ABD'de köleliğin sona erişini temsil eden 19 Haziran ‘Juneteenth Ulusal Bağımsızlık Günü’ ilan edildi

ABD Başkanı Joe Biden. (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden. (Reuters)
TT

ABD'de köleliğin sona erişini temsil eden 19 Haziran ‘Juneteenth Ulusal Bağımsızlık Günü’ ilan edildi

ABD Başkanı Joe Biden. (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden. (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden dün, 19 Haziran’ın ülkede köleliğin sona erişini temsilen Juneteenth Ulusal Bağımsızlık Günü ilan edildiği kararnameyi imzaladı. 1865'te Teksas'ta son siyahi kölelerin azat edildiği 19 Haziran, Teksas da dahil olmak üzere bazı ABD eyaletlerinde resmi tatil sayılıyor. Ancak bu federal düzeyde uygulanmıyor.
Bu hafta Kongre'de Meclis ve Senato tarafından, sık görülmeyen br durumla fikir birliği ile kabul edilen tasarı, Temsilciler Meclisi’nde 14'e karşı 415 oyla geçmişti. Her iki partiden de Kongre liderleri, söz konusu tarihin köleliğe maruz kalanların çektiği acıları ortaya koyma yönünde önemli bir jest ve ırksal uzlaşmaya doğru bir adım olduğunu kaydettiler. Bu, son 40 yıldır ilan edilen tek federal tatil. Daha önce en son 1983’te, 3 Ocak Martin Luther King Günü federal tatil ilan edilmişti.
ABD’li siyahi George Floyd'un Mayıs 2020'de beyaz bir polis tarafından öldürülmesi ardından ülkede köleliğin sona erişinin federal tatil olarak ilan edilmesi yönündeki talepler artmıştı. ABD Başkanı Abraham Lincoln'ün Amerikan İç Savaşı sırasında kölelerin kurtuluşunu ilan ettiği tarih, özgürlük günü olarak biliniyor. Aslında Lincoln'ün 1862’de imzaladığı Özgürlük Bildirgesi 1 Ocak 1863’te yürürlüğe girdi. Ancak Amerikan İç Savaşı (1861-1865) sırasında güneydeki Konfederasyon eyaletlerinde kölelik devam etti.
Konfederasyon ordusu komutanı Robert Edward Lee, 9 Nisan 1865'te teslim belgesini imzalandı ancak duyurunun Teksas'ın küçük Galveston şehrine 19 Haziran'da ulaşması iki aydan fazla sürdü. Nitekim Aralık 1865'te ülke genelinde köleliği sona erdirme yönünde, ABD anayasasında on üçüncü değişiklik onaylandı.
19 Haziran’ın özgürlüğünü temsil ettiğini söyleyen Demokrat Temsilci Sheila Jackson Lee, söz konusu oylamaya giden uzun yolculuğa dikkat çekti. Senatör John Cornyn de geçmişin hatalarını kabul edip ders almanın ilerlemek için oldukça önemli olduğunu vurguladı. Sz konusu iki siyasetçinin Kongre’de temsil ettiği Teksas'taki son köleler özgür olduklarını 19 Haziran 1865'te öğrenmişti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.