Koronavirüse karşı cilde yapıştırılan aşı bandı

İğnelere alternatif bir aşı… Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde alınan sonuçlar umut verici.

Dün Londra’daki bir aşı merkezinde Pfizer-BioNTech aşısının dozları (AFP)
Dün Londra’daki bir aşı merkezinde Pfizer-BioNTech aşısının dozları (AFP)
TT

Koronavirüse karşı cilde yapıştırılan aşı bandı

Dün Londra’daki bir aşı merkezinde Pfizer-BioNTech aşısının dozları (AFP)
Dün Londra’daki bir aşı merkezinde Pfizer-BioNTech aşısının dozları (AFP)

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı iğnesiz aşılama yapılması mümkün olabilir. Avustralya’da bulunan Queensland Üniversitesi’nden bilim adamları, ABD’deki Texas Üniversitesi araştırmacıları ile iş birliğinde geliştirdiği deriye yapıştırılan bir bant ile aşı uygulayarak fareleri virüsten korumayı başardılar. Deneyin bulguları bilim makalelerinin yayınlandığı bioRxiv internet sitesinde yayınlandı.
Texas Üniversitesi araştırmacıları Hexapro adlı bir aşı üretti. Queensland Üniversitesi araştırmacıları ise, Vaxxas şirketinin araştırmacıları ile iş birliğinde aşının, cilt üzerinden neredeyse hiç fark edilmeden vücuda ileten, mikroskobik çıkıntılar içeren gelişmiş yüksek yoğunluklu bir bant (Microarray Patch) tasarladılar.
Queensland Üniversitesi Kimya ve Moleküler Biyoloji Bilimleri Fakültesi’nden Dr. David Muller üniversitenin internet sitesinde Cuma günü yayınlanan bir raporda “Aşı bandının, farelerin Kovid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsüne maruz kalması durumunda etkili olduğu kanıtlanan güçlü bağışıklık tepkisi ürettiğini” söyledi.
Dr. Muller sözlerine şu ifadeleri ekliyor:
“Hexapro aşısı bir iğne yerine aşı bandı ile uygulandığında daha iyi ve daha hızlı bağışıklık tepkileri üretir. Cilde kolayca yapıştırıldığı için, bu yöntemin kullanımı bir iğneden çok daha kolaydır. 5 bin mikroskobik çıkıntı ile aşıyı neredeyse fark edilmeden deriye iletir. Ayrıca İngiltere ve Güney Afrika varyantları da dahil olmak üzere birden fazla varyantı etkisiz hale getirdiği kanıtlandı.”
Queensland Üniversitesi araştırma ekibi, Vaxxas şirketi ile birlikte bu teknolojiyi dünyaya aktarmayı umut ediyor. Bunun yanı sıra mümkün olan en kısa sürede klinik deneylere başlaması için finansman fırsatları arıyorlar.
Dr. Muller yüksek yoğunluklu bant (MicroArray) tarafından vücuda iletilen Hexapro aşısının, özellikle aşı depolama kapasiteleri yüksek olmayan düşük ve orta gelirli ülkelerde risk altındaki milyonlarca insana yönelik küresel aşı dağıtım çalışmalarına önemli ölçüde yardımcı olabileceğini açıkladı. Dr. Muller “Bu aşının bir bant üzerine kuru olarak kaplanması halinde 25 derecede en az 30 gün ve 40 derecede ise bir hafta stabil kalır. Bu nedenle mevcut aşıların bazılarının gerektirdiği soğuk zincir uygulamasını gerektirmez” dedi.
Aşının üretim ortağı olan Vaxxas, Queensland Üniversitesi’ne bağlı pazarlama şirketi tarafından 2011 yılında kuruldu. Vaxxas’ın Başkanı ve CEO’su David L. Hoey, bulgular hakkında son derece heyecanlı olduğunu, aşı bandı ile aşılamanın Kovid-19’a karşı iğne veya şırıngadan çok daha güçlü ve koruyucu bağışıklık tepkileri ürettiğini belirti. Hoey kolayca dağıtılabilen ve kendi kendine uygulanabilen tek dozluk bir aşı elde etme olasılığının, pandemiye karşı aşılama imkanlarını büyük ölçüde iyileştireceğini de söyledi.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news