İran Iraklı Şii örgütleri nükleer müzakerelerde bir kart olarak kullanıyor

2020'de İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte ABD tarafından öldürülen Haşdi Şabi Lideri Ebu Mehdi el-Mühendis'in 13 Haziran'da Bağdat'ta bir afişi (AFP)
2020'de İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte ABD tarafından öldürülen Haşdi Şabi Lideri Ebu Mehdi el-Mühendis'in 13 Haziran'da Bağdat'ta bir afişi (AFP)
TT

İran Iraklı Şii örgütleri nükleer müzakerelerde bir kart olarak kullanıyor

2020'de İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte ABD tarafından öldürülen Haşdi Şabi Lideri Ebu Mehdi el-Mühendis'in 13 Haziran'da Bağdat'ta bir afişi (AFP)
2020'de İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte ABD tarafından öldürülen Haşdi Şabi Lideri Ebu Mehdi el-Mühendis'in 13 Haziran'da Bağdat'ta bir afişi (AFP)

Irak’ta Şii milis gücü Asaib Ehli'l Hak örgütünün ABD kuvvetlerine karşı askeri gerginliği arttırma kararını açıklamasından saatler sonra Irak güçleri Bağdat'ın güneyindeki bir askeri üssün yakınında iki insansız hava aracını etkisiz hale getirdi. 
Yerel kaynaklar Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, saldırıların Washington ve Tahran arasında Viyana'daki nükleer programla ilgili yürütülen müzakerelerin atmosferiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.  ABD’li yetkililer, müzakerelerde elde edilen ilerlemenin teknik açıdan sınırlı olduğunu ve İran seçimleri sonrası Tahran'daki yeni hükümetin netleşmesi beklenirken ciddi siyasi anlaşmazlıkların devam ettiğini söyledi.
Ancak yerel kaynakların Şarku'l Avsat'a verdiği bilgiye göre Bağdat'taki gelişmeler, silahlı grupların üzerindeki değişimin hızlandığını gösteriyor ve İran seçimlerinin bu örgütler üzerinde önemli bir etkisi olmayabilir.
Üst düzey bir güvenlik kaynağı, “Ağır mühimmat taşıyan silahlı insansız hava araçları (SİHA) Bağdat'ın güneyindeki ez-Zaferaniye bölgeleri ve yakındaki mahalleler üzerinde uçtu" dedi. SİHA’ların Bağdat'ın güneyindeki grupların etki alanlarındaki özel platformlardan fırlatıldığı düşünülüyor. Güvenlik güçlerinin tahminleri, Curf es-Sakr bölgesinin fırlatma merkezlerinden biri olduğunu gösteriyor.
Iraklı kaynaklar, İran'ın ABD ile daha önce dayattığı ateşkese rağmen arttırılan gerginliğin Tahran'ın Irak arenasını Viyana'daki nükleer müzakerelere baskı yapmak için kullandığını belirtiyor. Tahran rejiminin bu strateji doğrultusunda Iraktaki silahlı grupların liderlerine verdiği direktiflerin ardından SİHA saldırıları arttı.
Yerel kaynakların Haşdi Şabi yetkililerinden aktardığına göre Viyana'daki nükleer müzakereler belirleyici bir aşamaya ulaştı. İran'ın bu aşamada kozlarını yoğun bir şekilde kullandığını belirten kaynaklar, Tahran’ın stratejisinin ABD’yi Irak'ta çatışma ile Viyana’da çözüm arasında tercihe zorlamaya yönelik olduğunu ifade ettiler.
Öte yandan Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, çatışan tarafları ve örgütleri sakinleştirmeye çalışan Iraklı Şii liderlerin, son dönemde yükselen tansiyonu düşürmek için siyasi iradelerini ortaya koyamadıklarını belirtti.
Kaynaklar, Irak’ta Fetih Koalisyonu Lideri Hadi el-Amiri ve Haşdi Şabi Komitesi’nin Başkanı Falih el-Fayyad (Halk Seferberlik Otoritesi başkanı) gibi liderlerin Tahran'dan gelen gerginliği arttırma yönündeki direktifleri hafifletmede ciddi zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirtti. Kaynaklar ayrıca, “Son gerginlik, bunu Mustafa el-Kazimi hükümetiyle hesaplaşmak için kullanmak isteyen bir dizi radikal örgüt tarafından benzersiz bir coşku ile karşılandı” dedi. Kaynaklar bu grupların Irak’taki seçimlere kadar hükümeti tamamen vesayet altına almak istediklerini belirttiler.
Haşdi Şabi örgütünün Necef şubesinden bir yetkili, “Önümüzdeki haftalarda gerginliğin daha fazla artmasını bekliyoruz. Bu sadece paylayıcı yüklü SİHA’larla sınırlı değil” dedi.
Irak Hizbullahı ise daha önce Bağdat hükümetinin Haşdi Şabi üyesi Kasım Muslih'in gözaltına alınması halinde Hükümeti açıkça tehdit etmişti.  
Haşdi Şabi Komutanı Kasım Muslih'in serbest bırakılmasından bu yana İran yanlısı grupların faaliyetleri arttı. Iraklı kaynaklar yaptıkları açıklamada, “Bu gruplar daha büyük bir genişleme aşamasında ve hükümet de dahil olmak üzere kendi yetkilerini tüm güçlere dayatmak için hareket ediyorlar. İran, bölgesel ve uluslararası çatışmada bir dönüm noktasındayken kendisine müttefik taraflar kazanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.