Yeni bir araştırmaya göre göz bebeği daha büyük olanların zeka seviyesi daha yüksek

Daha büyük göz bebeğine sahip olan insanlar dikkat, hafıza ve düşünme testlerinde daha iyi performans gösterdi. (Arşiv)
Daha büyük göz bebeğine sahip olan insanlar dikkat, hafıza ve düşünme testlerinde daha iyi performans gösterdi. (Arşiv)
TT

Yeni bir araştırmaya göre göz bebeği daha büyük olanların zeka seviyesi daha yüksek

Daha büyük göz bebeğine sahip olan insanlar dikkat, hafıza ve düşünme testlerinde daha iyi performans gösterdi. (Arşiv)
Daha büyük göz bebeğine sahip olan insanlar dikkat, hafıza ve düşünme testlerinde daha iyi performans gösterdi. (Arşiv)

Yeni bir araştırma, büyük göz bebeklerine sahip insanların, daha küçük olanlara kıyasla daha zeki olduğunu buldu.
İngiliz Daily Mail gazetesine göre, Georgia Teknoloji Enstitüsü ekibi, göz bebeği büyüklüğü ve zeka arasındaki bağlantıyı araştırabilmek için çalışmadaki gönüllüler üzerinde düşünme, dikkat ve hafıza testleri yaptılar.
Araştırmacılar, göz bebeklerinin heyecan ve yorgunlukla ilişkisine ek olarak, IQ oranlarındaki bireysel farklılıkları anlamak için de kullanılabileceğini keşfetti. Çalışmada göz bebeği boyutu ne kadar büyükse IQ seviyesinin de o kadar yüksek olduğu kaydedildi.
Araştırma ekibi bunun nedeninin daha büyük gözbebekleri olan kişilerin zeka ve hafıza ile ilişkili bölgedeki beyin aktivitesini düzenlemede daha iyi sonuçlara sahip olmaları olabileceğini söylüyor.
Çalışmaya ABD'nin Atlanta eyaletinden 18 ile 35 yaşları arasında 500 gönüllü katıldı.
Testler, problem anında düşünme yeteneği, zaman içinde bilgiyi hatırlama yeteneği ve dikkati dağıldığında bile odaklanma becerisini içeriyordu. Daha büyük göz bebeği olanların dikkat, hafıza ve düşünme testlerinde daha iyi performans gösterdiği bulundu.
Ayrıca çalışmada göz bebeği boyutunun yaşla olumsuz ilişkisi olduğu kaydedildi. Buna göre daha yaşlı gönüllülerin daha küçük ve daha dar gözbebeklerine sahip olma eğiliminde olduğu keşfedildi.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news