Ürdün, Filistin'de kapsamlı bir ateşkes ve siyasi çözüme geçiş çağrısı yaptı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi’yi Ramallah'ta kabul etti (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi’yi Ramallah'ta kabul etti (AFP)
TT

Ürdün, Filistin'de kapsamlı bir ateşkes ve siyasi çözüme geçiş çağrısı yaptı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi’yi Ramallah'ta kabul etti (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi’yi Ramallah'ta kabul etti (AFP)

Alman Haber Ajansı (DPA), Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi’nin bugün Batı Şeria ve Gazze'yi kapsayan bir ateşkesin sağlanması ve Filistin sorununa siyasi bir çözüm getirilmesi çağrısında bulunduğunu aktardı.
Safedi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Ramallah'ta bir araya geldi. Ürdünlü Bakan, Gazze Şeridi'nin yeniden imarı için çalışmanın yanı sıra uluslararası meşru kararlar çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasını sağlayacak ve işgali sona erdirecek siyasi bir çözüme geçişin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Filistin resmi haber ajansı WAFA, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın bugün, Ürdün Kralı 2. Abdullah bin el-Hüseyin'in dayanışma ve destek mesajını kendisine ileten Bakan Safedi'yi kabul ettiğini bildirdi.
Abbas, Filistin Devleti'nin, devlet başkanının, hükümetinin ve halkının Ürdün’e Filistin davasını tüm düzeylerde destekleyen tutumlarından ötürü teşekkürlerini ifade etti.
Filistin Devlet Başkanı, Ürdün’ün kardeş Arap ülkeleri, ABD yönetimi ve ilgili taraflarla iş birliği ve Filistinli liderlerle tam bir koordinasyon içinde Filistin halkına yönelik saldırıyı durdurmak için gösterdiği çabaları takdir etti.
Abbas, Safedi’ye Filistin topraklarındaki son gelişmeler ve Filistin yönetiminin ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve ilgili Arap ülkeleri ve uluslararası taraflarla halen Batı Şeria ve Kudüs'teki Filistinlilere karşı uygulanan ‘İsrail saldırganlığını’ durdurmak için yaptığı temaslar hakkında bilgi verdi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi'nde yerle bir ettiği binaları yeniden inşa etme çabalarının yoğunlaştırılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Üzerinde çalışılan ateşkes, İsrail işgal güçleri tarafından desteklenen aşırılık yanlısı yerleşimcilerin, Mescid-i Aksa ve Batı Şeria'daki halkımıza yönelik saldırılarının durdurulmasını da içermeli” dedi.
Abbas ayrıca, ‘Ürdün Haşimi Krallığı’nın Kudüs’teki Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsal mekanlar üzerindeki himayesi de dahil olmak üzere şehrin tarihi statükosuna saygı gösterilmesi’ gereğinin altını çizdi.
Filistin ulusal diyalogu ile ilgili olarak ise Abbas, Filistin Yönetimi’nin uluslararası kararlara bağlı bir ulusal birlik hükümeti kurmak için Filistin diyalogunu sürdürmeye hazır olduğunu bir kez daha yineledi.
Abbas, ayrıca ateşkes düzenlemelerinin ardından, Ortadoğu Dörtlüsü’nün gözetiminde İsrail’in Filistinliler ve Filistin toprakları üzerindeki işgaline son veren, Filistinlilerin uluslararası meşru kararlar temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlette özgürlük ve bağımsızlıklarını kazanmalarına öncülük eden acil bir siyasi sürecin başlaması aşamasına geçilmesi gerektiğini vurguladı.



Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
TT

Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)

ABD yönetiminin doğrudan talebi üzerine Ürdün, Filistin ve İsrail hükümetleri, Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanlarına olan ziyaret şartlarını düzenlemek üzere bir koordinasyon komitesi oluşturmayı tartışmaya başladı. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, konuyla ilgili farklı düzeylerde yetkililerin katılımıyla ilk görüşmelerin yapıldığını aktardı. Kaynaklar, taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının bir uzlaşıya varılmasını güçlendirdiğini söyledi.  
Kaynaklar, ABD’nin Ramazan ayından önce bir ‘koordinasyon grubu’ oluşturulmasını önerdiğini, ancak komisyonun oluşturulma çabalarının yetersiz kalması nedeniyle, Kudüs’teki gerginliklerin yaşandığını iddia etti. Kudüs’te yaşanan gerilimin ardından ABD, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yael Lambert başkanlığında, aralarında İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr’ın da yer aldığı üst düzey yetkililerden oluşan bir heyeti Filistin’e gönderdi. ABD heyeti geçtiğimiz hafta boyunca, Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerle toplantılar düzenledi. ABD, taraflardan ‘gerginliği azaltmak ve özellikle Mescid-i Aksa’daki şiddet olaylarını önlemek için acil bir şekilde ve koordine halinde çalışmalarını’ istedi. Ayrıca, Ramazan ayının son Cuma namazının olaysız bir şekilde geçmesi için çaba göstermelerini talep etti.  
İsrail ve Ürdün tarafları, Kudüs İşleri Komitesinin Ramazan Bayramının ardından toplanmasını kararlaştırdı. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, çarşamba akşamı, Kudüs'teki durumu değerlendirmek amacıyla yetkililerle bir araya geldi ve güvenlik güçlerine, gerginliği azaltmak amacıyla önlem almaları talimatı verdi. Bennett, “Hükümetimiz Mescid-i Aksa’da sükunetin ve istikrarın korunmasını önemsemektedir” dedi.  
Uzmanlar, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlarla İsrail güvenlik güçleri arasındaki gerginliğin, Batı Şeria ve Gazze’de daha geniş çaplı çatışmalara yol açabileceğini, ayrıca Ürdün-İsrail ilişkilerinde bir krize yol açabileceğini değerlendiriyor.  
Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerin ilk görüşmelerinde ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ürdün ve Filistin tarafı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya girmesinin gerginliğin başlıca sebebi olduğunu savundu. Arap tarafı, Fanatik Yahudilerin, Müslümanların kutsallarına hakaret ettiği ve Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Heykeli’ni dikeceklerini söyleyerek Müslümanları kışkırttığını ifade ettiler. Ürdünlü ve Filistinli yetkililer, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa avlusuna girişinin yasaklanmasını talep etti, ancak İsrail tarafı bu talebin karşılanamayacağını söyledi. İsrail 2021 yılında en az 33 bin Yahudi’nin Mescid-i Aksa avlusuna girişine izin vermişti.
Ürdün ve Filistinli yetkililer ayrıca, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskınların, Harem-i Şerif’te gaz bombası kullanılmasının ve namaz kılanlara şiddet uygulanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ürdünlü temsilciler, Mescid-i Aksa Vakfı bekçilerinin sayısının arttırılmasını ve İsrail güvenlik güçlerinin kutsal mabede girişinin son bulmasını önerdi. İsrail tarafı ise, Ürdün’ün, bekçilerin sayısının arttırılması talebini kabul ederek, güvenlik güçlerinin Harem’e giriş nedeninin, Ağlama Duvarı’na doğru içeriden atılan taşlar olduğunu söyledi, ancak baskınların azalacağı sözünü verdi. İsrailli temsilci ayrıca, genelde mescidin içine girmediklerini ve ‘siyasi gösterilere’ uzaktan müdahale ettiklerini belirtti.  
İsrail güvenlik güçleri, Mescid-i Aksa ve çevresindeki kutsal mekanlardan ayrılmayı reddediyor. İsrail buradaki varlığını egemenliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. İsrail güçleri perşembe günü Kadir Gecesi’nde ibadetlerini yerine getiren bazı Müslümanlara şiddet uyguladı ve gaz bombası attı. Kadir Gecesi’nde Mescid-i Aksa’da Kudüs ve Batı Şeria’dan gelen yüzbinlerce Müslüman ibadet etti. İsrail güvenlik güçleri Mescid-i Aksa ve Eski Kudüs çevresine 3 binden fazla personel konuşlandırdı.