Hartum, Rus üssü anlaşmasının gözden geçirileceğini duyurdu

Sudan Genelkurmay Başkanı Hüseyin: Askeri iş birliği artık Rusya ve Çin ile sınırlı kalmayacak.

Port Sudan’da demirli Rus Donanması’na ait bir gemi. (Arşiv - AFP)
Port Sudan’da demirli Rus Donanması’na ait bir gemi. (Arşiv - AFP)
TT

Hartum, Rus üssü anlaşmasının gözden geçirileceğini duyurdu

Port Sudan’da demirli Rus Donanması’na ait bir gemi. (Arşiv - AFP)
Port Sudan’da demirli Rus Donanması’na ait bir gemi. (Arşiv - AFP)

Sudan Genelkurmay Başkanı Muhammed Osman el-Hüseyin, ülkesinin devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin Rusya ile Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü inşa etmek için yaptığı anlaşmayı gözden geçirmeye başladığını duyurdu. Kremlin de anlaşmanın gözden geçirilmesi kararı ile ilgili olarak Sudan'dan alınan verilerin analizinin yapıldığını bildirdi.  
Muhammed Osman el-Hüseyin dün yerel bir kanala verdiği demeçte “Rus heyetinin son ziyareti, Sudan'ın çıkarları kapsamında, anlaşmanın gözden geçirilmesi ile ilgiliydi” dedi.
Anlaşmanın revize edilmesinin nedeninin bazı hükümlerinin ülkeye zararlı olmasından kaynaklandığını belirten Sudan Genelkurmay Başkanı, “Anlaşma, Yasama Meclisi’ne sunulup onaylanmadığı sürece bizim için bağlayıcı değildir” ifadesini kullandı.
Aynı zamanda ülkesinin askeri iş birliğinin artık Rusya ve Çin ile sınırlı kalmayacağını vurguladı.
Sudan’ın eski lideri Ömer el-Beşir, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kızıldeniz'deki Port Sudan'da, söz konusu döenemde belirtildiği üzere Batı’dan korumak için bir deniz askeri üssü kurulmasını müzakere etmişti.
Kremlin’den anlaşmaya dair söz konusu gözden geçirme kararıyla ilgili dün yapılan açıklamada Sudan'dan alınan verilere yönelik bir inceleme yürütüldüğü bildirildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov yaptığı basın açıklamasında, Rusya’nın bu konuda Sudan'ın açıklamalarını takip ettiğini söyledi.  Sürece dair bilgi vermeyen Peskov, “İki taraf arasında görüşmeler, diplomatik kanallar aracılığıyla sürüyor” açıklamasında bulundu.
Kremlin'in Sudan'ın anlaşmadan vazgeçme yönündeki niyetinden haberdar edilip edilmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Peskov şunları söyledi:
“Evet, bu açıklamalardan haberdarız. Biliyorsunuz ki Sudan tarafıyla diplomatik kanallar aracılığıyla sürekli temas halindeyiz. Bu konuyu da görüşeceğiz.”
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin geçtiğimiz kasım ayında , Sudan'da bir lojistik deniz üssü inşa etme yönünde bir taslak anlaşmayı onaylamış ve belgeyi imzalaması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e sunmuştu. Anlaşma taslağının Dışişleri Bakanlığı, Yüksek Mahkeme, Savcılık ve Rusya Soruşturma Komitesi tarafından onaylanmasının ardından Rusya Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanmış şekliyle Sudan tarafıyla prensipte anlaşmaya varıldığı açıklanmıştı.
Rus ve Sudanlı taraflar, Mayıs 2019'da askeri iş birliği konusunda yedi yıllık ikili bir anlaşmaya varmıştı. Beşir rejiminin devrilmesinin ardından  Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Ekim 2019'da Rusya'ya yaptığı ziyarette iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirme çağrısında bulunmuştu.
Port Sudan'da askeri bir üs kurulmasına yönelik anlaşma Rusya'ya aynı anda dört gemiden fazla olmamak kaydıyla savaş gemilerini konuşlandırma hakkı veriyor. Üsteki Rus askerinin sayısının 300 olması öngörülürken anlaşmanın 25 yıllık bir süre için geçerli olacağı belirtiliyor. Taraflardan biri anlaşmayı feshetme niyetini bir sonraki dönemin bitiminden en az bir yıl önce, diplomatik kanallar aracılığıyla diğerine yazılı olarak bildirmediği takdirde anlaşma müteakip eden 10 yıl için otomatik olarak yenilenecek. Bölgede barış ve istikrarı koruma hedeflerini karşıladığı, savunma amaçlı olduğu ve diğer ülkeleri hedef almadığı belirtilen anlaşma, Rus tarafına üssün korunması için gerekli her türlü silah, mühimmat, teçhizat, malzeme ve diğer mülkleri ithal ve ihraç etme hakkı veriyor.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.