Suriye'deki gizemli yapı, dünyanın ilk savaş anıtı olabilir

Beyaz Anıt'ın bulunduğu Tal Banat, 1990'ların sonunda büyük ölçüde sular altında kaldı (Antiquity)
Beyaz Anıt'ın bulunduğu Tal Banat, 1990'ların sonunda büyük ölçüde sular altında kaldı (Antiquity)
TT

Suriye'deki gizemli yapı, dünyanın ilk savaş anıtı olabilir

Beyaz Anıt'ın bulunduğu Tal Banat, 1990'ların sonunda büyük ölçüde sular altında kaldı (Antiquity)
Beyaz Anıt'ın bulunduğu Tal Banat, 1990'ların sonunda büyük ölçüde sular altında kaldı (Antiquity)

Suriye'nin kuzeyindeki Tal Banat kasabasında Beyaz Anıt olarak bilinen 4 bin 400 yıllık yapay tepenin dünyanın ilk savaş anıtı olabileceği ortaya çıktı.
Antiquity isimli bilimsel dergide yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, daha önce düşmanların gömüldüğü bir mezarlık olduğu düşünülen Fırat Nehri yakınlarındaki tümülüs, aslında savaşlarda ölen bölgeden askerlerin gömüldüğü bir anıt mezar olabilir.
22 metre yüksekliğindeki anıt, basamaklı yapısıyla Mısır Piramitlerini andırıyor. Tümülüsün, Tunç Çağı'nın ilk dönemlerinde bölgede hakimiyet kurmuş eski bir Mezopotamya uygarlığı tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Yapıda, aralarında çocukların da olduğu askerlerin, at arabası kullanan eşeklerin ve askeri araçların kalıntıları bulunuyor.  
Araştırmacılar, mezarların sistemli bir şekilde yan yana dizilmesinin yapının iyi örgütlenmiş bir devlete bağlı askerler için kurulmuş bir anıt olabileceğini gösterdiğini belirtti.
Sonuçlar, 1980'lerde ve 1990'larda bölgede yapılan kazılara dayanıyor. Tel Banat, 1990'ların sonunda Tişrin Barajı'nın inşaatı nedeniyle büyük oranda sular altında kalmış, su üzerindeki bölgeler de savaş sürecinde IŞİD tarafından büyük yıkıma uğratılmıştı.
Araştırma ekibini yöneten Toronto Üniversitesi'nden Profesör Anne Porter, "Eski insanlar da tıpkı bizim gibi savaşta ölenleri onurlandırıyordu. Bu kişilerin savaşı kazananlar mı yoksa kaybedenler mi olduğunu bilmiyoruz. Ama ölenlerin bedenlerini başka yerlerden muhtemelen olaydan uzun süre sonra getirip buraya gömdüklerini biliyoruz" dedi.
Yeni bulgulara göre, muhtemelen inşaatı büyük bir proje olan yapının komşu topluluklara mesaj gönderme amacı taşımış olabileceği ifade ediliyor. Araştırma, Suriye'nin kuzey ve orta bölgelerinin arkeolojik çalışmalar açısından zengin bir potansiyel taşıdığını da ortaya koydu.

Independent Türkçe, Haaretz, Guardian

 


İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news