Uluslararası Af Örgütü, insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hakkında soruşturma açılması çağrısında bulundu

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
İran'ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
TT

Uluslararası Af Örgütü, insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hakkında soruşturma açılması çağrısında bulundu

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
İran'ın yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)

Uluslararası Af Örgütü, ‘cinayet, zorla kaçırma ve işkence’ gibi insanlığa karşı suçlara karıştığı gerekçesiyle yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hakkında soruşturma açılması çağrısında bulundu.
Örgüt bugün resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, “İran Yargı Erki Başkanı olduğu zaman İbrahim Reisi, insan haklarına karşı artan bir baskı kampanyasına öncülük etti. Bu kampanyada yüzlerce barışçıl muhalif, insan hakları savunucusu ve keyfi olarak zulme uğrayan azınlık üyeleri tutuklandı" dedi.
İran'da seçimlerin baskıcı bir atmosferde gerçekleştiğini ifade eden Uluslararası Af Örgütü, “İbrahim Reisi kadınların, dini azınlıkların ve muhalif adayların engellendiği son derece baskıcı bir ortamda yürütülen seçimlerde cumhurbaşkanlığı makamına yükseldi” açıklamasında bulundu.
Reisi'nin İran'da işlediği suçlara dair kanıt toplamak için tarafsız bir mekanizma kurulması çağrısında bulunan Uluslararası Af Örgütü, "Reisi'nin İran'da iktidara gelmesi, ülkede cezasız kalmanın hüküm sürdüğünü hatırlatıyor" açıklamasında bulundu.
İnsan hakları örgütü, Reisi'nin, 2019’da İran'daki protestolar sırasında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce kişinin öldürülmesini desteklediğini ve Yargı Erki başkanlığı döneminde insan haklarını ve azınlıkların haklarını ihlal ettiğini kaydetti.
Örgüt, "Uluslararası hukuka göre geçmiş ve devam eden suçlara karışması nedeniyle İbrahim Reisi hakkında soruşturma açılması için çağrıda bulunmaya devam ediyoruz" açıklamasında bulundu.
İran devlet televizyonu, Reisi'nin toplam oyların yüzde 62'sini alarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandığını açıklarken, İran seçimlerine toplam 59 milyon kayıtlı seçmenden 28 milyonunun katıldığını belirtti.



Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
TT

Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)

1972'deki Münih Katliamı'nda, Batılı ülkelerin gizli bir istihbarat ağı kurarak İsrail'le bilgi paylaştığı ortaya çıktı.

Galler'deki Aberystwyth Üniversitesi'nden tarihçi Aviva Guttmann'ın keşfettiği şifreli telgraf mesajlaşmaları, Münih Katliamı diye de bilinen olayla ilgili yeni bilgileri gün yüzüne çıkardı.

5 Eylül 1972'de Filistinli Kara Eylül örgütü, Münih Yaz Olimpiyatları'na katılan İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin almıştı. Militanlar milli takım kafilesinden 11 kişiyi, bir de Alman polisi öldürmüştü.

Mossad, eylemi düzenlediğini savunduğu Filistinli militanları öldürmek için yıllarca gizli operasyonlar düzenlemişti. İsrail'in olayla ilişkili olduğunu öne sürdüğü en az 4 Filistinli, Paris, Roma, Atina ve Lefkoşa'da öldürülmüştü. 10 yıl içinde 6 Filistinli daha başka yerlerde suikasta uğradı. 

Guardian'ın aktardığına göre 1971'de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve Batı Almanya'nın da aralarında bulunduğu 18 ülkenin istihbarat servisi, Mossad'la bilgi paylaşmak için Kilowatt kod adlı bir sistem kurdu. 

Münih'te yaşanan olayların ardından Batılı istihbarat servislerinin, Kilowatt üzerinden İsrailli ajanlarla birçok bilgi paylaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında şüpheli kişilerin kullandığı rotalar, kaldığı yerler, kullandığı araçlar ve militanların taktiklerine dair bilgiler yer alıyor. Haberde, Avrupa başkentlerinde düzenlenen Mossad operasyonlarının bu istihbarat ağı sayesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. 

Ayrıca bilgilerin çoğunun parlamentonun ya da siyasetçilerin haberi olmadan paylaşıldığına işaret ediliyor. 

İsviçre'deki arşivlerde şifreli yazışmaları bulan akademisyen Guttmann, şunları söylüyor: 

İsrail'in suikast operasyonlarının, Avrupalı istihbarat servislerinden gönderilen taktiksel bilgiler olmadan hayata geçirilebileceğini sanmıyorum. Bunun kritik bir rolü var. Mossad için de bu zımni desteğe sahip olduklarını bilmek çok önemliydi.

Akademisyen, Batılı ülkelerle İsrail arasındaki istihbarat paylaşımının, Gazze savaşıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdiğini de söylüyor:

Çeşitli devletlere ait servisler arasında istihbarat paylaşımı sözkonusu olduğunda denetim çok zordur. Bugün bile hakkında hiçbir şey bilmediğimiz pek çok bilgi paylaşılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel