Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Şarku'l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ile savunma sanayisinde iş birliğine hazırız

Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Martin Tlapa
Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Martin Tlapa
TT

Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Şarku'l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ile savunma sanayisinde iş birliğine hazırız

Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Martin Tlapa
Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı Martin Tlapa

Çekya Dışişleri Bakan Yardımcısı Martin Tlapa, Viyana'da İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin gerçekleştirildiği bir dönemde İran'ın stratejik saldırı silahları geliştirmesi veya bazı bölge ülkelerindeki devlet dışı aktörlerle ilişkilerinin meşru sınırları gibi nükleer dosyanın dışındaki diğer bir takım konuların ele alınması gerektiğini vurguladı.
Tlapa, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda,  İran'ın nükleer programı konusunda Viyana'da devam eden müzakerelerin, sadece bölgenin güvenliği için değil, tüm dünya için hayati önem taşıdığını söyledi.  Tlapa, Daha fazla risk taşıyan bir gerilimin patlak vermesini önlemek için Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) resmi adıyla bilinen nükleer anlaşmanın ana hükümlerini eski haline getiren bir anlaşmaya varılmasını umduklarını belirtti.
İran ile uzun vadeli istikrarlı bir siyasi anlaşmanın güçlendirilmesi için nükleer dosyada yer almayan diğer konuların ele alınması gerektiği görüşüne katıldıklarını ifade eden Çek yetkili, “Bu konularda bir anlaşmaya varmak, İran’ın kendisinin, bölgedeki diğer ülkelerle barış içinde bir arada yaşamasının ve halkının ekonomik refahının çıkarınadır” ifadelerini kullandı.

Yemen krizi
Ülkesinin Yemen’deki krizi çözmek için uluslararası çabaları desteklediğine işaret eden Tlapa, Çekya’nın Suudi Arabistan’ın savaşı sona erdirmek için son zamanlardaki diplomatik girişimlerine ve siyasi süreci ilerletme çabalarına memnuniyetle destek verdiğini kaydetti.  Bölgedeki tüm büyük aktörlerin Yemen’in gelecekteki istikrarı için ortak sorumlulukları olduğunu kabul etmelerini beklediklerini ifade eden Tlapa, Avrupa Birliği (AB) diplomasisinin bu eğilimi kolaylaştırmanın ve desteklemenin yollarını aradığını kaydetti.
Yemen'deki çatışmanın bugün dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden olduğunun altını çizen Çek yetkili, “Bu nedenle, ateşkese giden yolun önünü açan, nüfusun çektiği sıkıntıların etkin bir şekilde ele alınması için elverişli koşullar yaratan ve çözüm bekleyen siyasi meseleleri müzakereler yoluyla ele alan bir anlaşmayı destekliyoruz. Husilerin şiddeti artırma çabaları ters tepecektir. Suudi Arabistan'daki sivil hedeflere yönelik hava saldırılarını da şiddetle kınıyoruz” şeklinde konuştu.

Barış süreci
Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı, İsrailliler ve Filistinliler arasında son yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Suudi yetkililerle, iki devletli çözüm ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için siyasi müzakere sürecini ilerletmek amacıyla barışı güçlendirmenin ve müzakereleri teşvik etmenin önemini ele aldım.”
Tlapa ayrıca Lübnan’ın bölgede güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunmak için Avrupa’nın hem ekonomik hem de siyasi desteğinden yararlanmak amacıyla ekonomik ve siyasi politikasını düzeltmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin geleceğine de değinen Tlapa, Ankara'nın ekonomik bir müttefik ve NATO üyesi olarak Avrupa ile ciddi bir ilişki sürdürmesi için Ortadoğu ve Akdeniz ile ilgili bazı konularda müzakereleri ilerletmek ve çözümlere ulaşmak amacıyla çaba göstermesi gerektiğine inandığını kaydetti. Tlapa, AB’nin Türkiye’yi üye ülke olarak kabul etmesi konusunun müzakere masasında yer almayacağını, ancak iki taraf arasında bölgeyi ve Akdeniz bölgesini ilgilendiren konularda bir diyalog olduğunu belirtti.

Rönesans (Nahda) Barajı
Tlapa, Rönesans Barajı ile ilgili aksayan müzakerelerle ilgili olarak ise hem Sudan hem de Mısır'ın mantıklı nedenleri olmasıyla birlikte tüm tarafları tatmin eden bir çözüm bulunması için istişarelerde bulunulması ve siyasi diyalog kurulması baskısı yapılması gereğini vurguladı. Taraflar ve sürecin anlaşmasız bırakılması, Sudanlılar için olduğu kadar Mısırlılar için de büyük bir insani soruna neden olabilir. Çek yetkili, müzakere sürecinin, herhangi bir anlaşmaya varılmadan terk edilmesinin, Sudanlılar için olduğu kadar Mısırlılar için de büyük bir insani soruna neden olabileceğinin altını çizdi.

Suudi Arabistan ile iş birliği
Tlaba, Suudi Arabistan ile Çekya arasındaki ilişkilere dair değerlendirmesinde, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi gereğini belirterek, son iki gün boyunca bir araya geldiği Suudi yetkililerle bu ortaklığı daha geniş ufuklara taşımak için iş birliğini yoğunlaştırmanın yollarını tartıştığını ifade etti. İki ülkenin liderlerinin son yıllarda büyük ilerleme kaydeden Suudi Arabistan 2030 Vizyonu çerçevesinde iş birliğini ilerletme konusundaki siyasi iradeleriyle birlikte özellikle ticaret, yatırım ve bilimsel iş birliği alanlarında birbirlerine sunabilecekleri çok şey olduğunu belirtti.
Çek sanayisinin, nano-teknoloji alanında oldukça rekabetçi olduğunu söyleyen Tlapa, ülkesinin, hidrokarbon alanında büyük bir güç olmasına rağmen, büyük kaynaklara akıllıca yatırımlar yapan Suudi Arabistan’a, savunma sanayinde yeni teknolojilerin yanı sıra atık yönetimi, su arıtmada ve özellikle yenilenebilir enerjide çekici teknik çözümler sunmaya hazır olduğuna işaret etti.

Sağlık alanı
Çek yetkili, Ortadoğu'da önemli bir aktör olduğunu vurguladığı Suudi Arabistan'ın önemli siyasi anlaşmazlıkların bulunduğu bölge ülkeleriyle doğrudan diyalog kurma çabalarının memnuniyetle karşılandığını kaydetti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr ile bir araya geldiğini belirten Tlapa, görüşmede, ortak çıkar sorunları, bölgede güvenlik ve istikrarı artırmanın yolları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını krizi ve Yemen krizi başta olmak üzere bölgedeki krizler ve güvenliğe yönelik tehditleri ele aldıklarını söyledi.
Çek Dışişleri Bakan Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suudi Arabistan’ın kalkınmaya yönelik yardımlardaki güçlü varlığı ve Çek Cumhuriyeti’nin teknolojisinin ve savunma sanayisi teknolojisinin kullanımıyla sağlık hizmetlerinde büyük bir iş birliği potansiyeli görüyorum.”
Ülkesinin bu teknolojiyi ve bilgiyi Suudi Arabistan'a aktarmaya hazır olduğunu ve su arıtma, su ve atık yönetimi ve yeşil teknolojilerde iş birliği yapmak istediğini vurgulayan Tlapa, “Suudi Arabistan’ın özellikle Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başlattığı Yeşil Suudi Arabistan ve Yeşil Ortadoğu girişimleriyle, G20'nin hedeflerinin ön saflarında yer alan Yeşil Gündem’e olan katkısını memnuniyetle karşılıyoruz. Çek Cumhuriyeti, atık su yönetimi, su arıtma ve atık su arıtma konusundaki çözümlerimizin yanı sıra ormancılık alanındaki uzmanlığımızla bahsi geçen girişimlere katkıda bulunmaya hazırdır” dedi.



Elon Musk'ın federal çalışanlara attığı e-posta ortalığı karıştırdı

Elon Musk tüm federal çalışanlara e-posta göndererek geçen hafta ne yaptıklarını soruyor (AP)
Elon Musk tüm federal çalışanlara e-posta göndererek geçen hafta ne yaptıklarını soruyor (AP)
TT

Elon Musk'ın federal çalışanlara attığı e-posta ortalığı karıştırdı

Elon Musk tüm federal çalışanlara e-posta göndererek geçen hafta ne yaptıklarını soruyor (AP)
Elon Musk tüm federal çalışanlara e-posta göndererek geçen hafta ne yaptıklarını soruyor (AP)

Hükümet Verimlilik Bakanlığı (DOGE) lideri Elon Musk, her federal çalışanın bu hafta ne yaptıklarını soran bir e-posta alacağını ve yanıt vermeyenlerin istifa etmiş sayılacağını söyledi.

Musk cuma günü öğleden sonra "Başkan @realDonaldTrump'ın talimatlarına uygun olarak, tüm federal çalışanlar kısa süre içinde geçen hafta ne yaptıklarını anlatmaları istenen bir e-posta alacak" diye yazdı.

Yanıt verilmemesi istifa olarak kabul edilecek.

Reuters'ın haberine göre, cumartesi gecesi itibarıyla, Tüketici Mali Koruma Bürosu, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri de dahil çeşitli kurumlardaki çalışanlar e-postaları aldı.

CBS News'e göre, federal çalışanlara "Geçen hafta ne yaptınız?" yazan bir e-posta gitti. Çalışanlardan gizli bilgiler hariç, geçen hafta neler yaptıklarını 5 madde halinde yanıtlaması istendi.

Reuters'ın incelediği e-postalara göre verilen son tarih pazartesi günü 23.59.

Minnesota Üniversitesi'nden hukuk profesörü Nick Bednar, Washington Post'a, yanıt vermeyenlerin istifa etmiş sayılmasının yasadışı olduğunu söyledi.

Musk, 2022'de sosyal medya sitesini satın alma planları yaparken Twitter'ın eski CEO'su Parag Agrawal'a (daha sonra kovmuştu) da aynı soruyu sormuştu.

Agrawal, Musk'a "Şirketin daha dayanıklı olduğu ve dikkatinin dağılmadığı bir yere gelmesini istiyorum ama şu anda o noktada değiliz" demişti.

Musk, "Bu hafta ne yaptınız?" diye sert bir karşılık vermişti.

Paylaşım, Trump'ın Truth Social'da Musk'ın çabalarını övmesinin ve onu daha da ileri gitmeye teşvik etmesinin ardından geldi:

ELON HARIKA İŞ ÇIKARIYOR ANCAK DAHA AGRESİFLEŞTİĞİNİ GÖRMEK İSTERİM.

xascdfvgth
Musk'ın Pazartesi günü saat 23.59'a kadar yanıtlamaları gereken e-postası çeşitli kurumlardaki çalışanlara ulaşmış durumda (AP)

DOGE federal kurumlar genelinde istihdamı azaltıyor. Kurumun çalışmaları kapsamında son haftalarda onbinlerce aday çalışan (bir yıldan daha kısa süre önce işe alınanlar) işlerini kaybetti.

Reuters'ın cuma günü bildirdiğine göre, bu işlerin çoğu vergi mükellefleri tarafından finanse edilmiyordu. Yani bazı kesintiler aslında Trump yönetiminin söz verdiği, Amerikan halkı için yapılan tasarrufları azalttı.

Öte yandan ABD Gelir İdaresi'nde yaklaşık 7 bin aday çalışan bu hafta vergi beyannamesi verme sezonunun ortasında işten çıkarıldı. The New York Times'ın haberine göre, eski yetkililer ve Demokrat yasa koyucular, bu dondurma ve işten çıkarmaların Amerikalıların vergilerini kolayca dosyalama ve olası iadelerini alma becerilerini sekteye uğratabileceği uyarısında bulundu.

The Independent cevap hakkı için Beyaz Saray'la temasa geçti.

Independent Türkçe