Rusya, Bahreyn’de Sputnik V üretim tesisi inşa edecek

Bahreyn’de Sputnik V aşısının üretimi için fabrika kurulmasına yönelik ön anlaşma imzalandı (BNA)
Bahreyn’de Sputnik V aşısının üretimi için fabrika kurulmasına yönelik ön anlaşma imzalandı (BNA)
TT

Rusya, Bahreyn’de Sputnik V üretim tesisi inşa edecek

Bahreyn’de Sputnik V aşısının üretimi için fabrika kurulmasına yönelik ön anlaşma imzalandı (BNA)
Bahreyn’de Sputnik V aşısının üretimi için fabrika kurulmasına yönelik ön anlaşma imzalandı (BNA)

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF), Bahreyn’de Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine sevkiyat için Rus Sputnik V koronavirüs aşısı üretim tesisinin kurulacağını bildirdi. Rusya ve Bahreyn bir ön anlaşma imzaladı.
Reuters haber ajansına göre, RDIF Rus yatırım şirketi Sistema’nın bir yan kuruluşu olan Binnopharm Group’u da içeren anlaşma kapsamında planlanan üretim tesisinin kapasitesi hakkında bilgi vermedi.
Bahreyn resmi haber ajansı BNA’ya göre, Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdullatif ez-Zeyani’nin huzurunda, Bahreyn Krallığı’nın ulusal varlık fonu Bahreyn Mumtalakat Holding Şirketi, RDIF ve Rusya’da borsasında yer alan yatırım şirketi Sistema PJSFC’nin bir yan kuruluşu olan Binnopharm Group ile ön anlaşma imzaladı. İmzalan anlaşma, Arap (Basra) Körfezi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgeleri için Sputnik V’nin üretimi ve dağıtımı için yeni bir fabrika kurulmasına yönelik.
Belge, bu hafta Rusya’da düzenlenen St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (SPIEF) sırasında imzalandı.
Mumtalakat şirketi CEO’su Halid el-Rumeyhi anlaşma ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bahreyn Krallığı RDIF ve Binnopharm Group ile kurulan ortaklık sayesinde, söz konusu fabrikanın kurulmasıyla bölgedeki sağlık sektörünün güçlenmesi için çalışırken, salgınla mücadelesini devam edebilecek ve salgınla mücadelede liderlik konumunu güçlendirebilecek.”
RDIF CEO’su Kirill Dimitriev ise şunları söyledi:
“Mumtalakat ile iş birliğimiz çok eskilere dayanıyor. İş birliğimiz başarılı bir ortak yatırım programı ve verimli bir ortaklıkla sonuçlandı. Dünyanın Kovid-19’a karşı kayıtlı ilk aşısı olan Sputnik V’yi üretmek üzere Bahreyn’de bir üretim tesisi kurarak iş birliğimizi genişletmekten mutluluk duyuyoruz. Kovid-19’a karşı koruma sağlayan Sputnik V, Şubat ayında Bahreyn Krallığında onaylandı. Yerel üretim, uluslararası üretim yeteneklerimizi artıracak ve bölge ülkelerinin Kovid-19 ile mücadelesinde yardımcı olacak.”
Binnopharm Group Yönetim Kurulu Başkanı Dmitry Zubov şunları söyledi:
“Geçen yaz, Zelenograd’da Binnopharm Group’a bağlı ilaç fabrikası, Kovid-19’a karşı Rus aşısı Sputnik V’nin üreten ilk fabrika oldu. Geçen yıl boyunca, teknolojiyi en ince ayrıntısına kadar geliştirdik böylece artık aşı üretimi hacmini nasıl artıracağımıza yönelik iyi bir anlaşık kazandık. Sputnik V üretimlerini geniş kapsamda geliştirmelerine yardımcı olmak için diğer ülkelerle tecrübelerimizi paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.”



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.