Susuzluğa haftalarca dayanabilen develerin sırrı çözüldü

Arap develeri diye de anılan tek hörgüçlü develer, çöl ortamına son derece iyi adapte olmuş durumda (Unsplash)
Arap develeri diye de anılan tek hörgüçlü develer, çöl ortamına son derece iyi adapte olmuş durumda (Unsplash)
TT

Susuzluğa haftalarca dayanabilen develerin sırrı çözüldü

Arap develeri diye de anılan tek hörgüçlü develer, çöl ortamına son derece iyi adapte olmuş durumda (Unsplash)
Arap develeri diye de anılan tek hörgüçlü develer, çöl ortamına son derece iyi adapte olmuş durumda (Unsplash)

Bilim insanları, develerin bir yudum su bile içmeden nasıl haftalarca hayatta kalabildiğini çözdü.
Bilimsel adı Camelus dromedarius olan tek hörgüçlü develer, Kuzey ve Doğu Afrika, Arap Yarımadası ve İran'ın kurak ve yarı kurak bölgelerindeki en önemli besi hayvanı.
Milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılayan bu hayvanlar, üç bin ila 6 bin yıl önce evcilleştirildi ve o zamandan beri et ve süt üretiminde ve yük taşımacılığında kullanılıyor.
Bu hayvanın en ilginç özelliklerinden biri de suya erişimi olmadan haftalarca dayanabilmesi. Bilim insanları çöl ortamına don derecede iyi adapte develerin her damla sıvıyı korumak için kullandığı biyolojik hileleri uzun süredir araştırıyor.
Yeni araştırmada Birleşik Krallık’taki Bristol Üniversitesi’nden bilim insanları, bu develerin böbreklerine odaklandı ve organların son derece "gelişkin" olduğunu keşfetti.
Hakemli bilimsel dergi Communications Biology'de yayımlanan araştırma makalesinin bulgularına göre söz konusu develerin böbrekleri çok yoğun bir idrar üretiyor ve suyun boşa gitmemesini sağlıyor.
Araştırma ekibi develerin susuz kaldığı ve suya eriştiği durumlarda böbreklerindeki binlerce genin nasıl değiştiğini inceledi. Bunun sonucunda böbrekteki kolesterol miktarının su koruma sürecinde rolü olduğunu ortaya koydu.
Bulgulara göre, susuzluğa bağlı olarak kolesterolü baskılayan gen mekanizması, develerin böbreklerinde daha fazla suyun tutulmasını sağlıyor.
Makalenin başyazarları Fernando Alviral Iraizoz ve Benjamin T. Gillard, "Böbrek hücrelerinin zarındaki kolesterol miktarında azalma, çözünen maddelerin ve suyun böbreğin farklı bölümlerinde hareket etmesini kolaylaştırıyor" ifadelerine yer verdi.
"Bu, suyun verimli bir şekilde geri emilmesi ve yüksek yoğunlukta idrar üretimi için gereken işlem. Böylece su kaybı önleniyor."
Araştırmacılara göre bu, kolesterol seviyesinin böbrekte su tasarrufuyla doğrudan ilişkilendirildiği ilk çalışma oldu.
Şu anda deve beynine dair benzer bir araştırma yürüten ekip, kuraklığa adapte olmuş diğer memelilerin şiddetli susuzluğa nasıl tepki verdiğini genler düzeyinde incelemeyi hedefliyor.
Independent Türkçe, Science Alert, SciTechDaily



Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
TT

Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)

Tom Watling 

Beslenme yoluyla daha fazla bakır tüketen yetişkinlerin hafıza, dikkat ve dil gibi bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olduğu, bir araştırmada bulundu.

60 yaş ve üzeri 2 bin 400'den fazla Amerikalının katıldığı çalışmada, günde yaklaşık 1,4 mg bakır tüketenler, 0,8 mg'den daha az tüketenlere kıyasla bir dizi bilişsel değerlendirmede daha yüksek puan aldı.

Çok düşük miktarda gerekmesine rağmen bakır, sinir hücrelerinde enerji üretimine katkı sağlayarak, temel nörotransmitterlerin oluşumunu destekleyerek ve vücudun doğal antioksidan savunmasını güçlendirerek beyin sağlığında kritik bir rol oynuyor.

Kabuklu deniz ürünleri, tahıllar, fasulye ve kuruyemişler iyi bakır kaynakları fakat uzmanlar dengeli bir diyetin yeterli miktarda bakır sağlaması gerektiğini söylüyor.

Öte yandan yüksek miktarlar gastrointestinal sorunlara yol açabildiğinden bilim insanları, bakırın yaşlanan beyin üzerindeki etkilerinin genel olarak koruyucu mu yoksa zararlı mı olduğu konusunda tartışmaya devam ediyor.

Bakırın faydaları üzerine yapılan son araştırmayı yürüten ekip, katılımcılardan iki ayrı günde yedikleri her şeyi hatırlamasını istedi. Daha sonra bu rakamların ortalamasını alarak her bir kişinin günlük bakır tüketimini hesapladılar.

Bilişsel yetenekleri test eden, iyi bilinen 4 görev arasında hızlı sembol eşleştirmenin yanı sıra anında ve gecikmeli kelime hatırlama vardı ve tüm ölçümleri birleştiren genel bir "küresel" puan kullanıldı.

Sonuçlar net bir örüntü ortaya koydu: Bakır tüketimi arttıkça bilişsel performans iyileşti ve teste bağlı olarak günlük yaklaşık 1,2 ila 1,6 mg'da zirve yaptı.

Bu seviyelerin üzerine çıkıldığında daha fazla fayda sağlanmadı.

Bakır tüketiminde en üst çeyrektekiler, en alt çeyrekte yer alanlara göre eşleştirme testinde yaklaşık 4 sembol daha fazla bildi ve gecikmeli kelime hatırlama testinde yarım kelime kadar daha fazla hatırladı.

Daha önce felç geçirmiş kişilerin daha da fazla fayda sağladığı görüldü: Özellikle bu grupta yüksek düzeyde bakır tüketen kişilerin genel bilişsel puanlarında belirgin bir artış oldu.

Araştırmacılar bunun, bakır tüketiminin bilişsel işlevi geliştirdiğini söylemeye yetecek kadar kanıtı sunmadığını belirtse de bağlantının "biyolojik açıdan makul" olduğunu savunuyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: 

Beslenmeyle alınan bakır beyin sağlığı açısından kritik önemde ve antioksidan savunma, nörotransmitter sentezi ve enerji metabolizmasında oyndağu rolle bilişsel işlev üzerinde koruyucu etkiler sağlayabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news