Bilim insanları: Darwin cinsel seçilim hakkında yanıldı

Charles Darwin, evrim teorisini ortaya atmasıyla biliniyor (AFP)
Charles Darwin, evrim teorisini ortaya atmasıyla biliniyor (AFP)
TT

Bilim insanları: Darwin cinsel seçilim hakkında yanıldı

Charles Darwin, evrim teorisini ortaya atmasıyla biliniyor (AFP)
Charles Darwin, evrim teorisini ortaya atmasıyla biliniyor (AFP)

Bilim insanları, İngiliz doğabilimci Charles Darwin'in cinsel seçilim hakkında yanıldığını ortaya koydu.
Darwin, hayvanların silah olarak kullandığı boynuz, diş ve büyük boy gibi özelliklerle karşı cinsi cezbetmek için kullanılan özellikleri birbirinden ayırdı. Silah olarak kullanılan cinsel seçilim özelliklerinin, dişi ve erkek sayısı arasında yaşanan dengesizlikle açıklanabileceğini kaydetti.
Darwin, dişi sayısı az olan hayvan popülasyonunda erkeklerin eş için daha çok çalışması gerekeceğini ve bu durumun cinsel seçilimi yönlendireceğini ifade etti.
Araştırma ekibinden, Biyoçeşitlilik Profesörü Tamas Szekely, yaptıkları çalışmada Darwin'in cinsel seçilimle cinsiyet oranları arasında bir ilişki olduğu yönündeki şüphesinde haklı olduğunu belirlediklerini söyledi.
Ancak hakemli bilim dergisi Evolution'da yayımlanan araştırma, dünyaca ünlü doğabilimcinin tespitinin 180 derece yanlış olduğunu ortaya koydu. Zira bulgular, cinsel seçilim özelliklerinin, potansiyel eşlerin sayısı daha çok olduğunda daha bariz hale geldiğini gösterdi.

462 farklı tür incelendi
Araştırmada 462 farklı sürüngen, memeli ve kuş türü incelendi. Uzmanlar, dişi ve erkek oranıyla eşeysel dimorfizmin (bir türde bir cinsiyetin diğerinden daha büyük olması) ilişkili olduğunu gördü.
Ancak Darwin'e göre en yoğun rekabet, eş kıtlığı olduğunda meydana geliyordu. Fakat bulgular, dişilere göre daha büyük olan erkeklerin, muhtemel eş sayısının daha çok olduğu popülasyonlarda görüldüğünü ortaya koydu.
Bilim insanları, cinsel seçilimin "aslında kazananın her şeyi aldığı bir sistem" olduğunu yazdı.
Öte yandan Szekely çalışmalarının, Darwin'in doğal seçilim ve cinsel seçilim teorilerini hiçbir şekilde geçersiz kılmadığının altını çizdi ve şöyle bir ek yaptı:
"Bulgularımız, kadın erkek oranının dengesiz olduğu popülasyonlarda çiftleşme rekabetini Darwin'in önerdiğinden farklı bir mekanizmanın tetiklediğini gösteriyor."
Independent Türkçe, The Conversation



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news