witkoff'un Netanyahu’ya ‘ateşkesi tehlikeye atacak şekilde hareket etmemek gerektiğini’ ısrarla vurguladığı bildirildi. “İkinci aşamaya ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz” diyen Witkoff, Netanyahu’ya, “Meşru müdafaa kabul edilebilir, ancak ateşkesi tehlikeye atmak kabul edilemez” dedi.

csdfg
Netanyahu'nun konuşması sırasında Knesset salonu protestolar, muhalefet sıralarından gelen sesler, boykotlar ve sözlü tartışmaların gürültüsüyle doldu (Reuters)

Witkoff ve Kushner, toplantılarının planın hükümlerini yürürlüğe koymayı, görevlerin bölüşülmesini ve sahada uygulanmasını amaçladığını vurguladılar. Toplantıdan sızan bilgilere göre Netanyahu, İsrail'in Filistinli esirlerden oluşan son grup Gazze'ye ulaşmadan ikinci aşamaya geçmeyi reddetme ve Hamas'ın silahsızlandırılmasını sağlamak için bir takvim içeren açıklamalar üzerinde anlaşma sağlama yönündeki tutumunu sürdürmeye çalıştı.

Vance'in İsrail ziyareti öncesinde Witkoff ve Kushner, üst düzey askeri yetkililerle yaptıkları toplantılarda, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemek ve insani yardım sağlamak için İsrail'de konuşlanmış 200 Amerikan askeriyle iş birliği ve koordinasyon yolları üzerinde anlaştılar.

Tehdit mesajları

Witkoff ve Kushner gelmeden önce Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamas'a çok sayıda tehdit mesajı gönderdi. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre bu mesajlardan biri, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki ABD izleme mekanizması aracılığıyla iletildi ve ordusuna, orduya yaklaşan veya sarı çizgiyi geçmeye çalışan herkese derhal ateş açma izni verdiğini belirtti. İkinci mesaj, çok sayıda İsrailli rehinenin bulunduğu büyük bir tünele saldırı tehdidi ve sarı çizgiye yaklaşan Filistinlileri vurma tehdidiydi. İsrail, bu mesajları Hamas'a, başta silahsızlandırılması şartı olmak üzere planın şartlarına uymazsa, bölgede bulunan uluslararası ve Arap güçlerinden bağımsız olarak, Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol eden ordunun bunu kendisi gerçekleştireceği yönünde bir uyarı olarak değerlendirdi.

Bu adımlar ve İsrailli yetkililerin mesajları, Witkoff ve Kushner ile yapılan görüşmelerde müzakere edilen konular arasındaydı. Netanyahu, bu toplantıda İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda taviz vermeyeceğini ısrarla vurguladı.

Netanyahu'ya verilen daha net mesajlar

Netanyahu, Witkoff ve Kushner ile görüşmesinden kısa bir süre sonra Knesset’in kış oturumunun açılışına katıldı. Burada İsrail, aynı yerde kısa süre önce Başkan Trump’ı ağırladığı zamankinden çok farklı bir şekilde, gerçek yüzünü gösterdi.

İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana'nın geçtiğimiz hafta siyasi ve askeri isimleri ağırlarken hükümete ve Başbakan’a güçlü bir destek ortamı yaratmasının ardından Knesset salonunda yankılanan alkış seslerinin aksine Netanyahu’nun dünkü konuşması sırasında salon protestolar, muhalefet sıralarından yükselen sesler, kesintiler ve sözlü tartışmalarla doldu. Netanyahu yargıyı eleştirdiği ve Gazze'deki savaşın başarılarını övdüğü sırada bazı Knesset üyeleri salondan çıkarıldı.

Netanyahu, İsrail’in önümüzdeki dönemde önemli zorluklar ve fırsatlarla karşı karşıya olduğunu ve bu konuyu ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’ın İsrail ziyareti sırasında görüşeceğini açıkladı. Netanyahu, “Hamas'ın silahsızlandırılması da dahil olmak üzere savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmeye kararlıyız. Bu hedefe ulaşmak için askeri adımlar devam edecek. Bize karşı yapılacak herhangi bir saldırı ağır bir bedel ödeyecek” ifadelerini kullandı.

Netanyahu başarılarını sıralarken, İsrail'in çeşitli cephelerde zafer kazandığı düşüncesiyle şunları söyledi:

“Suriye'deki Hermon (Şeyh) Dağı'nın zirvesine ulaştık, Tahran semalarını kontrol altına aldık ve en önemlisi, birkaç ay içinde nükleer bomba geliştirecek olan İran'ın başını çektiği varoluşsal tehdidi ortadan kaldırdık, aksi takdirde sağcılar ve solcular dahil hepimiz ölecektik.”

Netanyahu, Knesset kürsüsünde Witkoff ve Kushner'a da söylediği bildirilen şu sözleri yineledi:

“Hamas'ı silahsızlandırmadan ve tüm hedeflerine ulaşmadan savaşı sona erdirmeyeceğiz.”

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmemesi kararını savunan Netanyahu, bazı Knesset üyelerini ve yurt dışından gelen talepleri dinleyip Gazze Şeridi'nden ordunun çekilmesi halinde, elde ettikleri başarıyı yitireceklerini söyledi. Netanyahu, eğer savaşı sona erdirme çağrılarına kulak verseydi, Hamas’ın İsrail’i yenilgiye uğratacağını, Sinvar, Dyf ve Nasrallah’ın halen hayatta olacağını vurguladı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.


İsrail ve Hamas, Gazze'yi yönetecek geçiş komitesinde anlaştı

İsrail ordusu, Gazze'de çoğu çocuk ve kadın 70 bine yakın Filistinliyi katletti (AFP)
İsrail ordusu, Gazze'de çoğu çocuk ve kadın 70 bine yakın Filistinliyi katletti (AFP)
TT

İsrail ve Hamas, Gazze'yi yönetecek geçiş komitesinde anlaştı

İsrail ordusu, Gazze'de çoğu çocuk ve kadın 70 bine yakın Filistinliyi katletti (AFP)
İsrail ordusu, Gazze'de çoğu çocuk ve kadın 70 bine yakın Filistinliyi katletti (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bedir Abdulati, İsrail ve Hamas'ın Gazze'deki geçiş yönetimini devralacak Filistinli ekibi onayladığını duyurdu.

Abdulati, Gazze Şeridi'nde oluşturulacak geçiş komitesinde yer alacak 15 Filistinli teknokratın İsrail tarafından onaylandığını söyledi. Sözcü, pazartesi günü Şarm el Şeyh şehrinde düzenlenen barış zirvesinde komitede bulunacak kişilerin Hamas tarafından onaylandığını da açıklamıştı.

Abdulati, yönetimi geçici olarak devralacak komisyonun "Gazze halkının günlük yaşamını idare etmekle" görevlendirileceğini söyledi. Komitede yer alacak kişilerin adınıysa açıklamadı.

Diğer yandan Abdulati, Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın planını memnuniyetle karşıladığını ve "geçiş döneminde hiçbir rol üstlenmemeyi kabul ettiklerini" savundu.

Trump'ın 20 maddelik barış planı kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve bölgenin yönetiminde söz sahibi olmaması talep ediliyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği ve eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair'in de yer alacağı "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek.

Ayrıca bölgeye uluslararası bir polis gücünün konuşlandırılması öngörülüyor. Sürecin sonunda İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekileceği savunuluyor.

Hamas'ın 10 Ekim'de devreye giren ateşkes ve rehine takası anlaşmasındaki taleplerinden biri de yıllardır hapiste tutulan El Fetih lideri Mervan Barguti'nin serbest bırakılmasıydı. Tel Aviv yönetimi bunu kabul etmemişti.

Guardian'ın aktardığına göre Barguti, geçen ay başka bir cezaevine transfer edilirken İsrailli gardiyanlar tarafından dövüldü. 66 yaşındaki Filistinli siyasetçinin oğlu Arab Barguti, olayı İsrail'in Mısır'a sınır dışı ettiği 5 Filistinli mahkumdan öğrendiğini söylüyor.

SVDFGTH
Mervan Barguti, Ganot'tan Meggido hapishanesine götürülürken İsrailli gardiyanların saldırısına uğradı (AP) 

Arab, babasının 8 İsrailli güvenlik görevlisi tarafından ağır şekilde dövüldüğünü ve bilincini kaybettiğini belirtiyor. Barguti, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından bu yana hapishanede tecritte tutuluyor.

Irkçı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise iddiaları reddederken, Barguti'nin idam edilmesi gerektiğini öne sürdü. İsrail Hapishane Hizmeti'nden yapılan açıklamada da iddiaların gerçeği yansıtmadığı savunuldu.

Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud, Britanyalı radikal sağcı aktivist Tommy Robinson'ı ülkeye davet etti.

Times of Israel'in aktardığına göre Robinson, İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli'nin daveti üzerine çarşamba günü ülkeye vardı.

İslam karşıtı açıklamalarıyla tanınan Robinson, İsrail'deki Dürzi topluluğunun lideri Şeyh Muvaffaki ve İsrail Parlamentosu Başkanı Amir Ohana'yla görüşecek.

Asıl adı Stephen Yaxley-Lennon olan göçmen karşıtı aktivist, Birleşik Krallık'ın tanınmış radikal sağcı gruplarından İngiliz Savunma Ligi'nin de eski başkanı.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel