Iraklı analistlere göre savaş yetkisinin iptali, ABD’nin güç kullanmasını durdurmayacak

Washington, sahadaki güçlerini telafi edecek birçok araca sahip.

Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi.  (Reuters)
Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Reuters)
TT

Iraklı analistlere göre savaş yetkisinin iptali, ABD’nin güç kullanmasını durdurmayacak

Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi.  (Reuters)
Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Reuters)

Demokratların hâkim olduğu ABD Kongresi, Başkan’a Irak’a karşı güç kullanma izni veren yetkiyi iptal ettirmek istiyor. ABD Kongresi, daha önce 1991 yılında eski ABD Başkanı George H. W. Bush’a ‘Kuveyt’ten geri çekilmeye zorlamak için Irak’a karşı askeri darbeler olduğu’ söylentilerini yayma yetkisi vermişti. Ve Irak’ta tam bir yıkım bırakan Çöl Fırtınası Harekatı yaşandı.
ABD 1991 yılının şubat ayı sonlarında, savaşın bitmesinin ardından Irak’a karşı 13 yıl süren bir ekonomik savaş başlattı. 
ABD Kongresi 2001 yılında, 11 Eylül olayları sonrasında eski ABD Başkanı George W. Bush’a Afganistan ve Irak’ı vurma yetkisi verdi. ABD, Afganistan’ı işgal etti ve son 17 yıldır ülkede yıkıma yol açtı. Aynı şekilde Taliban ülkeyi yeniden ele geçirmeye hazırlanırken ABD bu kez de Afganistan’dan geri çekildiğini duyurdu.
ABD, Irak işgalini iki yıl daha uzattı. Kitle imha silahları arama ve demokrasi yayma bahanesi altında Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre o dönemde ABD Başkanı’na ‘Irak’ın özgürleştirilmesi’ yetkisi verdi.
ABD, Irak’ı işgal etti ve hızla ona sırtını dönen mevcut siyasi sınıfı kurdu. İşgal gücü vasfıyla nitelendirileceği daha fazla saldırılar başlattılar. ABD’nin Irak’taki eski sivil yöneticisi Paul Bremer, kısa süre önce ‘Al-Arabiya’ kanalına yaptığı açıklamada yaşananlardan dolayı pişmanlığını dile getirdi.
Daha sonra Demokrat Başkan Barack Obama iktidara geldi. Joe Biden söz konusu dönemde Irak meselelerinde uzman bir isim olarak Obama’nın yardımcısıydı. Irak’ı onlarca kez ziyaret ederek demokrasinin çiçeklerinin açmasını hayal ediyordu. Biden yönetime geldiğinde Kongre’nin Irak’a karşı güç kullanma yetkisini iptal eden bir karar almasına destek verdiğini açıkladı.
Biden’ın pratikte herhangi bir yetkiye ihtiyacı yok. Bremer’in güçlü ordusunu dağıtmasıyla tüm kanatları kırılan Irak, şu an başkaları tarafından saldırıya uğramaktan korkuyor. Halen DEAŞ’ın meydan okumalarıyla karşı karşıya. Kongre’nin oylamayı planladığı kararla ilgili olarak Şarku’l Avsat’ açıklamalarda bulunan Iraklı politikacılardan, Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi lideri ve eski Ninova valisi Atheel en-Nuceyfi, “Bu karar fiilen yıllar önce sona erdi; ABD 2006’da Irak’tan çekilme kararı aldı” dedi. Nuceyfi “Yetkinin feshedilmesi, uzun yıllar boyunca uygulanan bir kararın resmen iptalidir” ifadelerini kullandı.
Nuceyfi, ABD’lilerin Irak’taki varlığına ilişkin olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu varlık, DEAŞ ile mücadeleye ilişkin ikinci bir karara uygundur. Bu nedenle varlıklarının yok olup olmaması, Irak’ın mevcudiyetlerini reddetmesine veya kabul etmesine ve Irak hükümetinin konumuna bağlı olacaktır. ABD, Irak’a ek kuvvet göndermek istemiyor. Kuvvetlerini tehlikeli pozisyonlarda tutma taraftarı değil. Aynı şekilde politikasını askeri varlığın dışında gerçekleştirmek için de başka birçok araca sahip.”
Nahrain Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Yasin el-Bakri de Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Irak savaş yetkisinin iptali, Kongre tarafından kabul edilse de ABD’nin Irak’ta askeri güç kullanma yeteneğini tamamen ortadan kaldırmayacaktır. Başkanın savaş ilan etmeden güç kullanımına izin veren anayasal bir yetkinin yanı sıra 11 Eylül olaylarından sonra onaylanan bir diğer yetkisi daha var. Ama Demokratların bu eğiliminin önemli siyasi sonuçları bulunuyor. Bunların başında Irak’ın mevcut yönetimin öncelikleri arasında önemini yitirmesi geliyor. İran’a nükleer meseleye ilişkin dolaylı müzakereleri ilerletmeye yardımcı olabilecek üstü kapalı bir mesaj iletmek mümkündür. İran, bunu kazanç olarak okuyacaktır.”
Bakri, Iraklıların bu kararla ilgili atacağı adımlara ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Iraklılardan istenen, Irak’ın Washington algısındaki konumunu değerlendirmek ve bölge ve çevresiyle ilişkisi konusunda yeni bir politika tasarlamaktır. Siyasi olarak Bağdat, dış politikasını ve bu politikanın stratejik yönlerini belirleme konusunda daha fazla özgürlüğe sahip olacaktır. Aynı şekilde Bağdat, ekonomik ve kalkınma meseleleri ışığında Washington ile çalışmalı ve stratejik çerçeve anlaşmasını ABD’ye askeri olarak bağımlılıktan uzak bir şekilde harekete geçirmelidir.”
Irak’ta Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı Dr. İhsan eş-Şammari de Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmede bulundu:
“Bu karar, yeni savaşlara girmeme vizyonları açısından ABD’deki demokratik yönetimin doğasıyla özdeşleşiyor. Karar bir diğer yönüyle de Irak ve ABD arasındaki ilişkilerin doğasında, ‘özellikle 2003 savaşı konusunda ve beraberinde getirdiği değişiklikler mahiyetinde’ önemli bir aşamayı sona erdirmektir. Bu karar bağlamındaki üçüncü husus, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki iç çatışmanın doğasıyla yakından ilgilidir. Demokratların yurt dışında savaşmama arzusu, ABD iç kamuoyuna Demokratların boş savaşlara girmeyeceği mesajını verme açısından Biden’ın lehinedir. ABD’nin gücünü artırmak konusunda herhangi bir şey sağlamıyor. Ancak ABD içinde olumsuz yansımaları olabilir.”



Abbas: İki devletli çözümün hayata geçirilmesi ve işgalin sona erdirilmesi için ciddi adımlar atılmasını talep ediyoruz

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'ta El Fetih Merkez Komitesi toplantısına başkanlık etti, 19 Şubat 2025. (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'ta El Fetih Merkez Komitesi toplantısına başkanlık etti, 19 Şubat 2025. (AFP)
TT

Abbas: İki devletli çözümün hayata geçirilmesi ve işgalin sona erdirilmesi için ciddi adımlar atılmasını talep ediyoruz

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'ta El Fetih Merkez Komitesi toplantısına başkanlık etti, 19 Şubat 2025. (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'ta El Fetih Merkez Komitesi toplantısına başkanlık etti, 19 Şubat 2025. (AFP)

Filistin Devlet Başkanlığı dün yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın 4 Mart'ta Kahire'de yapılması planlanan Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’nde Filistin davasının karşı karşıya olduğu zorluklarla yüzleşmek için Filistin vizyonunu sunacağını ve halkı kimin temsil edeceğini seçmek için bir yıl sonra ‘sandığa başvurma’ çağrısında bulunduğunu duyurdu.

Açıklamada, planın Filistin halkının haklarını koruyacak, ‘topraklarında sebat ve istikrarını sağlayacak, yerinden edilme girişimlerini önleyecek, işgalin Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da yıktıklarını yeniden inşa edecek, uluslararası meşruiyet kararlarının ve Arap Barış Girişimi'nin uygulanmasına yol açacak, İsrail işgalini sona erdirecek ve 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini somutlaştıracak’ unsurlar içerdiği ifade edildi.

Filistin vizyonu, ‘Filistin devletinin ve meşru hükümetinin, Filistin topraklarının bütünlüğü temelinde, Batı Şeria'da olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de görev ve sorumluluklarını üstlenmesini sağlamayı’ ve Mısır ve uluslararası örgütlerle iş birliği içinde Gazze Şeridi'nde kalan sakinlerle birlikte bir yeniden inşa planı hazırlamayı içeriyor. Bu plan aynı zamanda İsrail'in tek taraflı eylemlerine son vermesi karşılığında Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te uzun vadeli bir ateşkes sağlanması için çalışmayı da kapsıyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in yanında egemen bir Filistin devletinin hayata geçirilmesinin ‘bölgede güvenlik ve istikrarın tek garantisi’ olduğunu vurguladı.

sdcfvgt
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Rusya'nın Kazan kentinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde, 23 Ekim 2024. (DPA)

Abbas, Filistin içinde ise ‘Filistin halkının tek ve meşru temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ), onun siyasi programına ve uluslararası taahhütlerine bağlılık temelinde’ ulusal birliğin sağlanmasının önemini vurguladı.

“Demokratik seçim ve sandığa başvurmak, halkın kendisini temsil edecek kişiyi seçme iradesine saygı göstermenin tek yoludur” diyen Abbas, ‘uygun koşulların oluşması halinde bir yıl sonra Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs olmak üzere tüm Filistin topraklarında başkanlık ve parlamento seçimlerinin yapılacağını’ söyledi.

Abbas ayrıca, uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde iki devletli çözümün uygulanması ve işgalin sona erdirilmesi için ciddi adımlar atılması çağrısında bulundu.

Abbas dün akşam El Fetih Devrim Konseyi'nde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bu bağlamda tüm uluslararası forumlarda, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile birlikte iki devletli çözümün uygulanması, halkımızın meşru haklarının korunması, Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması, Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyeliğinin sağlanması ve haziran ayında New York'ta Suudi Arabistan ve Fransa'nın başkanlığında uluslararası bir barış konferansının düzenlenmesi için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere çalışıyoruz.”

Abbas, Filistin hükümetinin ulusal kurumlarının performansını yükseltmek ve bu kurumlara olan güveni arttırmak için ‘ulusal bir gereklilik ve çıkar’ olarak üzerinde çalıştığı reform programının desteklenmesi çağrısında bulundu.