UCM Başsavcısı Bensouda: Sudanlı yetkililerin, sanıkların Lahey’de yargılanmasına itirazı yok

Bensouda, eski Sudan İçişleri Bakanı Ahmed Muhammed Harun’un UCM’ye teslim edilmesini istedi

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda (AP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda (AP)
TT

UCM Başsavcısı Bensouda: Sudanlı yetkililerin, sanıkların Lahey’de yargılanmasına itirazı yok

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda (AP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, Sudanlı yetkililerin, eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir de dahil olmak üzere bazı sanıkların UCM’ye teslim etmesine itirazları olmadığını vurguladı. Hatta bazılarının bu konuda istekli olduklarını ekledi. Bensouda, Ali Kuşayb’ın yargılandığı davayla olan ilgisi sebebiyle Sudan’ın eski İçişleri Bakanı Ahmed Muhammed Harun'un önümüzdeki Temmuz ayından önce UCM’ye teslim edilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
UCM Başsavcısı Bensouda, birkaç gün süren Sudan ziyareti sırasında Darfur bölgesine giderek burada, yerinden edilenlerin kaldıkları kamplarda mağdurlarla bir araya geldi. Sudan’a ikinci gelişinde Bensouda, bu kez Kuzey Darfur, Güney Darfur ve Merkez Darfur eyaletlerindeki mağdurları da yerlerinde ziyaret etti.
Bensouda dün, ziyaretinin son gününde Hartum'da düzenlediği basın toplantısında, Sudan hükümetini sanıkları UCM’ye teslim etmeye teşvik ettiğini söyledi. UCM Başsavcısı Sudanlı yetkililerle özellikle Lahey Mahkemesi tarafından aranan ve Ali Kuşayb olarak bilinen Cancavid milislerinin komutanı Ali Muhammad Ali Abdulrahman ile aynı suçlamayla karşı karşıya olan eski Bakan Ahmed Muhammed Harun’un mahkemeye gönüllü olarak teslim edilmesi hakkında görüştüğünü söyledi.
Harun’un Kuşeyb ile aynı suçlamalarla karşı karşıya olduğunu ve aynı davada yargılandıklarını açıklayan Bensouda, “Bu iki kişiyi aynı duruşmada davalarını görmek istiyoruz” dedi. Sudanlı yetkilileri aranan kişileri UCM’ye teslim etmeye teşvik ettiği belirten Başsavcı, aralarında Egemenlik Konseyi Başkanı Abulfettah el-Burhan ve Başbakan Abdullah Hamduk’un da bulunduğu Sudanlı yetkililerden bu konuda herhangi bir itiraz almadığını söyledi. Bensouda, “Aranan kişilerin UCM’ye teslim edilmesi konusunda istekli olduklarını gördüm” ifadelerini kullandı.
Sudan'a yaptığı ziyaretin amacının Darfur savaşından etkilenenlerle bir araya gelmek olduğunu söyleyen Bensouda, “Mağdurlarla tamda istediğim gibi bizzat tanıştım” diye ekledi.
Darfur'da işlenen suçlardan etkilenen mağdurların kendisini ‘sıcak bir şekilde karşılamalarından’ ötürü duyduğu minnettarlığı ifade eden Başsavcı, Sudanlıların UCM’ye yardım etme konusundaki istekliliklerini ve bu konudaki kararlılıklarını takdir etti. Mağdurların ‘adalete özlem’ duyduklarını hissettiğini ifade eden Bensouda, ofisinden bir grup müfettişin, uzaktan toplanan kanıtları güçlendirmek için sahada soruşturmaya devam etmek için Sudan’da olduğunu söyledi.
Başsavcı, Egemenlik Konseyi Başkanı Abulfettah el-Burhan ve Başbakan Abdullah Hamduk ile aranan kişilerin UCM’ye teslim edilmesine ilişkin gerçekleştirdiği görüşmeleri yapıcı ve verimli olarak nitelendirdi.
Eski Bakan Harun’un Ali Kuşayb davasıyla olan bağlantısı ve aynı suçlamalarla karşı karlıya olması sebebiyle UCM’ye teslim edilmesi konusunda ısrarcı olduklarını vurgulayan Bensouda, “Güçlü kanıtlarımız olduğundan, Kuşayb'ın hakkındaki suçlamalardan yargılanacağından eminiz” dedi.
Kuşeyb davasının Ahmed Harun’un teslim edilmese de devam edebileceğini söyleyen Başsavcı, “Ancak bu durumda aynı suçlamalarla, aynı mağdurlarla, aynı tanıklarla ve aynı delillerle iki davaya bakmamız gerekecek. Bu da adaletin yerini bulmasını geciktirecek, mağdurların ve tanıkların iki kez aynı acıları yaşamasına katkıda bulunacaktır” şeklinde konuştu.
Sudan’ın eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in de hakkında bir takım suçlamaların olduğu sanıklardan biri olduğunu ve ofisinin tüm sanıkların UCM’ye teslim edilmesini talep ettiğini belirten Başsavcı, ancak Kuşeyb'in davası ile Harun'un davası arasındaki bağlantı nedeniyle, Harun'un daha çabuk teslim edilmesi çağrısında bulundu.
Beşir ve diğer kişilerin UCM’ye teslim edilmesi konusunda ısrarcı olduklarını vurgulayan Bensouda, Harun'un teslim edilmesi konusunda herhangi bir itiraz olmadığını, ancak görüşmelerin halen devam ettiğini ifade etti
Sanıkların yargılanması sürecinin sürekli olarak kesintiye uğradığına dikkati çeken Bensouda, “Bu süre ister uzun olsun ister kısa, suçlular cezasız kalmayacak” dedi. Ziyareti sırasında halen suçların işlenmeye devam edildiği’ bilgisi aldığını söyleyen Başsavcı, “Suç işleyenler bir soruşturma olduğunu bilmeliler. Ne kadar sürerse sürsün kimse adaletten ümidini kesmemeli. Suçlular paçayı sıyıracaklarını düşünüyorlarsa bunu bir kez daha düşünmeliler” ifadelerini kullandı.



Gazze Sivil Savunması sağlık görevlilerinin öldürüldüğü ‘saha infazlarını’ kınadı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Gazze Sivil Savunması sağlık görevlilerinin öldürüldüğü ‘saha infazlarını’ kınadı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail ordusu tarafından dün yayınlanan bir iç soruşturma raporunu yorumlayarak mart ayında Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisinin ölümüne neden olan bir çatışmanın ardından bugün İsrail ordusunu ‘saha infazları’ yapmakla suçladı.

Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilisi Muhammed el-Muğayyar, bir sağlık görevlisi tarafından çekilen videonun İsrail’in olayla ilgili anlatısının yalan olduğunu ve saha infazları gerçekleştirdiğini kanıtladığını söyledi. Muğayyar, İsrail'i ‘uluslararası meşru kararları atlatmaya ve hesap vermekten kaçmaya çalışmakla’ suçladı.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 acil yardım çalışanının öldürülmesine ilişkin soruşturmada ‘çok sayıda profesyonel hata’ tespit edildiği ve olayla ilgili olarak bir komutanın görevden alınacağı belirtildi. 23 Mart günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehri yakınlarında 15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı üç ayrı saldırıda öldürüldü ve Birleşmiş Milletler (BM) ile Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu bir çukura gömüldüler.

asfrt
Gazze sınırında bir grup yaralıyı tedavi ederken İsrail’in düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden meslektaşları Abdullah Awad'ın cenaze namazını kılan Filistinli sağlık görevlileri (DPA)

İsrail ordusunun açıklamasına göre eksik ve yanlış rapor sunduğu gerekçesiyle bir komutana kınama cezası verilmesi ve sahadaki birlikleri komuta eden yedek subay olan bir komutan yardımcısının görevinin sonlandırılması kararı alındı. Reuters’ın aktardığına göre İsrail ordusu, soruşturmanın ‘çok sayıda mesleki başarısızlığı, emir ihlalini ve eksik raporlamayı’ ortaya çıkardığını ekledi.

İsrail ordusunun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Soruşturma, ilk iki olayda ateş açılmasının, kendileriyle çatışan düşman bir güçten gerçek bir tehdit algıladıkları için askerlerin yanlış bir operasyonel anlayışından kaynaklandığı sonucuna varmıştır. Üçüncü olayda ise bir çatışma esnasında emirlere aykırı olarak ateş edilmiştir.”

Açıklamada, askeri savcının olayla ilgili soruşturma yürüttüğü ve suç duyurusunda bulunmaya karar verebileceği belirtildi.

Öldürülen sağlık görevlilerinin birinin telefonunda bulunan ve Filistin Kızılayı tarafından yayınlanan bir videoda, İsrail askerlerinin üniformalı acil durum çalışanları, ambulanslar ve ışıkları yanan itfaiye araçlarına ateş açtıkları görülüyor.

Öldürülen sağlık görevlilerinden sekizi Filistin Kızılayı, altısı Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü ve biri de Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) üyesiydi. Cesetler olaydan birkaç gün sonra BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) ‘toplu mezar’ olarak tanımladığı yerde kuma gömülü halde bulundu. Filistin Kızılayı tarafından dün yapılan açıklamada İsrail ordusu tarafından yapılan soruşturmadaki bulgular reddedildi.

Filistin Kızılayı’nın işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki Sözcüsü Nibal Fersah, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, “Raporda yalanlar hüküm sürdüğü müddetçe geçersiz ve kabul edilemez olmaya devam edecek. Zira cinayete ilişkin bir gerekçe içeriyor. Konunun sorumluluğunu saha komutanlığındaki kişisel bir hataya mal ediliyor. Oysa gerçek bunun tam tersi” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'e göre olay uluslararası kınamalara ve ‘savaş suçu’ şüphelerine yol açtı.

Han Yunus’a düzenlenen bombardımanda 5 kişi öldü

Gazze'den yayın yapan El-Aksa televizyonu bugün, Han Yunus şehrinin doğusunda İsrail bombardımanında beş kişinin öldüğünü duyurdu. El-Aksa TV tarafından aktarılan haberde “Siyonistlerin bugün şafak vakti Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla beldesinin ez-Zana bölgesindeki bir evi hedef alan hava saldırısında beş kişi öldürüldü” ifadeleri yer aldı.

El-Aksa TV’nin aktardığına göre saldırı sonucunda çok sayıda kişi de yaralandı.