Esed, seçildikten sonra anayasa için ‘Rus taslağını’ kabul edecek mi?

Ülkenin merkezindeki Humus'ta, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı bulunan yıkılmış binalar (Reuters)
Ülkenin merkezindeki Humus'ta, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı bulunan yıkılmış binalar (Reuters)
TT

Esed, seçildikten sonra anayasa için ‘Rus taslağını’ kabul edecek mi?

Ülkenin merkezindeki Humus'ta, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı bulunan yıkılmış binalar (Reuters)
Ülkenin merkezindeki Humus'ta, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in fotoğrafı bulunan yıkılmış binalar (Reuters)

2016 yılı başlarında Suriye anayasası için taslak sunup, 2018 yılı başlarında Soçi'de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne ev sahipliği yapan Rusya, 2019 yılı ortalarında hükümet ve muhalefetten bir anayasa komitesi kurulması için baskıda bulundu.  İki anayasa reformu ile 2012'deki başkanlık seçimleri arasında bir bağlantı olmadığını belirten Rusya, aslında 2020 yılı sonlarına mı hazırlanıyordu?  Üç nüfuz alanının istikrara kavuşturulması ve Devlet Başkanı Beşşar Esed’in seçilmesi, Suriye anayasasına yönelik Rus taslağını canlandıracak mı? Kotalar kapsamında tartışılan başkanlık yetkileri nelerdir?

Bildiri ve anayasa
2012 yılında öncelikle rejim ve muhalif temsilcilerinden oluşan, tam yürütme yetkisine sahip bir geçiş yönetim organının kurulmasını öngören Cenevre Bildirisi kaydedildi. Ardından Suriye başkanlık sisteminin güçlendirilmesi ve başkanın yetkilerinin artırılmasını içeren bir anayasa referandumu yapıldı. 2015 yılı sonlarındaki Rus askeri müdahalesinden bu yana, Washington’un Başkan Esed'in rolü konusundaki tutumlarında hızlı değişiklikler yaşandı. 2012'de “Şimdi istifa etmeli”, “İktidar heyetine katılmamalı” diyen Washington, sonrasında ‘Esed'Din dahil olmadığı bir siyasi geçişi kabul etti. 2016’da ise ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry, ‘rejim değişikliğinden’ vazgeçildiğini açıklayarak ‘Esed’siz bir Suriye’den bahsetti. Kerry sonrasında ise Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un ‘geçiş heyeti’ pahasına anayasaya öncelik verme tutumunu kabul etti.
ABD ve Rusya tarafları, 2254 sayılı kararın 2015 yılı sonlarında yayınlanması ardından, 18 ay içerisinde yeni bir anayasa hazırlayıp seçimlere hazırlanan temsili ve mezhebe dayalı olmayan bir hükümetin kurulmasını öngören uluslararası kararın uygulanması yönünde çalışmaya başlanma kararı aldı. Cenevre Bildirisi mucibince bazı yetkilerin Devlet Başkanı’ndan yönetimin Geçiş Otoritesi Başkanına devredilmesi yönünde bir geçiş sürecinin başlatılmasının 2012 anayasasındaki 23 maddenin değiştirilmesi çağrısında bulundu

Geniş yetkiler
Peki 2012 anayasasında bahsedilen yetkiler nelerdi?

- Yürütme yetkileri Devlet Başkanı ile Başbakan arasında paylaşılır.

- Devlet Başkanı, bakanlar da dahil olmak üzere başbakanı atar ve görevden alır.

- Devlet Başkanı, devletin genel politikalarını belirler ve uygular.

- Bakanlar Kurulu ile toplantı yapma ve rapor isteme hakkı vardır.

- Parlamento tarafından kabul edilen yasaları imzalar.

- Kanunlar, kararlar ve hükümler çıkarır.

- Olağanüstü hal ilan eder.

- Devlet Başkanı, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı sıfatıyla silahlı kuvvetler üzerinde mutlak yetkiye sahiptir.

- Kendisi tarafından verilen haklı bir kararla parlamentoyu feshetme hakkına sahiptir.

- Parlamento toplanmadığı taktirde veya ‘mutlak gereklilik durumunda’ yasama otoritesinin görevlerini üstlenir.

- Devlet ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığında hızlı karar alma hakkı elde eder.

- Özel heyetler, ‘meclis ve komiteler kurma’ hakkına sahiptir.

- Önemli konularda referandum yapma hakkına sahiptir.

- Başbakan, yardımcıları ve bakanların Başkan’a karşı sorumluluğu vardır.

- Devlet Başkanı, cezai suç işlemeleri durumunda Başbakan’ı, yardımcılarını ve bakanları mahkemeye sevk etme hakkına sahiptir.

- Bakanlar Kurulu, Devlet Başkanlığı görev süresi sonunda feshedilir.

- Devlet Başkanı, Yüksek Yargı Konseyi’nin de yardımıyla yargı bağımsızlığını güvence altına alır.

- Yüksek Yargı Konseyi’ni Devlet Başkanı yönetir.

- Yüksek Anayasa Mahkemesi’ni de yönetir.

- Anayasa Mahkemesinin, referanduma sunulup onaylanması ardından Devlet Başkanı tarafından onaylanan yasaları inceleme hakkı yoktur.

Rus taslağı
Mart 2016'da 24 sayfa ve 85 maddeden oluşan, başkanlık sisteminin, Esed'in görev süresi sonuna kadar başkan, aynı zamanda Suriye Ordusu ve diğer silahlı örgütler komutanı olarak kalmasının, bir dönem daha aday olmasının önerildiği bir Rus anayasa taslağı sunuldu. Aynı zamanda Başbakan’a daha fazla yürütme yetkisinin, Halk Meclisi’ne ise yasama yetkisinin verilmesi, Kürtler için özerk yönetim içeren ‘bölgeler birliği’ için daha geniş yetkiler verilmesi, ayrıca Esed'in yasama ve parlamento haricinde kanun çıkarma yetkisinden vazgeçmesi öngörüldü. Rus taslağı ayrıca Suriye Arap Cumhuriyeti yerine Suriye Cumhuriyeti önerisinde bulundu.
Taslağa göre Bakanlar Kurulu’na daha geniş yetkiler verilirken Devlet Başkanın ise ‘genel siayseti belirleme ve yasaları uygulama yetkisini korudu. Ancak aynı zamanda ‘hükümet eylem programını’ devralan Parlamento'ya karşı da sorumlu hale geldi. 2012 anayasasında belirtildiği gibi ‘Başbakan’ın yardımcıları ve bakanların Başkan’a karşı sorumluluğu’ kaldırılacaktı. Taslakta aynı zamanda Başbakan yardımcıları ve bakanların atanmasının ‘tüm mezheplerin orantılı temsiline’ dayalı olacağı, Meclis Başkanı’nın yabancı şirketlere imtiyaz hakkı veren anlaşma ve sözleşmeler imzalamasını  öngörüyordu.
Silahlı kuvvetlerin toplumun gözetiminde olmasını, siyasi çıkar alanına müdahale etmemesini, iktidarın devri sürecinde rol oynamamasını öneren taslakta “Orduyu siyasetin dışında tutmak demokratik süreci destekler” ifadeleri yer aldı.

Şam'ın yanıtı
Tahran ve Şam  Rus askeri varlığından memnun olmadığı için Suriye hükümeti Rus tasarısının Suriye için değil Rusya için yararlı olduğunu değerlendirdi. Resmi uzmanlar, Bölgeler Birliği ve Kürt özerk bölgelerinin kaldırılması, mevcut Başkan’ın art arda iki dönem seçilmesine izin verilmesi gibi bir dizi öneride bulundu. Yorumlarda Kürtlere hiçbir hak verilmemesi, Kürt kültürel özerk organları ve kuruluşlarının Arapça ve Kürtçeyi eşit diller olarak kullanmakta olduğuna dair paragrafın silinmesi, ademimerkeziyetçilik ilkesi temelinde mahalli idareler için 107 sayılı kanun uyarınca ‘idari birimlerin’ oluşturulması ve ‘mahalli idarelere’ güven verilmesine ilişkin hükümlerin silinmesi gerektiği yönünde birçok öneri de yer aldı.
Şam, Başkan’ın yetkilerinden bahsederken, devlet yetkilileri arasında ve devlet ile toplum arasında arabuluculuk yapacağını öngören bir paragrafı sildi. Suriyeli yetkililer, anlaşmaların imzalanıp Parlamento'ya gönderilmesinin yanı sıra Başkan’a yasama yetkisinin eklenmesi ve Başbakan'dan ayrılmaları ardından misyon başkanlarına ‘güven verilmesi’ konusunda ısrarcı oldu. 60. maddede ise silahlı kuvvetlerin Devlet Başkanı’na tabi olacağı, silahlı kuvvetler ve silahlı örgütlerin en yüksek komutanı görevini üstleneceği yer aldı.
Taslakta, başkanlık makamı boşaldığı tarih itibariyle 90 gün süreyle onun yetkilerini devralabilecek olan Başbakan'ın yetkilerinin genişletilmesi, Başbakan'ın tutuklanması durumunda ise bu yetkileri Bölgeler Birliği Başkanı’nın üstlenmesi öngörüldü. Ancak Devlet Başkanı’na başbakan ve yardımcılarını, bakanlar ve yardımcılarını seçme, istifalarını kabul etme ve onları görevlerinden muaf tutma yetkileri verdi.
Moskova taslağı, Yüksek Anayasa Mahkemesi’nin Bölgeler Meclisi tarafından atanan 7 üyeden oluşmasını önerirken Şam ise mahkemenin oluşunu Devlet Başkanı kararnamesiyle sınırladı. Tasarıda, Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinden birinin de vatana ihanet veya bir başka büyük suç işlediği taktirde görevden alınan Başkan’ı yargılamak olduğu belirtilirken Şam ise ‘bir başka büyük suç’ kelimelerini atladı.
Rusya’nın taslağında aynı zamanda “Mevcut Başkan’ın görev süresi, anayasal yemini ettiği tarihten itibaren 7 yıl sonra biter. Cumhurbaşkanlığı makamına tekrar aday olma hakkına sahiptir. Önümüzdeki seçimler (yani 49. maddedeki değişiklik önerileri mucibince) itibariyle geçerli olmak üzere, görev süresi boyunca Anayasa hükümlerine tabidir” ifadelerine yer verildi.
Özellikle de Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından Anayasa Komitesi'nin çalışmalarına devam edilmesi, Kuzeydoğu ve kuzeybatı Suriye ile hükümet bölgeleri arasındaki temas hatları sınırlarının çizilmesi yönündeki çabaları ışığında, Esed’in yeniden seçilmesi sonrasında Rusya'nın Suriye anayasasını yeniden sunup sunmayacağı sorgulanabilir. Öte yandan ABD-Rusya iletişiminin ısındığı, nükleer dosya üzerinde İran ile ABD’nin anlaşması olasılığı gündemde iken Rusya'nın Suriye'nin yeniden inşasına (yarım trilyon dolar kaybın olduğu düşünülüyor) dışarıdan katkı sağlamak isteği tahmin ediliyor.



Şam’da bayram yoksulluk nedeniyle buruk geçiyor

Şam’da berberler, sokak satıcıları ve esnaf bayram süresince eski ihtişamdan uzak manzaralara sahne oldu. (AFP)
Şam’da berberler, sokak satıcıları ve esnaf bayram süresince eski ihtişamdan uzak manzaralara sahne oldu. (AFP)
TT

Şam’da bayram yoksulluk nedeniyle buruk geçiyor

Şam’da berberler, sokak satıcıları ve esnaf bayram süresince eski ihtişamdan uzak manzaralara sahne oldu. (AFP)
Şam’da berberler, sokak satıcıları ve esnaf bayram süresince eski ihtişamdan uzak manzaralara sahne oldu. (AFP)

Beş kişilik bir ailenin reisi olan Ebu Yusuf bu bayramı da buruk geçirdi. Yokluk ve yoksulluk onu da diğer tüm Suriyeliler gibi derinden etkiledi. “Bayramda mutlu olmak istedik ama olamadık. Bayramlaşmak için birçok akrabaya gidemedim. Sadece erkek ve kız kardeşime gittim. Çoğu insan benim gibi, yokluktan dolayı psikolojik olarak yorgun” diyen 40 yaşındaki Yusuf, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada üç çocuğunun bayram ihtiyaçlarının az bir kısmını dahi karşılayamadığını belirterek şunları söyledi:

 Artık bayramlarda sevinme imkanımız yok. Mutluluk çok paranın olmasını gerektiriyor ancak çoğu kişide bulunmuyor. Allah şartları düzeltsin, eski günlerdeki gibi bayramlarda neşeyi geri getirsin...

Ebu Yusuf, yüzünde üzüntü ile ‘lanetli savaştan’ önceki yıllardaki bayramların sevincini hatırlayarak, aile fertlerinin bayram namazından hemen sonra en büyüğün evinde toplandıklarını ve ardından diğer akrabalarıyla bayramlaşmak için yola çıktıklarını, Şam sokaklarının bayramlaşmak için dışarı çıkan insanlarla dolduğunu anlattı. “Şimdi sokaklara bakın, çocuklar dışında neredeyse boş” dedi. Halkın büyük çoğunluğu, Suriye hükümetinin, yoksulluk sınırının altında olan bölgelerinde yaşıyor. Devlet sektörü çalışanlarının aylık maaşı 150 bin lirayı geçmiyor. Beş kişilik bir aile, özellikle gıda maddelerindeki fiyatlardaki çılgın artış nedeniyle ayda dört milyon liradan fazlasına ihtiyacı duyuyor.

sdgf
Şam’da şeker satan bir dükkan. (AFP)

Şam sakinlerinin Kurban Bayramı kutlamaları için yaptıkları hazırlıklar, orta sınıfın yok olmasının ardından sınıf farklılıklarının ve geçim eşitsizliklerinin artan boyutunu gösterdi. Şarku’l Avsat, bayramdan önceki birkaç gün boyunca, bayram ihtiyaçlarını satın alındığı Şam pazarlarının kalabalık hali yerinde gözlemledi. Hazırlıklar vatandaşların maddi imkanlarına göre değişiklik gösteriyordu. Ebu Muhammed’in anlattıklarını, Şam’ın güneyinde tek oğluyla birlikte yaşayan yaşlı kadın Ümmü Samir de doğruladı. Gözyaşlarını tutmaya çalışan kadın, Şarku’l Avsat’a bayramın ilk üç gününde kapısını sadece üç kızının çaldığını belirterek şunları söyledi:

Bayramlar, maddi durumdan dolayı sıkıcı hale geldi. Komşular sessiz, kapılar çalınmıyor ve kimse kimsenin bayramını kutlamıyor. Bina girişinde veya asansörde birbirlerini görürlerse selam verirler ama ziyafet hazırlıkları çok az olduğu için nadiren biri diğerini davet eder.

Yaşlı kadın, yoksulluğun birçok aile reisi için psikolojik bir baskı oluşturduğunu vurgulayarak pek çok kişinin artık bir fincan kahve ya da bir bardak meyve suyu ikram edemediğini kaydetti. “Böyleyken, bayramdan nasıl mutlu olacaksınız?” diye sordu.

sde
Şam’da bayramın ilk gününde çocukların sevinci. (AFP)

Bu zor şartların gölgesinde bazıları, lise öğretmeni Mahmud’un da yaptığı gibi sosyal medya aracılığıyla akraba ve komşularının bayramını kutlamakla yetindi. Mahmud, Şarku’l Avsat’a şunları aktardı:

Bu daha iyi, çünkü durum çok zor. Birine giderseniz ve onun mali gücünün olmadığını biliyorsanız, utanmasına neden olabilirsiniz.

Ancak tüm bunlar yine de Şam sakinlerinin hepsinde bayram sevincinin tamamen kaybolduğu anlamına gelmiyor. Zira sayıca çok az da olsa varlıklı kişiler ve zenginler, bayram geleneklerini yeniden canlandırmak için çalışıyor. İsmini vermek istemeyen bir toplum araştırmacısı, Şarku’l Avsat’a, Suriyelilerin büyük çoğunluğunun her geçen gün daha da kötüleşen yaşam koşulları nedeniyle yorgun hissettiğini ve sürekli endişe içerisinde yaşadığını belirtti. Bunun her geçen gün daha da kötüleşen psikolojik durumlarını etkilediğini, sadece ziyafetlerle değil, ruhları neşelendirecek her şeyden mahrum kalmalarına neden olduğunu vurgulayan araştırmacı, bu dayanılmaz durum nedeniyle birçok Suriyelinin psikolojik tedaviye ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti. Hükümete bu duruma acilen bir çözüm bulma çağrısında bulundu.