Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Dr. Aref Ali Nayed, Şarku’l Avsat’a konuştu: Seçimlerinin ertelenmesi yeni kaos demek

Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü (İhya Libya) Başkanı ve Libya’nın eski Dubai Büyükelçisi Dr. Aref Ali Nayed (Şarku’l Avsat)
Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü (İhya Libya) Başkanı ve Libya’nın eski Dubai Büyükelçisi Dr. Aref Ali Nayed (Şarku’l Avsat)
TT

Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Dr. Aref Ali Nayed, Şarku’l Avsat’a konuştu: Seçimlerinin ertelenmesi yeni kaos demek

Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü (İhya Libya) Başkanı ve Libya’nın eski Dubai Büyükelçisi Dr. Aref Ali Nayed (Şarku’l Avsat)
Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü (İhya Libya) Başkanı ve Libya’nın eski Dubai Büyükelçisi Dr. Aref Ali Nayed (Şarku’l Avsat)

Libya’nın yeni Cumhurbaşkanı adaylarından Dr. Aref Ali Nayed, Şarku’l Avsat’a konuştu. Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü ve İhya Libya Partisi Başkanı ve aynı zamanda Libya’nın eski Dubai Büyükelçisi olan Nayed, Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerinin planlandığı tarihte yapılması gerektiğini belirtti.
Merkezi Trablus’ta bulunan Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü, “İhya Libya 2030 Vizyonu” adlı ulusal bir vizyon programı üzerine çalışıyor. Enstitü Kaddafi sonrası istikrarı yakalayamayan Libya’nın demokratik geçiş süreci üzerine sivil toplum etkinlikleri ve think tank faaliyetleri yürütüyor.  
İhya Libya Başkanı ve diplomat Nayed, ülkenin doğrudan Libyalılar tarafından seçilen Cumhurbaşkanı’nın ve yeni Meclis’in, bölünmeyi sona erdirmek ve ülkenin güvenlik yapısını inşa etmek için birlikte çalışacağına inandığını dile getirdi.
Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda Nayed “Libya'daki paralı askerler ve yabancı güçlerin durumu ve onları ülkeden çıkarmanın yolu, Libya'daki silahlı milisler sorunu ve silahların nasıl toplanacağı” konularına değinen Nayed, bu zor dosyanın sorunlarını çözmek için ayrıntılı teknik planların olduğunu ileri sürdü.

İkinci Berlin Konferansı’nın sonuçları
Yaklaşan seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday olma niyetini yenileyen eski Büyükelçi Nayed, İkinci Berlin Konferansı’nın sonuçlarına değindi ve uygulanabilirliğine dair inancını dile getirdi. Nayed, seçimlerin 24 Aralık'ta planlanan tarihin ötesine ertelenmesi halinde "çok sayıda çatışmaya yol açabilecek kitlesel bir halk ayaklanmasının" patlak vermesinden korktuğunu kaydetti.
Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü ve İhya Libya Partisi Başkanı Dr. Aref Ali Nayed’in Şarku'l Avsat'a verdiği röportajın tam metni:

-İlk olarak, Libya konulu İkinci Berlin Konferansı’nın sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mükemmel, çünkü Birinci Berlin Konferansı’nda önemli ve olumlu olan her şey yeniden vurgulandı. İkinci Berlin Konferansı tarihi belirlenen seçimlerin yapılmasını ve tüm yabancı güçlerin ve “paralı askerlerin” ülkeden çıkışını yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde bir uzlaşma meselesi haline getirdi. Bunlar, Libya halkının kamuoyu yoklamaları, blok toplantıları, dernekler, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve sosyal konseyler aracılığıyla açıkça ifade ettiği haklı talepleridir.

-Bazıları konferansın bir dizi sonuçları olduğunu, ancak bunların sahada nasıl uygulanacağına dair gerçek garantilerin olmadığını iddia ediyor?
Seçimlerin yapılmasının ve tüm yabancı güçlerin ve “paralı askerlerin” ülkeden çıkışının gerçek garantisi, tüm Libya halkının açık ve ciddi kolektif iradesinde temsil edilmektedir ve bu taleplere yönelik halk desteği en önemli garantidir. Ayrıca seçimlerin ertelenmesinin ve yurtta yabancı güçlerin varlığının halk tarafından tamamen reddedilmesi, tüm bu iddiaların reddedilmesinin en önemli garantisidir. ABD ve diğer BM Güvenlik Konseyi üyelerinin bu kez İkinci Berlin Konferansı kararlarını uygulama konusunda ciddi oldukları ve Güvenlik Konseyi'nin son kararlarına dayanarak seçimlerin yapılması ve yabancı güçlerin derhal sınır dışı edilmesi konularında Libya ve uluslararası iradenin hayata geçirilebileceği çok açık.

-Libya cumhurbaşkanlığı için potansiyel bir aday olarak, paralı askerleri ve yabancı savaşçıları Libya'dan çıkarma düşüncenizden bahseder misiniz?
Tüm yabancı güçleri ve “paralı askerleri” Libya topraklarından çıkarma operasyonlarını yönetmenin en iyi yolu, Ortak Askeri Komite (5+5) tarafından müzakere edilen ve İkinci Berlin Konferansı’nda ek ivme kazanan metodolojidir. Ayrıca profesyonel, eş zamanlı, sıralı ve etkili bir şekilde istenileni gerçekleştirebilecek çok önemli teknik Amerikan ve Fransız teklifleri de bulunmakta.

-Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyor musunuz?
Seçimler, oyalama veya erteleme olmadan gerçekleşmelidir. On yıllık bir dışlama ve marjinalleşmeden sonra, temsilcilerini seçmek Libyalıların hakkıdır. Böylece Libya'yı başarısız bir devlet yapan “azınlık tiranlığı” sona erecektir. Seçimlerin zamanında yapılmasının gerekliliği konusunda ilk kez tanık olduğumuz uluslararası uzlaşıyı teşvik ettik. Aynı şekilde seçimlerin yapılmasını zorunlu kılan son iki Güvenlik Konseyi kararı da bizi cesaretlendiriyor.

-Bölünmenin devam ettiği ve güvenliğin olmadığı bir ortamda bu seçimler nasıl yapılacak?
Doğrudan Libyalılar tarafından seçilen cumhurbaşkanı ve yeni seçilen parlamento bölünmeyi sona erdirecek ve Libya'nın güvenlik altyapısını oluşturacaklar. Bölünmenin ve güvenlik kaygılarının sona ermesinin seçimlerin yapılması için şart olmaması çok önemlidir; birlik olmak ve güvenliği sağlamak için seçimlere ihtiyacımız var, tersi değil.
Şunu da söyleyeyim, mevcut durum, seçimlerin başarıyla gerçekleştiği 2012 ile 2014 yılları arasında yaşananlardan daha kötü değil. Seçimlerin başarı şansı, Afrika Birliği'nden yardım talep edilerek “5 + 5” komitesi tarafından denetlenen, uluslararası mevcudiyet ve izleme ve ortak bir güvenlik planının etkinleştirilmesiyle artırılabilir. Afrika Birliği mevcut durumumuzdan daha kötü durumda olan birkaç Afrika ülkesinde seçimlerin yapılmasını desteklemişti.

-Seçimleri ertelemenin ülkeye savaşı geri getireceğine inananlar var. Bu endişeleri paylaşıyor musunuz?
Evet, korkarım seçimleri oyalamaya veya ertelemeye yönelik herhangi bir girişim, kitlesel bir halk ayaklanmasına ve belki bir hatta birkaç savaşa yol açacak. Son on yılda kendilerini baskı altında ve dışlanmış hisseden binlerce Libyalı olduğunu unutmamalıyız. Bu insanlar, yeni liderlerini seçme ve ülkelerinin meşruiyetini ve egemenliğini yenileme konusunda doğuştan sahip oldukları haklarından mahrum bırakılmaları halinde sabırlı olmayacaklardır.

-Libya Cumhurbaşkanı olursanız ülke genelindeki milisleri dağıtma ve silah toplama konusundaki düşünceniz nedir?
Bu zor dosyanın sorunlarını çözmek için ayrıntılı teknik planlar var. Bunlar vizyonumuzun (Libya'yı İhya Vizyonu 2030) ayrıntılı planlarının bir parçası ve ana özellikleri "terörle mücadele" ve "hızlı müdahale" güçlerinin kurulmasının yanı sıra bir ordu ve bir polis gücüdür. Tüm bunlar, Libya'daki herhangi bir güvenlik altyapısının temelidir.
Şu anda silahlı gruplara katılan genç erkekler Libyalıdırlar. Onlara eğitim, öğretim, rehabilitasyon ve küçük ve orta ölçekli işletmeler aracılığıyla insan onuruna yakışır ve alternatif bir yaşam için gerçek fırsatlar verilmelidir. Güvenlik sektöründe kalmak isteyenler, toplu olarak değil, bireysel olarak ve sıkı sınavlardan ve mesleki eğitimden geçtikten sonra orduya, polise veya diğer güvenlik teşkilatlarına resmi olarak katılabilirler.

-Ulusal Mutabakat Hükümeti dönemi hakkındaki görüşünüz nedir?
Bu hükümet birçok olumlu beklentiyi çeşitli nedenlerle boşa çıkardı. Yetki alanı dışında hareket etmek, yabancı ülkelerle anlaşmaları ve mutabakatları yeniden tasdik etmek ve imzalamak, Bingazi şehri hakkında asla kabul edilemez açıklamalar yapmak ve "terörist olduğu bilinen kişilerin" katılımıyla askeri geçit törenleri düzenlemek de dahil olmak üzere birçok nedenden dolayı bu hükümet kendisi hakkındaki olumlu beklentileri boşa çıkardı. Bütün bunlar hayal kırıklığı yarattı ve doğrudan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri tarihine bağlılık taleplerini daha da acil hale getirdi. Bu nedenle, bu hükümetin 24 Aralık'ta sona eren meşruiyetinin ardından bir gün ertelemeye izin verilmeden seçimler yapılmalıdır.

-Son olarak; cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday oldunuz, Libya için gerçekleştirmek istediğiniz hedefleriniz neler?
Hedeflerim, kapsamlı vizyonumuz (Libya'yı İhya Vizyonu 2030) aracılığıyla Libya halkının arzularını somutlaştırmaktır. Libya'yı birlikte canlandırmak amacıyla hazırlanan bu kapsamlı vizyonu formüle etmek üzere 70 seçkin uzman ve bilim adamından oluşan bir ekip çalıştı.



Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
TT

Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “Suriye devrimi rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Eş-Şera ülkesinin ‘hiçbir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacağını’ vurguladı.

Şam'daki eş-Şaab Sarayı'nda dün gerçekleştirilen röportajda eş-Şera, “Yaptıklarımızı ve başardıklarımızı mümkün olan en az hasar ve kayıpla gerçekleştirdik… İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti” dedi.

Eş-Şera, “Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki, bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile yaptığı röportajın tam metni;

* Pek çok Batılı ve bölgesel ülkeye güvence verdiniz. Ancak Körfez ülkelerine ve etkili Arap ülkelerine doğrudan bir mesaj vermediniz. Onlara söyleyecek bir şeyiniz yok mu?

- Elbette Arap ülkelerine söyleyecek sözümüz var; Özellikle de Suriye'nin İran için bir platforma dönüştüğü ve buradan dört büyük Arap başkentini yönettiği ve girdiği ülkelerde savaş ve yolsuzluk çıkardığı için… Körfez'in güvenliğini istikrarsızlaştıran ve bölgeyi uyuşturucu ve Captagon ile dolduran da İran. Dolayısıyla tüm bölge için büyük çıkarlar anlamına gelen İranlı milislerin ortadan kaldırılması ve Suriye'nin İran silahları için bir platform olarak tamamen kapatılması konusunda mümkün olan en az hasar ve kayıpla yaptığımız ve başardığımız şey diplomatik yollarla, hatta baskıyla elde edilmemiştir.

x cvgfbnh
Ahmed eş-Şera dün Şam'da Bisan eş-Şeyh ile yaptığı röportaj sırasında

Eski rejimle Arap ilişkilerinin yeniden kurulduğuna ve bazı tavizler karşılığında Arap Birliği'ne geri döndüğüne dair işaretler geldiğinde, bunun başarısız olacağından emindik. Çünkü bu rejimin hiçbir taviz vermeyeceğini ve bu jesti iyi niyetle karşılamayacağını biliyorduk. Hatta Ürdün tarafıyla yapılan bir toplantıda, Captagon'u onlara ihraç etmekteki ısrarın nedeninin sorulduğu ve cevabın da “yaptırımlar kaldırılmadıkça durmayacağı” şeklinde olduğu bize sızdırıldı.

Bugün Körfez'in stratejik güvenliğinin daha emniyetli ve güvenli hale geldiğini söylüyoruz. Çünkü İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti.

Ahmed eş-Şera: Varlığımız kimse için tehdit değil

* Söz konusu ülkelere Suriye'nin bu sorunlu kişiler için bir sığınak olmayacağı konusunda nasıl güvence veriyorsunuz?

- Şu anda devlet inşası aşamasındayız. Suriye devrimi, rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz. Suriye herhangi bir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacak. Suriye devrimine birçok insan katıldı ama bugün devlet inşasının yeni bir aşamasındayız. Bu ülkelerle etkili stratejik ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Suriye, savaşlardan ve başkalarının çıkarları için bir platform olmaktan yoruldu. Artık ülkemizi yeniden inşa etmemiz ve güven sağlamamız gerekiyor. Çünkü Suriye Arap olaylarının merkezinde yer alan bir ülke.

Şam'daki varlığımız kimseye tehdit anlamına gelmiyor. Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz.

* Eski rejimin güç ve kontrolüne tabi olan komşunuz Lübnan ile ilişkilerinizi nasıl görüyorsunuz?

- Gerçekten de Lübnanlı kardeşlerimiz Şam'a gelişimiz ve bunun Lübnan'da bir tarafı diğerine karşı güçlendireceği konusunda çok fazla endişe duydular. Aslında biz Lübnanlı komşumuzla otoriter bir ilişki değil, saygı ve alışveriş ilişkisi istiyoruz ve kendi ülkemizde yapacak yeterince işimiz olduğu için Lübnan'ın içişlerine karışmak istemiyoruz. İyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Tüm Lübnanlılara aynı mesafede duracağız. Onları tatmin eden şey bizi de tatmin eder.

dvfrgbthy
Ahmed eş-Şera, Esed'in düşmesinin ardından Şam'daki Emevi Camii'nde

Ahmed eş-Şera: Suriye, sahip olduğu zenginlikle tek bir görüşün hakimiyetine girmeyecektir

* Bir ulusal diyalog konferansından ya da kapsayıcı bir ulusal toplantıdan ve Suriye'de yeni bir aşamayı tesis edecek bir anayasadan bahsettiniz. Ancak hangi mekanizmayı benimseyeceksiniz? Suriye halkının tüm kesimlerinin, özellikle de halk ve askeri tabanınızın yeni ılımlı söyleminize katılmayabilecek bir kesiminin temsil edilmesini nasıl sağlayacaksınız?

- Son kısımda sizinle aynı fikirde olmayabilirim, ancak genel olarak Suriyelilere kişisel görüşlerimi empoze etmek istemiyorum. Bunu deneyimli ve uzman hukukçulara bırakıyorum, böylece hukuk, insanlar arasındaki ilişkiyi formüle etmede ayrım çizgisi olacaktır. Suriye büyüklüğünde ve zenginliğinde, farklı bileşenleri olan bir ülkenin tek bir görüşün hakimiyetinde olmasını bekleyemeyiz. Bu farklılık iyi ve sağlıklıdır. Bu zafer bir grubun diğerine karşı zaferi değil, tüm Suriyelilerin zaferidir. Önceki rejime sadık olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile sevinçlerine şahit olduk. Çünkü insanların ne hissettiklerini ya da düşündüklerini söylemeleri mümkün değildi. Toplumun her kesiminden tüm Suriyelilerin ülkelerini koruyacak kadar bilinçli olduklarından eminim.

Kısacası benim arzum, farklılıklarımızı çözerken başvurabileceğimiz kapsayıcı bir anlaşmaya ve bir hukuk devletine ulaşmaktır.

Ahmed eş-Şera: İntikam peşinde koşmayacağız

* Sizi bekleyen pek çok çetrefilli dosyadan biri de zorla kaybedilenlerin, cezaevlerinde ve toplu mezarlarda kaybedilenlerin dosyası. Bu konuyu nasıl ele alacaksınız?

- Aslında biz siyasi bir rejimle değil, kelimenin tam anlamıyla bir suçlular ve haydutlar çetesiyle savaşıyorduk. Hem barışta hem de savaşta tutuklamalar, zorla kaybetmeler, öldürmeler, yerinden etmeler, aç bırakmalar, kimyasal silahlar, sistematik işkence... Bugün davanın bittiğini söylüyoruz. Dolayısıyla, insanların Sednaya Hapishanesi’nden sorumlu olanlardan, varil bombaları ve kimyasal silahlar atanlardan ve bilinen zulümleri işleyenlerden hesap sorma hakkını saklı tutarak, olaylara intikam açısından bakamayız. Bu kişiler sorumlu tutulmalı ve yargılanmalıdır. İsimleri bilinmeyen kişilere gelince, insanların bu kişileri de sorumlu tutmak için haklarında suç duyurusunda bulunma hakları vardır.

scvdfb
Ahmed eş-Şera, Şam'da BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü

Önemli olan, kısıtlamaları kırmış olmamız ve uzman kuruluşların bu göreve yardımcı olmak üzere gelmiş olmalarıdır. Kayıp kişilerin dosyalarını takip etmek hem yaşayan hem de ölü olan kişilerin akıbetlerini belirlemek ve ailelerinin ölüm belgeleri, miras gibi işlerini kolaylaştırmak üzere uzmanlaşmış bir bakanlık kurulacaktır. Bu çok iş demek, ancak hakikate ulaşmalıyız.

* Beşar Esad'ın oturduğu yerde, Halk Sarayı'nda bizi ağırlamak nasıl bir duygu?

- (Gülüyor) Dürüst olmam gerekirse, hiç rahat değilim. Ancak burası halka açık olması gereken bir yer. Böylece halk burayı ziyaret edebilir ve çocuklar bu avlularda oynayabilir.