AB, Türkiye'deki Suriyeli göçmenler için 3.5 milyar euroluk fon oluşturmayı planlıyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3043406/ab-t%C3%BCrkiyedeki-suriyeli-g%C3%B6%C3%A7menler-i%C3%A7in-35-milyar-euroluk-fon-olu%C5%9Fturmay%C4%B1
AB, Türkiye'deki Suriyeli göçmenler için 3.5 milyar euroluk fon oluşturmayı planlıyor
Göçmenler, Yunanistan ile Türkiye sınırındaki Pazarkule Sınır Kapısında yaralı bir adamı taşıyor (Reuters Arşiv)
İstanbul/Şarku’l Avsat
TT
TT
AB, Türkiye'deki Suriyeli göçmenler için 3.5 milyar euroluk fon oluşturmayı planlıyor
Göçmenler, Yunanistan ile Türkiye sınırındaki Pazarkule Sınır Kapısında yaralı bir adamı taşıyor (Reuters Arşiv)
Avrupa Birliği (AB) Türkiye'nin Suriyeli göçmenlere 2024 yılına kadar ev sahipliği yapmaya devam etmesi için 3.5 milyar euroluk fon oluşturmayı planlıyor.
Reuters'a konuşan bazı diplomatik kaynaklar, bu planın daha büyük ve bölgesel bir göçmen destek programının parçası olduğunu, göçmenlerin AB'ye gitmesinin önüne geçmek için oluşturulduğunu söyledi.
Toplam bütçesi 5.77 milyar euro olacak planın Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye'deki insani yardım projelerine ayrılacağı ve AB'ye yeni bir göçmen akımı oluşmasının önüne geçmeyi ve 10 yıldır devam eden Suriye iç savaşı bitene kadar zaman kazanmayı amaçlıyor.
Bu meblağın doğrudan hükümetlerin kullanımına sunulmayacağı ifade edildi.
"Türk hükümeti paranın doğrudan kendisine verilmesini istiyor"
Türkiye ülkede bulunan ve sayısı 4 milyona yaklaşan Suriyeli için 40 milyar dolar harcadı. Ankara AB fonunun doğrudan hükümete verilmesini talep ediyor.
AB'li liderlerin ise bu talebi kabul etmesi pek olası gözükmüyor. Liderler Türkiye'yi göçmenleri pazarlık malzemesi haline getirmekle suçlarken Ankara bu iddiayı reddediyor.
Avrupa Komisyonu'nun söz konusu teklifinin yarın Brüksel'de gerçekleşecek zirvede 27 lider tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Ancak bu fon bir önceki 6 milyar euroluk fon gibi kısmi olarak AB ülkeleri tarafından karşılanmayacağı ve tamamı AB'nin ortak bütçesinden ödeneceği için teklifin Avrupa Parlamentesu'ndan da geçmesi gerekecek.
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.
Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.
Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.
Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)
Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.
Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.
Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)
Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.
Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.
Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.
Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.
Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5218660-beyaz-saray-trump%C4%B1n-sa%C4%9F-elindeki-bandaj%C4%B1-%C3%A7ok-say%C4%B1da-el-s%C4%B1k%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1-ile
Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.
Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.
ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.
Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.
Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.
Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5218657-hegseth-ve-japon-mevkida%C5%9F%C4%B1-%C3%A7inin-eylemleri-b%C3%B6lgesel-bar%C4%B1%C5%9Fa-hizmet-etmiyor
Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.
Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.
Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة