Kovid-19 servisleri ve yoğun bakımları birer birer kapanıyor... Maskesiz günler yakın mı?

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Kovid-19 servisleri ve yoğun bakımları birer birer kapanıyor... Maskesiz günler yakın mı?

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Türkiye'de son 24 saatte yaklaşık 215 bin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapılırken, günlük vaka sayısı 5 bin 12'ye düştü. Yaşamını yitirenlerin sayısı ise 53 oldu.

Aşılamada günlük hedef 750 bin
Aşılama hızında ise artış yaşandı. Günlük dozda dün 456 bini gören Türkiye'de bugünkü hedef 750 bin olarak açıklandı.
Birinci ve ikinci doz toplam aşı miktarı ise 33 milyon 712 bine ulaştı.
Türkiye bu verilerle toplam aşılama bakımından dünyada 10. sıraya yükseldi.
Bugün itibarıyla 40 yaş ve üstünü aşılama çalışmaları başlatılırken, hedefin bu ay sonuna kadar 20 yaş üstünü aşılamak olduğu duyuruldu.
Vaka sayılarındaki düşüş ve aşılama hızındaki artışla birlikte Kovid servisleriyle yoğun bakımların da birer birer kapanmaya başladığı belirtildi.
Türkiye'de sonbaharda toplumsal bağışıklığın sağlanıp Kovid'siz günlere ulaşılması yönündeki beklenti de büyüdü.

"Acil durum hastaneleri dışındaki sağlık kuruluşları normale dönüyor"
Independent Türkçe'ye konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Hem aşılıyoruz hem de vaka sayıları azalıyor. Kovid-19 servisleri ve yoğun bakım sayıları çok azaldı. Acil durum hastaneleri dışındaki sağlık kuruluşları normale dönüyor. Güzel günler yaşamaya başladık. Hep beraber uyum gösterip aşımızı olursak Kovid'siz günler yakın" şeklinde konuştu.
Toplumsal bağışıklığın sağlanması için net bir tarih veremese de "İnşallah birkaç ay içinde kazanılır" yorumunu yapan Dr. Memişoğlu, bu süreçte Türk toplumunun uyumlu olduğunun görüldüğünü belirterek toplumun her kesimine teşekkür etti.

"Tedbiri elden bırakmazsak sonbaharda maskeleri çıkarabiliriz" 
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de Kemal Memişoğlu ile benzer görüşleri paylaştı.
Kendi branşından örnek veren Prof. Dr. Sönmez, vakalardaki artış ya da azalışı takip ettikleri akciğer tomografilerinde hem sayı bakımından yüzde 70 azalış kaydedildiğini hem de çekilen filmlerde görülen Kovid zatürresinde de büyük düşüş yaşandığını ifade etti. 
Göğüs hastalıkları ve enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının da hasta sayısının azaldığı yönünde bilgi verdiğini belirten Sönmez, "Kovid servisi ve yoğun bakımları teker teker kapanıyor" şeklinde konuştu.
Tedbirlerin elden bırakılmaması yönünde uyarıda da bulunan Prof. Dr. Güner Sönmez, Birleşik Krallık örneğini vererek şunları kaydetti:
"Aşıda belli bir orana ulaşmadan gevşememekte fayda var. Tek doz olanlar ya da hiç aşı olmayanlar, kendilerini korumak zorundalar. Yeni delta varyantının iki kattan daha bulaşıcı olduğunu ve daha ağır seyrettiğini görüyoruz. İngiltere'de de aşılama oranı yüksek olmasına rağmen vakarın artmasını delta varyantına, özellikle de tek doz aşı olmuş ya da hiç olmamışların artmasına bağlıyorlar."
Sönmez, Türkiye'de nüfusun yüzde 80-85'inin aşılanması halinde toplumsal bağışıklığın kazanılacağı aktardı.
Biontech'le aşılama yapan İsrail'de bu durumun yüzde 60-62'lerde sağlandığını diye getiren Sönmez, "Bizde aşılama hızı özellikle son bir haftada çok arttı. Bugün Sputnik aşıları da geldi. Günde 700-800 binlere ulaşırsak ve üç ay boyunca bu hızla devam eder, tedbiri elden bırakmazsak sonbaharda maskeleri çıkarabilir, tamamen normalleşebiliriz" değerlendirmesinde bulundu. 
Independent Türkçe
 



2025 Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahipleri açıklandı

2025 Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahipleri açıklandı
TT

2025 Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahipleri açıklandı

2025 Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahipleri açıklandı

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi bugün, Hollandalı Joel Mokyr, Fransız Philippe Aghion ve Kanadalı Peter Howitt'in, inovasyonun ekonomik büyümeyi nasıl tetikleyebileceğini açıklayan araştırmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandıklarını duyurdu.

Resmi adı Alfred Nobel Anısına Sveriges Riksbank Ekonomi Bilimleri Ödülü olan bu prestijli ödül, bu yıl verilecek son ödül olup 11 milyon İsveç kronu (1,2 milyon dolar) değerinde.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, kazananların araştırmalarının teknolojinin eski ürünlerin ve üretim yöntemlerinin yerini alan yeni ürünlerin ve üretim yöntemlerinin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunduğunu ve bu sayede dünya çapında insanların yaşam standartlarını, sağlıklarını ve yaşam kalitelerini nasıl iyileştirdiğini açıkladığını belirtti.

Akademi tarafından yapılan açıklamada, “Ödülü kazananlar bize sürdürülebilir büyümenin hafife alınamayacağını öğrettiler” denildi.

Ekonomik büyüme garanti edilemez

Açıklamada, “İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünde büyüme değil, ekonomik durgunluk norm olmuştur. Ödülü kazananların çalışmaları, sürekli büyümenin önündeki tehditlerin farkında olmamız ve bunları ele almamız gerektiğini göstermektedir” ifadeleri yer aldı.

Mokyr, ABD'nin Evanston kentindeki Northwestern Üniversitesi'nde profesör. Aghion, Paris'teki College de France ve INSEAD ile Birleşik Krallık'taki London School of Economics and Political Science'da profesör. Howitt ise ABD'nin Providence kentindeki Brown Üniversitesi'nde profesör.

Mokyr ödülün yarısını alırken, Aghion ve Howitt diğer yarısını paylaştılar.

Nobel Komitesi Üyesi John Hassler, “Joel Mokyr, tarihsel gözlemleri kullanarak teknolojik yeniliklere dayalı sürdürülebilir büyüme için gerekli faktörleri belirledi” dedi.

Hassler, “Philippe Aghion ve Peter Howitt, eski ürünlerin yerini yeni ve geliştirilmiş ürünlerin aldığı sonsuz bir süreç olan yaratıcı yıkımın matematiksel modelini geliştirdiler” ifadesini kullandı.

y6u78ı
2025 Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahipleri İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından açıklandı. (AFP)

Ödülü kazanmasının ardından konuşan Aghion, Avrupa'nın ABD ve Çin'den ders alması gerektiğini belirterek, ‘hâlâ şaşkınlık içinde’ olduğunu söyledi. Aghion, “Bunu hiç beklemiyordum. Bu yüzden duygularımı ifade edecek kelimeler bulamıyorum” şeklinde konuştu.

Ekonomik büyüme arayışı hakkında konuşan Aghion, Avrupa'yı rekabet ve sanayi politikasını uzlaştırmanın yollarını bulduğunu söylediği ABD ve Çin'den ders almaya çağırdı.

Aghion sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Avrupa'da, rekabet politikası adına, her türlü sanayi politikasına şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu alanda gelişmemiz ve savunma, iklim, yapay zekâ ve biyoteknoloji gibi mükemmel araştırmalara sahip olduğumuz alanlarda sanayi politikasını uzlaştırmanın yollarını bulmamız gerektiğini düşünüyorum.”


Uzmanlar armudun faydalarını saymakla bitiremedi

Antiinflamatuvar özelliğe sahip armut, kanser ve kalp hastalıklarına karşı faydalı (Unsplash)
Antiinflamatuvar özelliğe sahip armut, kanser ve kalp hastalıklarına karşı faydalı (Unsplash)
TT

Uzmanlar armudun faydalarını saymakla bitiremedi

Antiinflamatuvar özelliğe sahip armut, kanser ve kalp hastalıklarına karşı faydalı (Unsplash)
Antiinflamatuvar özelliğe sahip armut, kanser ve kalp hastalıklarına karşı faydalı (Unsplash)

Yine armut mevsimi geldi ve bu sonbahar meyvesi, kronik hastalık riskini ve iltihaplanmanın zararlarını azaltmaya fayda sağlayabilecek birçok faydalı besin sunuyor.

Peki armudun aynı zamanda lif açısından en zengin ikinci meyve olduğunu da biliyor muydunuz?

Bir tanesi 6 gram lif içeren armut, 7 gram barındıran orman meyvelerinin hemen arkasından geliyor.

Bu yumuşak çekirdekli meyve ayrıca önerilen günlük değerin yaklaşık yüzde 21'ini karşılıyor; Amerikalı yetişkinlerin çoğu bu miktarı almıyor. UCSF Health'e göre beslenme yoluyla toplam 25 ila 30 gram lif tüketilmeli.

Houston Methodist'te sağlıklı yaşam diyetisyeni olan Amanda Beaver, "Sanırım çoğu kişi lifi yalnızca bağırsaklara iyi gelmesi veya kabızlığı önlemesiyle ilişkilendiriyor" diyor. 

Mide-bağırsak sağlığında önemli roller oynasa da lifin faydaları bunun çok ötesine de uzanıyor.

Lif, sindirimi kolaylaştırır, bağırsak sağlığını destekler, kan şekerini düzenler, kolesterol seviyelerini dengeler ve daha uzun süre tokluk hissi verir.

Beaver'a göre bu karbonhidrat türü kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve kalın bağırsak kanseri riskini azaltabilir.

Diyetisyen, "Kalp hastalığı Amerikalıların bir numaralı katili, bu nedenle lifin en önemli faydalarından biri kalp ve damarlara yönelik" ifadelerini kullanıyor.

Sadece 100 kalori olan orta boy bir armut bu faydaları sağlayabilir ancak kabuğunu soymamak gerekiyor.

USA Pears'a göre armuttaki lifin çoğu kırmızı, sarı veya yeşil kabuklarda yer alıyor. Antioksidanların çoğu da kabukta. Antioksidanların, iltihapların kansere ve kalp hastalığına yol açabilen etkileriyle savaştığı saptanmıştı.

Ancak ister bütün bir armut yiyin, ister doğrayıp salatanıza katın, armutlar çeşitli kritik vitaminleri ve temel mineralleri içerir.

Bir armutta 8 miligram C vitamini var ve bu, soğuk aylarda solunum yolu virüsleri yayılırken bağışıklık sistemini güçlü tutmayı sağlayabilir.

ABD Ulusal Yaşlanma Konseyi'ne göre bu çok yönlü meyve, sodyumu dengeleyebilen, kan damarlarını gevşetebilen ve kan basıncını düşürebilen potasyum açısından da iyi bir kaynak.

Cleveland Clinic'e konuşan kayıtlı diyetisyen Beth Czerwony, "Armut çok sağlıklı ve çoğu insan bu meyveyi çok iyi tolere eder" diyor.

Canınız tatlı bir şeyler çekiyorsa mükemmel bir atıştırmalıktır.

Independent Türkçe


Uzun yaşamın genetik sırrı çıplak kör farede saklı olabilir

Çıplak kör fareler, tuhaf görünümleri ve kansere karşı dayanıklılıklarıyla biliniyor (Reuters)
Çıplak kör fareler, tuhaf görünümleri ve kansere karşı dayanıklılıklarıyla biliniyor (Reuters)
TT

Uzun yaşamın genetik sırrı çıplak kör farede saklı olabilir

Çıplak kör fareler, tuhaf görünümleri ve kansere karşı dayanıklılıklarıyla biliniyor (Reuters)
Çıplak kör fareler, tuhaf görünümleri ve kansere karşı dayanıklılıklarıyla biliniyor (Reuters)

Bilim insanları, doğanın en tuhaf hayvanlarından birinin uzun yaşamın sırrını barındırabileceğini ortaya koydu.

Çıplak kör fare güzelliğiyle bilinmese de bu kel kemirgen, kansere karşı direnci ve neredeyse 40 yıla kadar ulaşabilen uzun yaşam beklentisiyle epeydir ilgi görüyor.

Hakemli dergi Science'ta yayımlanan yeni bir çalışmada bu yeraltı hayvanının karmaşık bir DNA onarım mekanizması geliştirdiği tespit edildi ve araştırmacılar bunun, uzun ömürlerinin anahtarı olabileceğini söylüyor.

Çin'in Şanghay kentindeki Tonji Üniversitesi'nden bilim insanları makalede, buruşuk farelerin cGAS proteininde evrimsel mutasyonlar geliştirdiğini söylüyor; cGAS, DNA zincirlerindeki hasarı algılayıp onarmada rol oynayan ve bağışıklık tepkilerini tetikleyebilen bir protein.

Bu mutasyonların, hayvanın yaşlanmaya bağlı genetik hasarı onarma becerisini geliştirebileceğini saptadılar. Öte yandan fareler ve insanlar gibi diğer türlerde cGAS, DNA onarımını baskılayabiliyor.

Çalışmayı yürüten bilim insanları, cGAS'in DNA üzerindeki bu farklı etkisinin, çıplak kör farenin uzun ömrünün yanıtı olabileceğini düşünüyor.

Ayrıca tuhaf görünümüne rağmen hayvanın genetik yapısının farelere kıyasla insanlara "şaşırtıcı derecede" daha çok benzediğini ve bu nedenle uzun yaşamın sırlarını incelemek için "değerli bir model" haline geldiğini belirtiyorlar.

Cambridge Üniversitesi'nde DNA onarımı ve yaşlanma üzerine çalışan Profesör Gabriel Balmus, BBC'ye yaptığı açıklamada keşfin heyecan verici olduğunu ve kemirgenlerin neden bu kadar uzun yaşadığını anlamada "buzdağının sadece görünen kısmı" olduğunu söylüyor.

Prof. Balmus, "Çıplak kör farenin biyolojisini tersine mühendislikle çözebilirsek, yaşlanan toplumun çok ihtiyaç duyduğu bazı tedaviler geliştirebileceğimizi düşünüyorum" diyor.

Yeni keşiflere ileriye dönük bir bakış açısı sunan bir akademik inceleme türü olan Perspective'deki ilgili bir makalede, biyolog John Martinez şöyle diyor:

Chen ve ekip arkadaşlarının bulguları, çekirdekteki çıplak kör fare cGAS'inin uzun yaşamı etkileyen beklenmedik rolünü açıklıyor. cGAS'ın hem kısa hem de uzun ömürlü diğer organizmaların çekirdeğinde oynayabileceği rolleri belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekecek ama cevap başlangıçta tahmin edilenden çok daha karmaşık olabilir.

Independent Türkçe