Tunus salgınla mücadele için bağış topluyor

Tunus salgınla mücadele için bağış topluyor
TT

Tunus salgınla mücadele için bağış topluyor

Tunus salgınla mücadele için bağış topluyor

Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadeleye yönelik bağış toplanması için yeni bir fon oluşturulduğunu duyurdu.
Bu açıklama, 18-18 Fonu isimli benzer bir fona yönelik yapılan önceki bağışların akıbetinin açıklaması için hükümete çağrıda bulunan Tunuslular arasında tartışmalara neden oldu. Tunus Sağlık Bakanlığı 11 Eylül’de Kovid-19 ile mücadele için bağış toplamak amacıyla oluşturulan 18-18 Fonu’nun gelir, gider ve çeşitli finansal işlemlerine ilişkin detayları yayınladı. Bakanlık toplam bağışların 200,64 milyon Tunus dinarı olarak tahmin edildiğini ve bağışların pandemiyle mücadelede gerekli tıbbi malzemeleri sağlamak bir dizi devlet hastanesine yönlendirildiğini belirtti.
Bağımsız Görsel-İşitsel Medya Yüksek Otoritesi (HAICA) Başkanı Nuri el-Lecmi, ülkenin birçok eyaletinde virüsünün yayılmasını engellemek için devletin imkanlar ve finansal kaynaklar sağlama çabalarını destekleme çerçevesinde, Tunus kamu medyasının denetimi altında çeşitli görsel-işitsel medya kurumlarının katılımıyla bir bağış programı düzenlenmesi çağrısında bulundu. Bu girişim, salgınla mücadele için ulusal çabayı desteklemeyi, salgından korunmaları için enfeksiyonun yayılma riskini azaltmak üzere alınan istisnai önlemleri ve sağlık protokollerini uygulamadaki önemli rolleri hakkında farkındalık yaratılmasını amaçlıyor.
Tunus Sağlık Bakanı Fevzi Mehdi şu ana kadar geçen sürede Tunusluların çoğunun ihtiyati tedbirlere riayet etmediklerinin gözlemlendiğini söyleyerek salgının yayılmasını önlemek için istisnai tedbirlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirtti. Sağlık Bakanı Tunus’un şu anda yeni bir salgın dalgasına (uzmanlara göre dördüncü) geçtiğini vurguladı.
Tunus Sağlık Bakanlığı, 20 Haziran’da salgına bağlı 80 can kaybı ve 2 bin 478 yeni vaka kaydedildiğini duyurdu. Böylece pandeminin başlangıcından bu yana kaydedilen can kaybı sayısını 14 bin 118’e ulaştı.
Tunus hükümet, Kayravan, Silyana, Zağvan ve Bace olmak üzere toplam 4 şehirlerinde kapsamlı bir karantina ilan etti. Söz konusu şehirlerin hepsi son 14 gün içerisinde 100 bin kişi başına 400’ü aşan vaka sayıları kaydettiler. Tunus günde iki bini aşan koronavirüs vakaları ile virüse bağlı can kayıplarında önemli bir artışa sahne oluyor. Ülkede Kovid-19’a bağlı toplam can kaybı 14 bini aştı.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.