Suudi Arabistan'dan yeni reform: Kadınlar tek başlarına eve çıkabilecek

Suudi hükümeti, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan yasa ve geleneklerde kapsamlı reformlara gitti (Getty)
Suudi hükümeti, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan yasa ve geleneklerde kapsamlı reformlara gitti (Getty)
TT

Suudi Arabistan'dan yeni reform: Kadınlar tek başlarına eve çıkabilecek

Suudi hükümeti, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan yasa ve geleneklerde kapsamlı reformlara gitti (Getty)
Suudi hükümeti, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan yasa ve geleneklerde kapsamlı reformlara gitti (Getty)

Suad el-Yala
Riyad yönetimi, Suudi Arabistan yasalarında yer alan “kadınların mahremsiz ikametini yasaklayan” maddeyi değiştirme yönünde yeni bir kararname yayınladı.
Kral Selman bin Abdülaziz, Hukuk Öneri Sistemi’ndeki başvurular arasında yer alan ve “bir kadının mahremine teslim edilmesi” ifadesinin kaldırılmasını öngören değişikliği onayladı. Yeni düzenlemeyle akrabalarından bağımsız ayrı evde yaşamak isteyen yetişkin kadınların açtığı davalar da lehlerine sonuçlanabilecek.
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu daha önce bu toplumsal sorunu ailelerle uzlaşı yoluyla çözmeye çalışmış, mahkemeler huzurunda özellikle de reşit kadınlar aleyhinde kayıp veya ebeveynlere itaatsizlik başvurularında bulunmanın sahtekarlığa girdiğini ifade etmişti.
Kadınlara yasal haklarının verilmesi, bu hakların ilgili tüm makamlar tarafından ihlal edilmemesi gerektiğini vurgulayan komisyon, Suudi Arabistan'ın kadınları destekleme, haklarını koruma ve geliştirme alanında benimsediği reform ve düzenlemelere uyulması çağrısında bulundu.

Genç kadınlara karşı insan hakları ihlalleri
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu, genç kızların ailelerinden maruz kaldıkları ihlalleri tespit etti. Bunlar arasında ilgisizlik, psikolojik veya fiziksel baskı, diledikleri gibi evlenmelerine izin verilmemesi, miras haklarından, İslami Şeriat ve yönetmeliklerle garanti edilen haklarından mahrum bırakılmaları da yer alıyor. Kız çocukları aleyhindeki birçok davada sahtekarlık yapıldığını tespit ettiğini ifade eden Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu, bu meselelerin aile içinde diyalog ve sevgi içerisinde, herkesin yasal hak ve görevlerini bileceği şekilde çözülebileceğine dikkati çekti.
“Aileler, bir genç kızın kaybolması veya nerede olduğunun bilinmemesi durumunda, güvenliğini ve herhangi bir suça maruz kalmamasını sağlamak için kayıp davası açma hakkına sahip” ifadelerini kullanan İnsan Hakları Komisyonu, seyahat belgeleri, çalışma, sosyal güvenlik ve medeni durum düzenlemeleri de dahil olmak üzere yürütülen değişikliklerin tümünün kadınların ve haklarının desteklenmesi çerçevesinde geldiğine dikkat çekti.
Eski meclis üyesi İkbal Darenderi, genç kızlara yönelik kayıp davalarının durdurulması, ailelerinden uzakta bağımsız barınma haklarına sahip olmaları yönünde altı farklı tavsiyede bulunduğunu söylüyor. Darenderi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada şöyle söyledi:
“Maalesef bu yöndeki önerilerimin dördü parlamento üyeleri tarafından reddedildi. Diğer iki tavsiye, Şura oturumunun iki hafta sonra sona erecek olması ve gündeme dahil edilmemesi nedeniyle neredeyse düştü. İlk öneriler ise 2018'deydi. İçişleri Bakanlığına tutuklu genç kızın cezası bitiminden hemen sonra vasisinin veya bir akrabasının rızasına ihtiyaç olmadan, kendilerine koruma ve bakım sağlanacağından emin olunmadan cezaevi sistemine göre serbest bırakılmasını talebinde bulunmuştum. Bu öneri yeteri kadar oy alamamıştı. Aynı yıl Şura Meclisi’nde görüşülmesi için bir öneride daha bulundum. Adalet Bakanlığından kadınlara yönelik kayıp, firar ve itaatsizlik davalarının durdurulmasını istedim. Bu da yeteri kadar oy almadı.”
Darenderi, bir toplum polisi kurulması, aile güvenlik kontrolü çalışmalarını üstlenmesi, toplum güvenliği bilincinin yayılmasına katkıda bulunması, kadınların da burada çalışmasına izin verilmesi yönünde 2019’da İçişleri Bakanlığına öneride bulunduğunu, bu önerinin de gerekli oyu alamadığını bildirdi.
Meclis oturumunda tartışılması için sunduğu birçok önerinin de başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Suudi aktivist Darenderi, kayıp ve itaatsizlik şikayetleri ve davalarının ve nedenlerinin incelenmesi, bunların azaltılması yönünde çözümlerin sunulması önerisinin de bunlardan biri olduğunu söyledi.
Bu konuların cezai prosedürlere başvurmak yerine devletin sağladığı aile uzlaşma birimleri ve komitelerine başvurarak çözülmesi, zirâ bir aile sorunu olarak ele alınması gerektiğini, bunun en iyi çözüm olacağını da ekledi.

Mısır’dan Körfez ülkeleri vatandaşları hakkında açıklama
Mısır İçişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan bildiride, oteller ve turistik tesislere Mısırlı kadınların veya 40 yaşından küçük Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri vatandaşlarının mahremsiz ikamet etmelerine izin verilmemesi yönünde herhangi bir talimat veya karar bulunmadığı belirtildi.
Bu açıklamada, mahremleri (babaları ve erkek kardeşleri) olmadığı için Mısır'daki otellerde kalmalarının engellendiğini, zirâ bu yönde engelleyen güvenlik talimatlarının olduğunu ifade eden kadınların sosyal medyadaki paylaşımları üzerine geldi.
Avukat Abdullah Âli Mayuf ise şu ifadeleri kullanıyor:
“Şafii mezhebi, ardından gelen Hanefi ve Zahirilik mezhepleri, bir genç kızın istediği yerde yaşamasına ve bağımsız olmasına izin verir. Zamanın ve koşulların değişmesi dolayısıyla sosyal konularda eskilerin içtihatlarına ihtiyacımız olmasa da, bu meselenin zaten eski olduğunu, ancak insanların cahil kalıp bunu yalanladıklarını belirtmeliyim. Yetişkin bir kız hayattaki en temel haklarından birini kullanarak tek başına belli bir yerde yaşamaya karar verdiğinde neden bir adama bu konuda ne yapması gerektiğini söylüyor ve kızı cezalandırıyoruz? Zarardan Korunma Yasası dokuzuncu maddesine göre, İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı, bu tür vakaların meydana geldiği, kadın ve çocukların şiddete uğradığı, haysiyetlerinin zedelendiği, haklarının çiğnendiği yerlere girmek için güvenlik yetkililerinden yardım isteyebilir. Toplumsal Koruma Kurumu görevini yapmıyor. Artık kayıp kızı suçlayacak yasal bir belge bulunmuyor.”
Suudi Arabistan'daki bazı sosyal çevrelerin kadınlara bu tür kişisel özgürlüklerin verilmesini istememesi, kadınların çevrelerinden kopmalarına da neden oluyor.



Abdullah bin Zayid ve Marco Rubio, Yemen'deki gelişmeleri ve Gazze'deki durumu görüştüler

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (WAM)
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (WAM)
TT

Abdullah bin Zayid ve Marco Rubio, Yemen'deki gelişmeleri ve Gazze'deki durumu görüştüler

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (WAM)
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (WAM)

Birleşik Arap Emirlikleri Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri ele aldı.

Şarku’l Avsat’ın WAM’dan aktardığına göre iki taraf Gazze Şeridi'ndeki durum ve Yemen'deki son gelişmeler de dahil olmak üzere karşılıklı ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu görüştü.

Görüşme sırasında Şeyh Abdullah bin Zayid, BAE'nin bölgede kalıcı bir barış inşa etme ve halkın çıkarlarına hizmet edecek şekilde güvenlik ve istikrarı pekiştirme çabalarını desteklemek için Amerika Birleşik Devletleri ve ortaklarıyla birlikte çalışma taahhüdünü teyit etti.


Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, salı günü yaptığı açıklamada, Yemen’de yaşanan tırmanışın Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Suudi Arabistan’a verdiği taahhütlerle bağdaşmadığını bildirdi. Kurul, Krallığın ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdide karşı gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini yineledi.

Açıklamada, Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığının sürdüğü, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve hükümetine tam destek verildiği vurgulandı. Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği gerilimi düşürme çabalarının, Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş esaslarıyla örtüşmeyen ve Yemen’in güvenlik ile istikrarına hizmet etmeyen gerekçesiz bir tırmanışla karşılık bulmasından üzüntü duyulduğunu ifade etti. Açıklamada, söz konusu tırmanışın BAE’den alınan tüm taahhütlerle de uyumlu olmadığı kaydedildi.

uj6k
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Kurul, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik bağları, iyi komşuluk ilkeleri ve Yemen’in çıkarları doğrultusunda sağduyunun hâkim olmasını temenni etti. Bu çerçevede, Yemen Cumhuriyeti’nin talebi doğrultusunda BAE güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi, Güney Geçiş Konseyi ile Yemen içindeki herhangi bir tarafa yönelik her türlü askeri ve mali desteğin durdurulması çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca, Suudi Arabistan’ın güçlendirilmesini önemsediği ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı, istikrarı ve kalkınmasına katkı sağlayacak ortak çalışmalara devam edilmesi için BAE’nin gerekli adımları atmasının beklendiği belirtildi.

Bu değerlendirmeler, Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında Riyad’da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgesel gelişmelerin ele alınması sırasında yapıldı. Kurul, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi üzerine Hadramut ve Mahra vilayetlerinde sivillerin korunması ve gerilimin düşürülmesi amacıyla faaliyet yürüten Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun rolünü takdir etti; bunun güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ve çatışmanın yayılmasının önlenmesine katkı sunduğunu vurguladı.

u6ı
Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından bir kare (SPA)

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan’ın Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğine verdiği desteği yineledi. İsrail makamları ile “Somaliland” olarak adlandırılan bölge arasında karşılıklı tanıma yönündeki girişimlerin, uluslararası hukuka aykırı ve tek taraflı ayrılıkçı adımları pekiştirdiği gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi.

Toplantının açılışında Kral Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den aldığı ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilere dair mesajın içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirdi. Kurul ayrıca, son günlerde Suudi Arabistan’ın kardeş ve dost ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmaları ile ikili ve çok taraflı koordinasyon çabalarını gözden geçirdi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin üçüncü toplantısının sonuçlarını memnuniyetle karşıladı; ekonomi, ticaret, sanayi, enerji ve yatırım başta olmak üzere birçok alanda kaydedilen ilerlemeye dikkat çekti.

Kurul, Suudi Arabistan’ın insani ve kalkınma alanındaki öncü rolünü sürdürdüğünü belirterek, sağlık, eğitim, barınma ve gıda alanlarında dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ve afetzedelere yönelik yardımların devam ettiğini vurguladı.

Yerel gündemde ise, “Vizyon 2030” hedefleri doğrultusunda ülke genelinde kalkınmanın güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. Riyad’daki çevre ve ana arter yolların geliştirilmesine yönelik üçüncü etap projelerin hayata geçirilmesinin, başkentin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi ve Ortadoğu’da sürdürülebilir ulaşım ile lojistik hizmetlerde önemli bir merkez haline getirmeyi amaçladığı belirtildi.

Bakanlar Kurulu, gündemindeki çeşitli konuları görüşerek; Suudi Arabistan ile Pakistan arasında enerji alanında iş birliği, Ortadoğu Yeşil Girişimi Sekretaryası ile merkez anlaşması, Macaristan, Filistin, Irak ve Tacikistan ile çeşitli alanlarda iş birliği mutabakatlarına onay verdi. Ayrıca, uluslararası sivil havacılığa ilişkin Pekin Sözleşmesi’ne katılım, Sırbistan ile hava ulaştırma anlaşması ve uzayın barışçıl kullanımı konusunda Birleşmiş Milletler ile iş birliği gibi kararlar alındı.

Toplantının sonunda, bazı kurumsal düzenlemeler, özel ekonomik bölgelere ilişkin yönetmelikler, kesin hesapların onaylanması ve çeşitli üst düzey kamu görevlerine terfiler de karara bağlandı.


Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteğiyle Güney Geçiş Konseyi’nin Yemen’in doğusunda tek taraflı askeri tırmanışa gitmesi, Suudi Arabistan liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nu, haftalar süren krizi yatıştırma girişimlerinin ardından siyasi ve güvenlik istikrarını sağlamak için daha sert bir çizgiye yöneltti. Bu kapsamda koalisyon, salı günü Mukalla Limanı’nda yasa dışı bir askeri sevkiyatı hedef alan önleyici bir hava saldırısı düzenledi. Aynı zamanda Abu Dabi güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi ve Yemen’in meşru liderliğinin talebi doğrultusunda herhangi bir tarafa silah desteğinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan, Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine bağlılığını, Başkanlık Konseyi Başkanı ve hükümete tam desteğini yineledi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, BAE’nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine baskı uygulayarak Hadramut ve Mahra vilayetlerinde Suudi Arabistan’ın güney sınırları boyunca askeri operasyonlara sevk etmesinden duyulan üzüntü dile getirildi. Açıklamada bu adımların, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında, “Birleşik Arap Emirlikleri’nin attığı bu adımlar son derece tehlikelidir; Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş ilkeleriyle bağdaşmamaktadır ve Yemen’in güvenliği ile istikrarını sağlama çabalarına hizmet etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

sdv
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve Mahra’ya silah gücüyle kontrol altına almaya çalışıyor (Reuters)

Riyad, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdidin “kırmızı çizgi” olduğunu belirterek, bu tür durumlarla karşılaşıldığında gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini kaydetti.

Suudi Arabistan ayrıca, Yemen’deki “güney meselesinin” tarihsel ve toplumsal boyutları olan meşru bir konu olduğunu vurguladı; çözüm yolunun ise Güney Geçiş Konseyi de dahil tüm Yemenli tarafların katılacağı kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde diyalog masası olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Yemen hükümetinin talebine yanıt vererek askeri güçlerini 24 saat içinde ülkeden çekmesinin ve Yemen içinde herhangi bir tarafa yönelik tüm askeri ve mali desteği durdurmasının önemini vurguladı.

Açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik, iyi komşuluk ve yakın ilişkilerin, Yemen’in çıkarlarının ve bölgenin istikrarının gözetilmesi temennisi dile getirilerek, BAE’nin ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı ile istikrarını güçlendirecek adımlar atmasının beklendiği ifade edildi.

Sınırlı önleyici saldırı

Sivillerin korunmasına yönelik önleyici tedbirler kapsamında, Koalisyon Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, koalisyon hava unsurlarının salı sabahı Hadramut’taki Mukalla Limanı’nda indirilen silahlar ve muharebe araçlarını hedef alan “sınırlı” bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı.

fgt
Güney Geçiş Konseyi'ni desteklemek amacıyla Mukalla limanına gelen askeri sevkiyatın havadan görünümü (AP)

El-Maliki, 27–28 Aralık 2025 tarihlerinde Fujairah (Fuceyre) Limanı’ndan gelen iki geminin, Koalisyon Müşterek Kuvvetler Komutanlığı’ndan resmi izin almadan Mukalla Limanı’na giriş yaptığını belirtti. Gemilerin mürettebatının takip sistemlerini devre dışı bıraktığını ve Hadramut ile Mahra’da Güney Geçiş Konseyi güçlerine destek amacıyla büyük miktarda silah ve muharebe aracı indirdiğini söyledi.

Bu durumun, gerilimi tırmandırmayı amaçladığını, sükûneti sağlama ve barışçıl çözüme ulaşma çabalarına açık bir ihlal teşkil ettiğini ve 2015 tarihli BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararına aykırı olduğunu kaydetti.

El-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi doğrultusunda sivillerin korunması ve güvenliği tehdit eden bu sevkiyatlara karşı, uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun ve yan hasara yol açmayacak şekilde hedefli bir operasyon icra edildiğini ifade etti.

Gerilimi düşürme vurgusu

Koalisyon Sözcüsü, Hadramut ve Mahra vilayetlerinde gerilimi düşürme ve sükûneti sağlama çabalarının sürdüğünü, Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon olmaksızın herhangi bir ülkenin herhangi bir Yemenli tarafa askeri destek sağlamasının engelleneceğini vurguladı. Amaçlarının, çatışmanın genişlemesini önlemek ve güvenlik ile istikrarı tesis etmek olduğunu belirtti.

vg
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve El-Mahra'da tek taraflı bir askeri tırmanış gerçekleştirdi (AFP)

Koalisyon, saldırı öncesinde Mukalla Limanı’ndaki tüm sivillere ikinci bir duyuruya kadar derhal tahliye çağrısı yapmış; bunun sivillerin can ve mal güvenliğini korumaya yönelik bir önlem olduğunu açıklamıştı. Liman çevresinde askeri operasyon hazırlıkları kapsamında yapılan çağrıya uyulması ve güvenlik talimatlarına riayet edilmesi istenmişti.