En yüksek çözünürlüklü atom fotoğrafı çekildi

Görüntüdeki bulanıklık atomların titreşimlerinden kaynaklanıyor (Cornell Üniversitesi)
Görüntüdeki bulanıklık atomların titreşimlerinden kaynaklanıyor (Cornell Üniversitesi)
TT

En yüksek çözünürlüklü atom fotoğrafı çekildi

Görüntüdeki bulanıklık atomların titreşimlerinden kaynaklanıyor (Cornell Üniversitesi)
Görüntüdeki bulanıklık atomların titreşimlerinden kaynaklanıyor (Cornell Üniversitesi)

ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden bilim insanları, atomların şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü fotoğrafını çekti.
Aynı araştırma ekibi üç yıl önce güçlü bir dedektör inşa etmiş ve elektron mikroskoplarının çözünürlüğünü üç katına çıkararak rekor kırmıştı. Ancak sistem sadece "birkaç atom kalınlığındaki ultra ince örneklerle" çalışıyordu.
Şimdiyse elektron mikroskobu piksel dizisi dedektörü (electron microscope pixel array detector) adlı mikroskopla bahsi geçen rekor ve engel aşıldı.
Görüntü, praseodimyum ortoskandat kristalindeki atomlara 100 milyon kez yakınlaştırılarak elde edildi.
Bilim insanları, daha gelişmiş üç boyutlu rekonstrüksiyon (yeniden oluşturma) algoritmalarına sahip mikroskopta yapılan görüntülemede "ptychography" adlı bir teknikten yararlandı.
Bu teknikte, belirli bir nesneden saçılan ışınlar işlenerek ve birbiriyle örtüşen bölgelerdeki değişiklikler belirlenerek görüntüler oluşturuluyor. Araştırmacılar, bu değişiklikleri analiz ederek nesnenin şeklini belirliyor.
Araştırma ekibini yöneten David Muller, "Bu sadece yeni bir rekor değil" dedi ve ekledi:
"Artık atomların nerede olduğunu çok kolay bir şekilde bulabiliriz. Bu, uzun zamandır yapmak istediğimiz şeylerde kullanabileceğimiz pek çok yeni ölçüm imkanı sağlıyor. Bu yeni algoritmalarla, mikroskobumuzdaki bulanılıkların hepsini düzeltebiliyoruz. Şimdiye kadar çok kötü gözlükler takıyorduk. Şimdi gerçekten çok iyi bir gözlüğümüz var."
Araştırmanın bulguları hakemli bilim dergisi Science'ta yayımlandı.
 
Independent Türkçe, Daily Mail, PetaPixel



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets