Fransa’nın Tel Aviv Büyükelçisi Danon, İsrail Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı

İsrail'in Gazze'ye yaptığı son saldırılarda yıkılan binaların enkazında yürütülen çalışmalar. (AP)
İsrail'in Gazze'ye yaptığı son saldırılarda yıkılan binaların enkazında yürütülen çalışmalar. (AP)
TT

Fransa’nın Tel Aviv Büyükelçisi Danon, İsrail Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı

İsrail'in Gazze'ye yaptığı son saldırılarda yıkılan binaların enkazında yürütülen çalışmalar. (AP)
İsrail'in Gazze'ye yaptığı son saldırılarda yıkılan binaların enkazında yürütülen çalışmalar. (AP)

İsrail, Hamas’a karşı yürüttüğü savaşta uluslararası alandan övgü aldığına ve altı ülkenin dışişleri bakanlarının ülkeyi ziyaret ettiğine yönelik açıklamalarını sürdürürken Tel Aviv ile Paris yönetimleri arasında diplomatik kriz yaşandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ı kabalıkla suçlarken, İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi de Fransa'nın Tel Aviv Büyükelçisi Eric Danon'u bakanlığa çağırdı.
Kriz, geçtiğimiz hafta İsrail’in Fransa’yı savaş süresince çelişkili mesajlar vermekle suçlamasıyla başladı. Fransa Başbakanı Jean Castex basın açıklamasında, Hamas ve İsrail’e atılan füzelerden bahsedilmeden Filistinli sivillerin durumuna ilişkin konuştu. Fransa daha sonra Hamas tarafından atılan roketlere atıf yapmadan acil bir ateşkes yapılması çağrısı için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) karar almaya çalıştı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian önceki açıklamasında, “uluslararası hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen ve Hamas'ın sorumluluğunu üstlendiği saldırıların kabul edilemez” olduğunu ifade etti. Drian geçtiğimiz pazar günü bir televizyon kanalına verdiği röportajında ise İsrail’in barış sürecindeki izlediği çıkmazın iki devletli çözüm politikasını çökerttiğini bildirdi. Le Drian ayrıca, “iki devletli çözüme ulaşılamaması durumunda İsrail'in bir Apartheid devleti haline gelebileceğini” vurguladı. Şiddetin artmasının acil bir siyasi yol bulma ihtiyacını gösterdiğini kaydetti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın iki devletli çözüm ihtiyacına olan bağlılığını yinelemesine de övgüde bulunan Le Drian, bir devlet veya statüko mantığını benimsemeye devam edilmesi halinde Apartheid oluşacağı tehlikesi konusunda uyarıda bulundu.
Drian ve Fransa hükümetine sert eleştiriler yönelten Netanyahu ise şu açıklamalarda bulundu:
“Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları nedeniyle Fransa hükümetine yönelik güçlü protestomu ifade etmek istiyorum. İsrail'in Apartheid devletine dönüşebileceğine dair açıklaması kaba ve yanlış bir iddiadır ve hiçbir temeli yoktur.”
İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi de Fransa'nın Tel Aviv Büyükelçisi Eric Danon'u, Fransa Dışişleri Bakanı'nın "İsrail, Apartheid devleti olma yolunda ilerlediği" söylemine açıklık getirmesi için Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Aşkenazi açıklamasında “İsrail, Fransa gibi dostlarından radikal gruplara ve İsrail karşıtı eylemlere fırsat verecek sorumsuzca demeçlerden kaçınılmasını umuyor" dedi.
Aşkenazi ayrıca İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, savaş sırasında İsrail karşıtı gösteriler ve sosyal ağlarda yapılan kitlesel kampanyalar karşılığında dünya genelinde maruz kaldığı eleştirilere de atıfta bulundu. İsrailli Bakan, dışişleri bakanlığı sözcülerinin uluslararası alanda, BMGK üyelerine, ABD’de ve Avrupa’da yaptığı açıklamalarında, Tel Aviv’in mesajlarını ilişkin net bir duruşa tanıklık ettiklerini söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak ise savaş sırasında ve sonrasında altı ülkenin dışişleri bakanlarının dayanışma için İsrail’i ziyaret ettiğini aktardı. Kaynak açıklamasında söz konusu isimlerin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Çekya Dışişleri Bakanı Jakub Kulhanek, Slovakya Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias olduğu bilgisini verdi.
AB Dönem Başkanlığı görevini yürüten Macaristan ve Portekiz Dışişleri Bakanları’nın da önümüzdeki hafta Tel Aviv’i ziyaret etmesi bekleniyor. Likud Partisi’nden bir kaynak da söz konusu desteklerin Netanyahu’nun uzun yıllardır gerek Avrupa Birliği, gerekse Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde İsrail yanlısı blok oluşturma çabaları doğrultusunda geldiğini söyledi.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters