Esed rejimi 25 düşünce suçlusunu törenle serbest bıraktı

Şam’ın güneyinde, tutukluların ve zorla yerinden edilmiş kişilerin evlerine el konuldu.

Duma, Doğu Guta'daki mahkumların siyasi tutuklu olarak karşılanması (Suriye Gözlemevi)
Duma, Doğu Guta'daki mahkumların siyasi tutuklu olarak karşılanması (Suriye Gözlemevi)
TT

Esed rejimi 25 düşünce suçlusunu törenle serbest bıraktı

Duma, Doğu Guta'daki mahkumların siyasi tutuklu olarak karşılanması (Suriye Gözlemevi)
Duma, Doğu Guta'daki mahkumların siyasi tutuklu olarak karşılanması (Suriye Gözlemevi)

Suriye’de Esed rejimine bağlı medya kuruluşları Doğu Guta'daki Duma banliyösünden 25 tutuklunun Cumhurbaşkanlığı affı ve ulusal uzlaşı süreçlerini tamamlanması çerçevesinde serbest bırakıldığını duyurdu. Öte yandan Şam Terörle Mücadele Mahkemesi bir kısmı Sednaya Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan bir kısmı da zorla Suriye’nin kuzeyine sürülen sivillerin Yalda ilçesindeki mallarına el koyulduğu kararını onayladı.
Rejim yetkilileri tutukluların salıverilme prosedürlerine ilişkin olarak Duma'da serbest bırakılan 26 tutuklu için, Şam Kırsalı Bölge Valisi, Vakıflar Müdürü, Halk Meclisi üyeleri, Baas Partisi Şam Kırsalı Sekreteri ve Rejimin bir kısım üst düzey yetkililerinin katılımıyla Duma'da resmi bir tören düzenledi. Şam Kırsalı Bölge Valisi Mutaz Ebu en-Nasr törende yaptığı konuşmada, “Suriye'nin yaşadığı kriz bir düşünce krizi olduğu için, neslin hazırlanmasında anne babalara, öğretmenlere ve din adamlarına büyük sorumluluk düşüyor” dedi. Şarku’l Avsat’ın Esed rejiminin haber ajansı SANA’dan aktardığı habere göre, “serbest bırakılanların aldatılmış ve elleri Suriyelilerin kanına bulanmamış kişiler olduğunu” belirtilerek, “ulusal uzlaşı sürecinin tamamlanması kapsamında serbest bırakıldığı” belirtildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Pazar günü yayınladığı raporunda, Duma'daki tutukluların serbest bırakılması törenini “yeni bir saçmalık” olarak nitelendirerek, rejimin 25 kişiyi “düşünce suçlusu” olarak serbest bıraktığını vurguladı. SOHR, “Doğu Guta’da yer alan Duma halkının hoşnutsuzluğunun, Beşşar Esed’in Cumhurbaşkanlığı seçimi tiyatrosu nedeniyle yaptığı ziyaretin ardından cumartesi günü yaşanan komedi ile birlikte meydana geldiğine” dikkati çekti.
Gözlemevi’ne göre hoşnutsuzluğun nedeni, rejimin onlarca ve yüzlerce düşünce mahkumunu serbest bırakma sözü verdikten sonra Duma'daki tutukluların ailelerinden yüzlerce kişiyi, tutukluları serbest bırakma bahanesiyle toplayan güvenlik güçlerinin, Şam Kırsalı Bölge Valisi, Muhaberat Başkanı ve yerel medyanın huzurunda Beşar Esad adına slogan atmaya zorlamasıydı. Bir süre bekledikten ve Genel İstihbarat Başkanı'nın konuşmasının ardından, sadece 25 erkek ve bir kadını taşıyan bir otobüsün gelmesi insanlarda şaşkınlık ve üzüntü meydana getirdi. Biri kadın olmak üzere 25 kişi serbest bırakılırken, rejimin resmi medyası serbest bırakılanların sayısının 26 olduğunu bildirdi. SOHR, serbest bırakılanların, rejimin Duma'nın kontrolünü 2018'de yeniden ele geçirmesinin ardından cezai suçlama ve suçlardan dolayı tutuklananlar arasında olduklarını ve Adra Cezaevi'nde tutuklu bulunduklarını ve aralarında Sednaya'dan veya diğer güvenlik birimlerinde tutuklu bulunanlardan tek kişinin bile bulunmadığını söyledi.
Cumartesi sabahı rejim güçleri, Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in “kazandığı” cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Duma şehrinde kendisi için oy kullanmasının anlaşılması üzerinden iki haftadan kısa bir süre sonra, Duma kentindeki bazı tutukluların serbest bırakılacağını camilerdeki hoparlörlerden duyurdu.
Bu arada, serbest bırakılanların kabulüyle bağlantılı olarak, muhalif haber sitesi Savtu’l Asime, Şam Terörle Mücadele Mahkemesi'nin, Suriye'nin başkentinin güneyindeki Yalda kasabasından bir kısmı Sednaya Askeri Hapishanesi'nde, bir kısmı da Suriye'ye zorla göç ettirilen 20 kişinin evlerine haciz kararı verildiğini ortaya çıkardı. El koyma kararı, başta Liva el-İslam, El-cemiyye El-Hayriyye ve Ebabil Huran olmak üzere muhalif grupların askeri karargah olarak kullandıkları evleri içeriyordu. İnternet sitesinin özel kaynaklardan aktardığına göre karar, bir dizi askeri güvenlik ve hava istihbarat görevlisinin de dahil olduğu bir güvenlik komitesinin geçen hafta haciz kararı verilen evleri dolaşmalarının ardından geldi.  Zira komisyon askeri karargahı çevreleyen çok sayıda konut topluluğuna, sahiplerinin mülkiyeti kanıtlanana ve güvenlik dosyaları doğrulanana kadar el konulmasına karar vermişti.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.