Kayıp Balık Nemo'dan tanıdığımız palyaço balıklarının beyaz çizgilerinin sırrı çözüldü

Palyaço balıkları yaban hayatında ömrü 6-10 sene (Unsplash)
Palyaço balıkları yaban hayatında ömrü 6-10 sene (Unsplash)
TT

Kayıp Balık Nemo'dan tanıdığımız palyaço balıklarının beyaz çizgilerinin sırrı çözüldü

Palyaço balıkları yaban hayatında ömrü 6-10 sene (Unsplash)
Palyaço balıkları yaban hayatında ömrü 6-10 sene (Unsplash)

Bilim insanları, renkleriyle dikkat çeken palyaço balıklarının beyaz çizgilerinin, içinde yaşamayı seçtiği denizşakayığı türüyle ve tiroit hormonu seviyesiyle ilişkili olduğunu ortaya koydu.
2003 yapımı Kayıp Balık Nemo'yla (Finding Nemo) ünlenen bu balıklar, Heteractis magnifica (H. magnifica) ve Stichodactyla gigantea (S. gigantea) adlı iki farklı denizşakayığı türünde yaşıyor.
H. magnifica'nın dokunaçları diğerine göre daha uzun. S. gigantea ise zehirli.
Araştırmacılar, Papua Yeni Gine'de Amphiprion percula (A. percula) türü palyaço balıklarını gözlemledi. S. gigantea'de yaşayan balıkların beyaz çizgilerinin, diğerlerine göre daha hızlı geliştiği tespit edildi.
Bunun ardından laboratuvarda bir araştırma daha yapıldı ve  A. percula'nın yakın akrabası Amphiprion ocellaris türü palyaço balığı incelendi. Bu türde tiroidin, larvalar yavru balıklara dönüşürkenki süreçte bazı morfolojik değişikliklerden sorumlu olduğu halihazırda biliniyordu.
Buradan yola çıkan bilim insanları, tiroit hormonlarıyla beyaz çizgiler arasında bir ilişki olup olmadığını araştırdı.
Tiroit verilen balıkların, beyaz çizgilerinin daha hızlı büyüdüğü görüldü. Bahsi geçen hormonu bastıran bir kimyasal verildiğindeyse çizgi oluşumu yavaşladı.
Araştırma ekibi, bulgularını doğrulamak için okyanustan topladıkları yavru palyaço balıklarını inceledi. S. gigantea'den alınan balıkların tiroit seviyesinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu görüldü. Ancak bunun sebebi bilinmiyor.
Çalışmanın ortak yazarı Vincent Laudet bu durumun, daha zehirli ve kısa dokunaçlar yüzünden ortaya çıkan zorlu ortama uyum sağlamakla bir ilgisi olabileceğini düşünüyor.
Tiroit hormonunun beyaz çizgileri kontrol ettiğine dair bir kanıt bulmanın "harika" olduğunu söyleyen Laudet, şöyle konuştu:
"Hormonların, bir organizmanın gelişimini çevresel değişikliklere göre nasıl değiştirebileceğini görmek önemli."
Laudet, denizşakayığının iğneli dokunaçlarının diğer balıkları öldürebildiğini, ancak palyaço balıklarının bunları tetiklemediğini söyledi. Palyaço balıklarının bunu nasıl başardığı ve denizşakayığı türleri arasında nasıl seçim yaptığı gizemini koruyor.
Independent Türkçe, CNN International, EurekAlert



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets