Katar, Sisi’yi Doha’ya davet etti

Katar ve Mısır’ın Dışişleri Bakanları, el-Ula Bildiri’sinin ardından olumlu gelişmeleri tartıştılar.

 Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire’de Katar Dışişleri Bakanı es-Sani’yi kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
 Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire’de Katar Dışişleri Bakanı es-Sani’yi kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Katar, Sisi’yi Doha’ya davet etti

 Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire’de Katar Dışişleri Bakanı es-Sani’yi kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
 Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire’de Katar Dışişleri Bakanı es-Sani’yi kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır-Katar ilişkilerinde kayda değer bir gelişme olarak, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, dün Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al es-Sani tarafından Doha’ya davet edilirken, iki ülkenin dışişleri bakanları, geçtiğimiz Ocak ayında Suudi Arabistan’daki El-Ula Bildirisi’nin imzalanmasının ardından iki taraf arasında gerçekleşen olumlu gelişmelere vurgu yaptı.
Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al es-Sani, dün Kahire’de kapsamlı görüşmelerde bulundu, Sisi kendisini Mısır Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etti ve Mısırlı mevkidaşı Samih Şükri ile Dışişleri Bakanlığında görüştü.
Geçen Ocak ayında Suudi Arabistan, Riyad, Kahire, Manama ve Abu Dabi arasındaki, diğer yandan da Doha arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmek için, yaklaşık 4 yıl süren diplomatik ilişkilerin kesilmesinin ardından El-Ula Bildirisi’nin, imzalanmasına tanık oldu.
Katar Dışişleri Bakanı geçtiğimiz Mart ayında Kahire’yi ziyaret etmiş ve Arap Birliği Dışişleri Bakanları konseyinin oturum aralarında Şükri ile görüşmüş olsa da, dünkü görüşme 2015’ten bu yana üst düzey bir Katarlı yetkilinin önde gelen Mısırlı yetkililerle ilk görüşmesidir.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Abdülfettah es-Sisi’nin, Mısır-Katar ilişkilerindeki son gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu konuda çeşitli alanlarda ve iki ülke ve iki halkın hedefleri ve çıkarlarına yardımcı olacak meselelerde ilerleme sağlamayı arzuladıklarını ve bunun yanı sıra Arap bölgesinin güvenlik ve istikrarını korumayı hedeflediklerini ifade etti.
Mısır Cumhurbaşkanı ve Katar Dışişleri Bakanı’nın görüşmesine, Mısırlı mevkidaşı Şukri, Mısır Genel İstihbarat Başkanı Tümgeneral Abbas Kâmil ve Katar Emniyet Genel Müdürü Abdullah el-Huleyfi de katıldı.
Mısır cumhurbaşkanlığı sözcüsü Büyükelçi Bessam Radi, Katar Dışişleri Bakanı’nın Mısır Cumhurbaşkanı’na Katar emirinden mesaj ilettiğini ifade etti. Katar Emiri, Dışişleri Bakanı aracılığıyla ilettiği mesajda, Mısır Cumhurbaşkanı’nı Doha’ya davet etti ve Mısır-Katar arasındaki ikili ilişkileri kuvvetlendirme, bölgesel ve uluslararası durumlardaki gelişmeleri değerlendirme ve iki ülkenin isteklerine hizmet edecek şekilde bu konudaki pozisyonları koordine edebilme amacıyla iki devletin ortak çalışma yürütmesi konusunda istekli olduklarını ifade etti.
Mısır cumhurbaşkanlığının bildirdiğine göre, Katar Dışişleri Bakanı “Mısır’ın, Arap ulusal güvenliğinin korunması ve Arap uluslarının meselelerinin savunulmasında, Cumhurbaşkanı Sisi’nin önderliğinde oynadığı stratejik ve önemli rolü, ayrıca Mısır’ın bölgenin güvenlik, istikrar ve kalkınmasını sağlama gayretlerini ve yorulmak bilmeyen çabalarını takdir etti. "
Resmi sözcü, Sisi’nin Katar Emirine “selamlarının iletilmesini istediğini” belirterek, Mısır’ın sağlam bir stratejik yaklaşım olarak, Arap dayanışmasına yönelik işbirliği yapma, bu hususta yapıcı olma ve destek sağlama konusundaki istekliliğini belirtti. Bu stratejinin karşılıklı saygı çerçevesinde, ortak çıkarlara uygun ve iyi niyetli şekilde uygulanmasına olan arzusunu ifade eden Sisi bu hususta, iki ülke halkının selametinin, barışının ve kalkınmasının gerçekleştirilebilmesine odaklanmak gerektiğini ve diğer Arap uluslarının da tehlikelerden korunabilmesi ve ulusal güvenliklerinin sağlanabilmesi için bir olmak gerektiğine vurgu yaptı.
Mısır cumhurbaşkanlığının aktardığına göre, “Üretimin, gelişimin, barışın ve Arap milli güvenliğinin korunması için Mısır ile Katar arasında ikili ilişkilerin tüm yönlerinin yanı sıra ortak Arap eylemleri düzeyindeki yönlerinin de iyileştirilmesi için iletişim ve ortak koordinasyonun yoğunlaştırılmasına karar verildi. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde üst düzey yetkililerin karşılıklı ziyaretler yapması planlandı.
Geçtiğimiz Mart ayında Mısır Dışişleri Bakanı, ülkesinin “El-Ula Bildirisi’nde yer alan sorumluluklarını yerine getirmeye başladığını” söyledi, Bakan şunları da ekledi: “Katar’dan da sorumluluklarını yerinde getirmesini bekliyoruz, bu gerçekleşirse eski defterleri kapatıp boykotu sona erdiririz. Bu konuda Doha’daki yetkililerden Mısır ile iletişim kuracaklarına ve bildiriye bağlı kalacaklarına dair olumlu sinyaller de aldık”.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müsteşar Ahmed Hafız’ın bildirdiğine göre, dışişleri bakanlarının toplantısında, Ocak 2021’de El-Ula Bildirisi imzalandıktan sonra iki ülke arasındaki ikili ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmeler konuşuldu. Bakanlar önümüzdeki dönemde bu önemli adımı daha da ileri taşıyıp, olumlu havayı artırmaya yönelik daha fazla icraat yapılmasının ve önlem alınmasının gerekliliğini ele aldılar.
Hafız’ın açıklamasına göre, toplantıda iki ülkedeki büyük ekonomik ve yatırım fırsatlarından yararlanmak ve iki kardeş ülke ve halkın çıkarlarına hizmet etmek için çalışmalar yapılmasının önemine değinildi.
Görüşmeler ayrıca “Katar’ın Arap Birliği Konseyi başkanlığı ışığında, Arap bölgelerindeki ve diğer bölgesel çevredeki zorluklarla yüzleşmede ortak bir Arap eylem mekanizması geliştirme yollarının tartışılması ve iki ülkenin tutumlarının ele alınmasıyla ilgiliydi. Toplantılarda Etiyopya (Rönesans Barajı) dosyasındaki gelişmeler de dahil olmak üzere en önemli bölgesel konular hakkında da konuşuldu.
İlgili bir bağlamda, iki ülkenin el-Ula Bildirisi kapsamındaki yükümlülüklerini takip etmekle ilgilenen Hukuk Komitesi ve Mısır-Katar İzleme Komitesi, dün toplantılarını tamamladı. Bu iki heyet henüz çözülmemiş sorunları araştırmaya devam ederken, tüm vakalar sonuçlanana kadar iki heyetin de oturumlar düzenlemesinde anlaşmaya vardılar.



Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
TT

Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin Avrupa ülkelerini de kapsayan bir gezi dahilinde İran’ı ziyaret edeceği iddia edildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre ajans, Şeyh Temim’in İran, Almanya, Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini ziyaret edeceğini iddia etti. Katar Emiri’nin 2015 Nükleer Anlaşması ve Avrupa’daki enerji güvenliği alanını ele alması bekleniyor.
Ziyaretin resmi kurumlar tarafından açıklanmaması nedeniyle ismini saklı tutmak isteyen bir kaynak, Katar Emiri Şeyh Temim’in İran’a yapacağı ziyaretin ardından Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’a yapacağı ziyaretlerin bir kaç gün sürebileceğini açıkladı.
Yapılan açıklamada görüşmelerin odak noktasının Viyana müzakereleri ve Avrupa’da sıvılaştırılmış doğal gaz ve enerji güvenliği olacağı belirtildi.
İran resmi haber ajansı IRNA da Şeyh Temim’in ve heyetinin bu hafta başında Tahran’ı ziyaret edeceğini belirtti. Ziyaretin siyasi gelişmelerin takip edilmesi için gerçekleştiğini belirtti. Şeyh Temim’in ziyaretinin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Doha’da düzenlenen 6. Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’na (GECF) katılarak Katar’ı ziyaret etmesi karşılığında gerçekleştiği açıklandı.
İran Merkez Bankası Başkanı Ali Salih Abadi ve Katar’ın Tahran Büyükelçisi Muhammed bin Hamad el-Haciri, dondurulan İran varlıklarının yeniden kullanılması üzerine görüşmelerde bulundu. Yapılan açıklamada görüşmelerin yeni haberlerin önünü açabileceği belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran’ın dondurulmuş mal varlıklarının serbest bırakılması için yabancı bir banka ile anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Abdullahiyan, bir ülke heyetinin Tahran’ı ziyaret ederek Merkez Bankası, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile istişarelerde bulunduğunu, görüşme sonrasında mal varlıklarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılmasına ilişkin bir anlaşma yapıldığını belirtti.
Abdullahiyan’ın açıklaması, İran rejimi lideri “Rehber” Ali Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin İran merkezli Farheekhtegan gazetesinde yayınlanan açıklamasının ardından gerçekleşti. Velayeti, dondurulmuş mal varlıklarının İran uyruklu 3 ABD’linin serbest bırakılması için yapılan bir takas anlaşmasının bir parçası olduğunu belirtti.
IRNA, kimliği açıklanmayan heyetin Tahran’ı ziyaretin etmesinin İngiltere’nin yaklaşık 40 yıl sonra İran’a 390 milyon sterlinlik borcunu ödemesinin ardından gerçekleştiğini belirtti.
İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, göz altında olan İran asıllı İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılması karşıladığında Birleşik Krallık’ın İran’a ödediği paranın 1 milyon sterlinini teslim alabildiğini açıklamıştı.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, üst düzey bir İranlı yetkiliden alıntı yaparak söz konusu paranın Umman’da olduğunu ve Londra’nın bir sorunu olmadığını belirtti. İngiltere, Tahran’ın ilaç ve gıda gibi insanı yardım malzemelerinin satın alınması için kullanacağı paranın serbest bırakılması için İsviçre’de ipotek ettirildiğini belirtti. İran’ın dolar ile işlem yapmasını engelleyen ABD yaptırımları, SWIFT ve kara para ile mücadelede uzmanlaşmış uluslararası denetleme kuruluşu Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) İran’ı kara listeye dahil etmesi ile İran bankaları, finansal transferlerde büyük zorluklar ile karşı karşıya.
Viyana müzakerelerinin yeniden yürürlüğe girmesi için gerçekleştirilen Viyana müzakereleri, Tahran’ın ABD’den Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istemesi ile çıkmaza girdi.