Thanos'un yaratıcısı: Sonsuzluk Savaşı'nın Adalet Birliği kadar kötü olmasından endişelendim

Thanos en son Avengers: Endgame'de görülmüştü. (IMDb)
Thanos en son Avengers: Endgame'de görülmüştü. (IMDb)
TT

Thanos'un yaratıcısı: Sonsuzluk Savaşı'nın Adalet Birliği kadar kötü olmasından endişelendim

Thanos en son Avengers: Endgame'de görülmüştü. (IMDb)
Thanos en son Avengers: Endgame'de görülmüştü. (IMDb)

Marvel Sinematik Evreni'nin en meşhur kötülerinden Thanos'un yaratıcısı Jim Starlin, Avengers: Sonsuzluk Savaşı'nın (Avengers: Infinity War) vizyona girmesinden önce filmin çok kötü olabileceğinden endişelendiğini açıkladı. 
We Got This Covered'ın haberine göre Starlin, filmin yönetmenleri Joe ve Anthony Russo'nun süreyi kısaltmak için 30 dakikalık bir kesiti çıkardığını öğrendikten sonra Sonsuzluk Savaşı'nın, Joss Whedon'ın yönettiği Justice League: Adalet Birliği (Justice League) kadar kötü olabileceğinden korktuğunu söyledi. 
Starlin şu ifadeleri kullandı:
"Küçük bir çekim için sete gitmiştim ve filmin iki senaristi Markus ve McFreely'yle ve biraz da Joe Russo'yla konuştum. Sonsuzluk Savaşı'ndan çıkarmaları gereken yarım saatlik bir bölüm vardı ve bu Thanos'un arka planı olacaktı."
Starlin, Avengers'ın olmadığı kısmın esasen epey havalı olduğunu düşündüğünü söyledi:
"Görünüşe göre Avengers olmadan yarım saat geçecekti. Ben de, 'Bu epey havalı' diye düşündüm. Sonra bir uçaktaydım ve Adalet Birliği'ni izledim. Filmin sonunda kamerayı Steppenwolf'a çevirdiler ve yapacağını yaptı. Neticede bu kötü bir filmdi."
"Sonsuzluk Savaşı vizyona girmeden yaklaşık bir ay önce Russo, Thanos'un yarım saatini kesmek zorunda oldukları söyledi. Tek düşünebildiğim, 'Aman Tanrım bu Adalet Birliği'ne dönüşecek' fikriydi."

Ancak nihayetinde Starlin'in endişesi boşa çıkmış ve Sonsuzluk Savaşı hem gişede önemli bir başarı elde etmiş hem de Marvel hayranlarının beğenisini toplamıştı. 
Independent Türkçe, We Got This Covered, The Direct



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety