Silahları teslim etmeyi kabul etmeyen Dera semalarında savaş uçakları güç gösterisi yapıyor

Kişisel silahlarının teslim etmesi istenen Dera el-Beled’deki bir duvarda yer alan “Torunlar, atalarının mirasını terk etmeyecek” yazısı. (Şarku’l Avsat)
Kişisel silahlarının teslim etmesi istenen Dera el-Beled’deki bir duvarda yer alan “Torunlar, atalarının mirasını terk etmeyecek” yazısı. (Şarku’l Avsat)
TT

Silahları teslim etmeyi kabul etmeyen Dera semalarında savaş uçakları güç gösterisi yapıyor

Kişisel silahlarının teslim etmesi istenen Dera el-Beled’deki bir duvarda yer alan “Torunlar, atalarının mirasını terk etmeyecek” yazısı. (Şarku’l Avsat)
Kişisel silahlarının teslim etmesi istenen Dera el-Beled’deki bir duvarda yer alan “Torunlar, atalarının mirasını terk etmeyecek” yazısı. (Şarku’l Avsat)

Dera el-Beled dün Ömer Camii meydanında oturma eylemine tanık oldu. Eylemciler, yeni görevlendirilen Rus General’in hafif silahları teslim etmelerini isteyerek, kendi deyimleriyle Dera el-Beled’e uyguladığı ‘kışkırtıcı operasyona’ karşı çıktı.  Söz konusu talebin kabul edilmemesinin ardından savaş uçakları halka gözdağı vermek ve askeri gerilimi artırmak için Dera şehri semalarında devriyeye başladı.
Dera el-Beled’e giden tüm yolları kapatan Suriye rejim güçleri, Dera el-Mahatta ile Dera el-Beled’i birbirine bağlayan, Hava İstihbarat Birimi içinden geçen tek bir yol bıraktı. Bir Rus generalin iki gün önce Dera el-Beled’deki Merkez Komisyonu’ndan şehirde halen mevcut olan hafif silahların teslim edilmesini istemesi üzerine toprak bariyerler yükseltildi. Merkez Komisyonu’na yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Suriye rejiminin seferberlik ve tehdit yoluyla şehre baskı uygulayabileceğini veya askeri eylemleri kışkırtabileceğini aktardı. Ancak Merkez Komisyonu, silahların teslim edilmemesi üzerine askeri operasyon gerçekleştirileceğinden haberdar edilmedi.
Merkez Müzakere Komisyonu dün Rus tarafını ve Suriye rejimi güvenlik komitesini Dera el-Beled şehrinden bireysel silahların geri çekilmesi talebinin kabul edilmediği konusunda bilgilendirdi. Rus tarafı bu talebi iki gün önce şehir merkezinde düzenlediği bir toplantıda sunmuştu.
Kaynağın ifade ettiğine göre Dera şehrine yeni atanan Rus General, güvenlik servislerine bağlı askeri oluşumların el-Menşiyye ve Sicne mahallesinde, eski Dera gümrüğünde konuşlandıkları noktalardan çıkartılması ve komitelerin de silahları geri çekmesi karşılığında Dera el-Beled şehrinde bulunan hafif ölçekteki bireysel silahın teslim edilmesini istedi. Rusya'nın bu talebinin rejimin Dera’da Güvenlik Komisyonu’ndan sorumlu yetkili Tümgeneral Hüssam Luka tarafından teşvik edildiği kaydedildi.
Kaynağın bildirdiğine göre söz konusu talebi reddeden Merkez Komisyonu, Dera el-Beled şehrinin ağır ve orta silahları teslim ederek bireysel silahları elinde tutmasını, devlet kurumları ve sivil polisin Suriye rejimine bağlı başka hiçbir güvenlik gücü olmadan şehre girmesini öngören 2018 tarihli uzlaşı anlaşması şartlarının uygulanmasını talep etti. Söz konusu kaynak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Uzlaşı anlaşmasının ardından güvenlik servisleri Dera el-Beled şehrinin bir dizi sakinini kendi güçleri kapsamında silahlandırdı. Dera el-Beled’deki mahalle ve bölgelere yayılan bu yerel gruplar, muhalefette eski liderler ve üyelerine suikastta bulunma suçlaması da dahil olmak üzere halka karşı eylemlerde bulunmakla suçlandı. Bu gruplar aleyhinde defalarca şikayette bulunulması ardından Dera’daki Merkez Komite, Rus tarafıyla yaptığı toplantılarda söz konusu grupların ortadan kaldırılmasını, silahlarının geri alınmasını ve Dera el-Beled şehrinden sürülmelerini talep etti. Merkez Komitesi’nin Rus talebini şehrin aşiretleri ve ileri gelenlerine iletmesi üzerine halk, Rus talebine karşı çıkarak durumu kınadı. Zira Dera, 2018 tarihli Güney Suriye'deki uzlaşı anlaşması bölgelerine girmesinden bu yana disiplinsiz silahlı gruplar ve muhalif gruplardan arınmış haldeydi. Dera el-Beled’de bir grup gencin elindeki silahlar, kişisel korunma için kullanılıyordu ve hafif ölçekteydi. Silahlar, ciddi güvensizlik ortamının bulunduğu Dera’da savaşçıların ve eski muhalefet simgelerinin hedef alındığı, neredeyse günlük olarak gerçekleşen suikast, cinayet ve adam kaçırma vakalarının yaşandığı bu dönemde iade edilemez. Dera el-Beled’de geri kalan gençlerden çoğunun uzlaşı anlaşmasını kabul etmeden önce daha önce muhalif gruplarda çalıştığı biliniyor. Dera el-Beled’deki bireysel silah sorununa çözüm talep etmeye devam eden rejim, Merkez Komisyonu’nun Suriye rejimine bağlı grupların Dera el-Beled’i terk etmesi talebini şehre baskı yapmak için kullanmaya çalışıyor.”
Güvenlik servislerine bağlı söz konusu gruplar, uzlaşı anlaşmasının ardından Suriye rejim güçlerine katılan eski muhalif lider el-Kasam lakaplı Mustafa Kasım el-Musaleme liderliğindeki Askeri Güvenlik Servisi için çalışan bir grup tarafından temsil ediliyor. Menşiyye mahallesi ve eski Dera gümrüğü, söz konusu grubun aynı zamanda Askeri Güvenlik’e bağlı el-Av lakaplı Şadi Bicbuc grubunun ve Dera el- Mahatta’da Dördüncü Tümen Komutanı Ebu Turki lakaplı Muhammed el-Musaleme liderliğindeki grubun merkezi sayılıyor.
Dera el-Beled şehrinden aktivist Osman el-Musaleme, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Rus tarafının gerçekleri incelemesi, güvenlik servisleri tarafından işe alınan grupların eylemlerini ve konuşlandıkları noktaları görmek için Dera el-Beled’i ziyaret etmesi gerektiğini vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Dera el-Beled şehri, atalardan miras kalan hafif silahlara sahip bir aşiret niteliğinde. Bu silahlar 2011 yılında Suriye'de olaylar patlak vermeden önce kontrol altındaydı. Dera'da uzlaşı anlaşmasının başlangıcından bu yana halkın tutukluların serbest bırakılması, akıbetlerinin netleştirilmesi, güvenlik kıskacının ortadan kaldırılması, bölgedeki hayati ve ekonomik şartların iyileştirilmesi yönündeki taleplerinin göz ardı edilmesiyle, 2018'de uzlaşı anlaşması yapıldığında tüm bunlara söz veren Suriye rejimi ve Rus cani ile halk arasındaki güven azaldı. Anlaşma ardından yalnızca bazı tutuklular serbest bırakıldı. Bölgede kademeli bir şekilde uygulanan güvenlik kıskacı sonradan kaldırıldı. Bölgedeki hayat şartları ve ekonomik koşullar geriledi.”
Dera el-Beled, Güney Suriye'deki büyük askeri harekatın ardından 2018'de Rus tarafıyla uzlaşı anlaşmasına tabi olan bölgelere alındı. Anlaşma kapsamında, uzlaşıya karşı çıkanların bölgeden Kuzey Suriye yönüne çekilmesi öngörülmüştü. Suriye muhalefetinin simgesi sayılan Dera el-Beled, 18 Mart 2011'de Suriye rejimine karşı barışçıl halk hareketinin başladığı ilk şehirdi.



Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in dün gerçekleştirdiği görüşmede, ertelenen genel seçimler, paralı askerler, yabancı savaşçılar, ortak deniz sınırları ve Sudan’daki durum başlıca gündem maddeleri oldu.

gt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti, 8 Aralık 2025. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi, Hafter’i Kahire’de kabul etti. Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı ve siyasi analist Halid et-Tercuman, ziyaretin ülkenin son derece kritik bir dönemden geçtiği bir zamanda gerçekleşmesi nedeniyle özel önem taşıdığını belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, Cumhurbaşkanı Sisi’nin görüşmede ‘Mısır’ın Libya’nın egemenliğine, istikrarına, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini’ vurguladığını aktardı. Şenavi, Sisi’nin ‘LUO Genel Komutanlığı’nın bu süreçteki temel rolünü takdir ettiğini’ belirterek, ‘her türlü dış müdahaleye karşı durulması ve tüm yabancı güçler ile paralı askerlerin Libya’dan çıkarılması gerektiğini’ ifade ettiğini söyledi. Açıklamaya göre Sisi, Mısır’ın ‘özellikle eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hedefleyen girişimler başta olmak üzere, Libya krizinin çözümüne yönelik tüm inisiyatiflere desteğini’ yineledi.

Sisi ayrıca, iki ülke arasındaki köklü ve özel ilişkileri hatırlatarak, ‘Mısır’ın Libya ordusuna ve ulusal kurumlarına her türlü desteği sağlamaya devam edeceğini’ vurguladı.

sdfrgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, her iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ortak deniz sınırı konusunda anlaşmaya vardı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Görüşmelere, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad, LUO Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter ve Genelkurmay Başkanı Halid Hafter de katıldı. Toplantıda iki ülke arasındaki deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin son gelişmeler ele alındı.

Şenavi, deniz sınırı dosyasında ‘iki taraf arasında uzlaşı sağlandığını ve iş birliğinin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, her iki ülkenin çıkarlarını koruyacak şekilde sürdürülmesinin öneminin vurgulandığını’ aktardı.

Sisi, Aralık 2022’de yayımladığı kararla ülkenin Akdeniz’deki batı deniz sınırlarını belirlemişti. Kararın metni ve sınır koordinatları Resmî Gazete’de yayımlanmış, ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne de bildirilmişti.

Libya, Mısır ve Yunanistan ile Türkiye arasında deniz yetki alanlarına ilişkin anlaşmazlık ise devam ediyor.

cdfgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e eşlik etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, bir bildiride, Libya’nın ‘bir dizi deniz yetki anlaşması ve uygulamasına’ kesin olarak karşı çıktığını duyurmuştu. Benzer şekilde Libya da BM’ye bir protesto notası göndererek, Yunanistan ile Mısır arasında 2020’de imzalanan deniz yetki sınırlandırma anlaşmasını ‘uluslararası hukuk ve deniz hukuku ile çeliştiği için hükümsüz ve geçersiz’ ilan etti.

Mısır, Ağustos 2020’de Yunanistan ile deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalamış, tarafların yıllar süren görüşmeleri sonunda iki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölgeyi belirleyen metin açıklanmıştı. Türkiye ise söz konusu anlaşmaya o dönemde itiraz etmişti.

Mareşal Halife Hafter, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde Mısır’ın ve siyasi liderliğinin oynadığı ‘kilit rolü’ takdir ettiğini belirterek, krizin başlangıcından bu yana Libya halkına verilen sürekli desteğe dikkat çekti. Hafter, Mısır Cumhurbaşkanı ile Libya ve bölgesel gelişmeler konusunda koordinasyon ve görüş alışverişini sürdürme kararlılığını vurguladı.

Siyasi analist Halid et-Tercuman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Hafter’in ziyaretinin ‘Libya krizine ilişkin tutumların ve bölgesel durumlara dair görüşlerin paylaşılması, özellikle de Sudan’daki gelişmeler ve Libya’ya doğru artan göç hareketi bağlamında önem taşıdığını’ söyledi. Et-Tercuman, Mısır’ın Libya’nın terörle mücadelesinde ‘gerçek bir destek’ sunduğunu, bugün ise Libya şehirlerinde yeniden imar çalışmalarını yürüten şirketleriyle ülkenin yeniden inşasına katkı verdiğini kaydetti. Mısır’ın bölgesel güvenliği önemsediğini belirten et-Tercuman, “Libya, Mısır’ın ulusal güvenliğinin doğal bir uzantısıdır; aynı şekilde Mısır da bizim güvenliğimizin doğal bir uzantısıdır” dedi.

Mısır ve Libya’yı çevreleyen bölgesel gelişmeler de Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde gündeme geldi. Şenavi, toplantıda ortak ilgi alanındaki bölgesel dosyaların ve iki ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukların, özellikle de Sudan’daki son gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şenavi, iki tarafın ‘Sudan’ın istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacak barışçıl bir çözüme ulaşılması için uluslararası ve bölgesel çabaların artırılmasının öneminde mutabık kaldığını’ aktararak, Sudan’daki istikrarın ‘Mısır ve Libya’nın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğuna’ vurgu yapıldığını belirtti.

Mısır’ın resmi tutumu, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi için ‘her türlü dış müdahale ve dayatmadan uzak, Libyalı taraflar arasında siyasi bir çözümün’ tek yol olduğu yönünde. Bu yaklaşım, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin Kahire’de BM temsilcisi Hanna Tetteh ile yaptığı son görüşmede de dile getirildi.

Mısır, BM tarafından belirlenen ‘yol haritasının’ uygulanmasında ilerleme sağlanmasının önemine sürekli vurgu yapıyor. Bu çerçevenin başında, eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hazırlamakla görevli ‘yeni ve birleşik bir hükümetin’ kurulması yer alıyor. Kahire, siyasi sürecin güvenilirliği açısından ilan edilen takvime bağlı kalınmasının zorunlu olduğunu da hatırlatıyor.

Hafter’in iki oğlunun da son dönemde Mısır’a ziyaretler gerçekleştirdiği biliniyor. Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, geçen hafta Kahire’de düzenlenen EDEX 2025 Savunma Sanayi Fuarı’na katıldı.


Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
TT

Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yaklaşan ABD ziyareti kapsamında bazı ek görüşmeler yapılması bekleniyor. Netanyahu'nun 29 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump ile Florida'daki tatil beldesinde bir araya gelmesi ve bazı üst düzey toplantılara katılması planlanıyor. İsrail televizyonu Kanal 12’nin haberine göre bu ziyaret, ABD yönetiminin Gazze Şeridi için bir barış planında ilerleme kaydetme çabalarının bir parçası.

Pazartesi günü yayınlanan habere göre Beyaz Saray, İsrail'in Gazze ile ilgili Kahire ile stratejik bir anlaşmayı onaylamasını sağlamak için Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Florida'daki toplantıya davet etmeye çalışıyor.

Netanyahu'nun Florida'da sekiz gün kalması ve Trump ile iki görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Ayrıca ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth ile de görüşmeler yapacak.

Kanal 12, ABD'li yetkililerin Tel Aviv'e, Trump'ın Noel'den önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta sivil yönetim prototipini de içeren Gazze'deki barış planının ikinci aşamasına geçişi duyurmayı hedeflediğini bildirdiklerini aktardı.

Axios haber sitesi pazar günü, ABD’li ve İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray'ın iki yıldan fazla bir süre önce Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana hiçbir temas kurmayan Sisi ve Netanyahu arasında bir zirveye aracılık etmeye çalıştığını bildirdi.

Ancak ABD'li yetkililer, Netanyahu'nun önce İsrail ile Mısır arasında stratejik bir doğalgaz anlaşmasını kabul etmesi ve Sisi'yi bir görüşmeye ikna edecek diğer adımları atması gerektiğini belirtiyor.

Axios, ABD'nin Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere Arap ülkelerine teknoloji ve enerji gibi alanlarda ekonomik teşvikler sunarak İsrail ile ilişkiler kurmalarını sağlamayı amaçlayan benzer girişimleri değerlendirdiğini doğruladı.

ABD'li yetkililer, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturma ve barış sürecini ilerletme çabalarıyla paralel olarak bunu başarmayı umuyor.

Axios, ABD Başkanı Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in Netanyahu’ya İsrail’in ‘barış sürecinde ekonomik diplomasiye ve özel sektörün katılımına’ ihtiyacı olduğunu söylediğini aktardı.

Netanyahu, daha önce ekim ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen ve Trump’ın desteğiyle koordine edilen Gazze’de Barış Zirvesi’ne katılmamıştı.


Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
TT

Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin herhangi bir mezhebe karşı ihlallerin tekrarlanmaması için çalışacağını belirtirken geçiş dönemi adaletinin sağlanması konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı.

Şam'daki Konferans Sarayı'nda Esed rejiminin düşüşünün birinci yıldönümü kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada Şara, bir yıl önce Şam'a geldiğinde giydiği yeşil askeri üniformasıyla kalabalığın karşısına çıktı.

Despotizm ve zulüm dönemiyle tarihi bir kopuşu ve adalet, iyilik, vatandaşlık ve bir arada yaşama temelli yeni bir şafağı ilan eden Şara, halkın bilgi ve hesap verme hakkı ile ardından hesaplaşma veya uzlaşma hakkının devletin istikrarının temeli olduğunu ve ihlallerin tekrarlanmayacağının garantisi olduğunu vurguladı.

Çok sayıda destekçisinin önünde yaptığı konuşmada Şara, ‘güçlü bir Suriye’ inşa etmek ve ‘halkının fedakarlıklarına layık’ bir gelecek için Suriyelilerin ortak çabasının önemini vurguladı. Şara, Suriye halkına karşı suç işleyen ve yasaları ihlal edenlerin hesap vermesi, mağdurların haklarının korunması, adaletin sağlanması ve halkın bilgi, hesap verebilirlik ve şeffaflık haklarının korunması için geçiş dönemi adaleti ilkesine bağlı kalmaya devam ettiğinin altını bir kez daha çizdi.

Öte yandan ABD Kongresi uzun süren tartışmaların ardından Suriye’ye uygulanan Caesar (Sezar) Yasası yaptırımlarını kalıcı olarak kaldırma kararı aldı. Böylece, beş yılı aşkın bir süredir Esed rejimine uygulanan ağır yaptırımların yükü altında ezilen ülke için geçmişin sayfaları kapatıldı ve umut dolu yeni bir sayfa açıldı.

ABD Temsilciler Meclisi İçtüzük Komisyonu, gelecek yıl için nihai savunma bütçe tasarısının metnini yayınladı. Tasarıda, yaptırımları bağlayıcı koşullar olmadan veya yeniden uygulanması için koşullar eklemeden kaldıran bir hüküm yer alıyordu.

Bazı muhalif temsilcilerin yaptırımları koşulsuz olarak kaldırmaya ikna etmek için aylarca süren yoğun siyasi çabaların ardından yaptırımlar kaldırıldı.