İranlı siyasi aktivist Faize Haşimi: Boykot kampanyası başarılı oldu... Suudi Arabistan ile müzakereler sürdürülmeli

Haşimi, 1996-2000 yılarında İran Meclisi'nde Tahran milletvekili olarak görev aldı. (AP)
Haşimi, 1996-2000 yılarında İran Meclisi'nde Tahran milletvekili olarak görev aldı. (AP)
TT

İranlı siyasi aktivist Faize Haşimi: Boykot kampanyası başarılı oldu... Suudi Arabistan ile müzakereler sürdürülmeli

Haşimi, 1996-2000 yılarında İran Meclisi'nde Tahran milletvekili olarak görev aldı. (AP)
Haşimi, 1996-2000 yılarında İran Meclisi'nde Tahran milletvekili olarak görev aldı. (AP)

Tanınmış İranlı siyasi aktivist Faize Haşimi, ülkede cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin, seçmenlerin yarısından fazlasının sandığa gitmemesiyle bir referandum haline geldiğini söyledi. Haşimi, İslam Cumhuriyeti yetkililerine, halkın "medeni bir şekilde" ifade ettiği şikayet ve taleplerini dikkate almalarını tavsiye etti.
The Independent Farsça'nın İranlı genel yayın yönetmeni Camelia Entekhabifard'la sandık çıkışı anketlerinin açıklanmasından birkaç saat sonra yaptığı Instagram röportajında Haşimi, ülke içindeki ve yurtdışındaki İranlı grupların seçimleri boykot etme kampanyasını "başarılı" olarak nitelendirdi.

"Referandum"
İran İslam Cumhuriyeti'nin üst düzey yetkililerinden merhum Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin kızı olan Haşimi şunları söyledi:
"Taleplerimizi dile getirmeye ve protestolarımıza devam etmeli, asla geri adım atmamalıyız. Bu çaba sonuç verdi ve ileride de vermeye devam edebilir."
Haşimi, başkent genelinde yaptığı gözlemlerden bahsederek resmi seçim sonuçlarına şüpheyle yaklaştı:
"Oy kullanma merkezleri öğleden sonraya kadar boştu fakat halkın aniden sandıklara akın ettiği söylendi ki bu kulağa pek mantıklı gelmiyor."

Geçersiz Oyların Anlamı
İran meclisinin eski üyesi Haşimi, birçok kişinin favori adaylarının diskalifiye edilmesi üzerine ve "karşı-devrimciler" olarak görülme korkusu sebebiyle boş veya geçersiz oy kullandığını da sözlerine ekledi.
"Geçersiz oyların kazanan adayın ardından ikinci sırada gelmesi manidar. Müesses nizam bu protestoyu ciddiye almalı."

Dış Politika, Bölgesel Bağlar
Haşimi, İran'ın üst düzey yetkililerinin katılım oranından ders çıkarmasını ve mevcut agresif dış politikayı dünyayla "daha uygun, yapıcı ve dostane bir etkileşimle" değiştirmesini umduğunu belirtti.
Haşimi, güç sahibi muhafazakarların ABD'nin Tahran'a yönelik yaptırımlarının kaldırılması sonucu sağlanacak olası ekonomik faydalar için takdir toplamak amacıyla nükleer müzakere sürecini uzattığını da sözlerine ekledi.
İran'ın bölge ülkeleriyle, özellikle de Suudi Arabistan’la ilişkilerine gelince Haşimi, Tahran ve Riyad arasında başlatılan müzakerelerin yeni İbrahim Reisi hükümetince sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
"Suudi Arabistan’la müzakereleri, görevi sona eren Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümetinin başlattığına inanmıyorum. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'den ya da Devrim Muhafızları Kolordusu'ndan yeşil ışık almadan bunu başaramazdı. Bu nedenle, görüşmelerin devam etmesini ve İran'ın başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkeleriyle ilişkilerini canlandırma yolunda ilerlemesini muhtemel görüyorum."
Independent Türkçe
 



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe