Avustralyalı çiftçi, ülkeyi istila eden fareleri yakalamak için bir tüyo paylaştı

(AP)
(AP)
TT

Avustralyalı çiftçi, ülkeyi istila eden fareleri yakalamak için bir tüyo paylaştı

(AP)
(AP)

Avustralya'dan bir çiftçi, şu anda ülkeyi etkileyen fare istilasıyla baş etmek için sadece evdeki malzemelerin kullanıldığı bir tüyo paylaştı.
Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinden sığır çiftliği sahibi 48 yaşındaki Glen Daley, şu anda ve 1984'teki benzer bir istilada sırasında yüzlerce fareyi etkisiz hale getirmeye yarayan çözümü geliştiren kişi.
Şu sıralar bölge bir fare istilasıyla cebelleşiyor ve Daley gibi bölge çiftçileri bununla mücadele etmek için yöntemler üretiyor. Önceki istilalar, farelerin önlerine çıkan ekinleri yemesi sonucunda çiftçilik sektörüne 100 milyon Avustralya dolarından (yaklaşık 670 milyon TL) fazla zarara mal olmuştu.
Çiftçi, kendi yöntemini herkesin kullanabileceğini söyledi. Önce bir kova suyun ortasında bir delik açılıyor, buradan ağzının etrafına yer fıstığı ezmesi sürülmüş bir şarap şişesi yerleştiriliyor, daha sonra da eski bir pantolondan bir parça alınıyor ve bir geçit oluşturacak şekilde şişenin dibine kadar yerleştiriliyor. Böylelikle kovadaki  yer fıstığına gelen fareleri yakalanabiliyor. Eğer fazladan bir kot pantolon yoksa eski bir tayt ya da bir çorap kullanın.
NCA'ya konuşan çiftçi, "Harika çalışıyor. Yapması çok basit ve gerçekten ucuz" dedi.
"Sadece kurun ve unutun. Birkaç gün bıraktıktan sonra dönüp kontrol ettiğinizde (suyun içinde boğulmuş) 4 veya belki de 40 fare olabilir."
Çiftçi, yaşananları "kabus" olarak tarif ettiği 1984 fare istilasıyla nasıl başa çıktığıyla ilgili anılarını da paylaştı.
Farelerin "tüm saman balyalarını mahvettiğini" söyleyen Daley, "Yerden bir tahıl çuvalı kaldırırdınız ve yerde en az birkaç yüz tane fare olurdu" diyerek, "hareket eden bir gri karton" gibi gözüktüklerini anlattı. 
"Tüm tabakları kullanmadan hem önce hem de sonra yıkamamız gerekiyordu çünkü dolapların her yerinde geziniyorlardı. Tam anlamıyla bir kabustu."
Geçen ay Avustralya'nın ulusal bilim kurumu CSIRO'dan Steve Henry, The Independent'a bu istilaların neden gerçekleştiğini anlatmış, kuru havayla mahsullerin fareler için yiyeceğe dönüştüğünden bahsetmişti.
Uzman, "çiftçiler çok fazla ekin yetiştirdiği için çok fazla yiyeceğin" bulunduğunu ve bunun "farelerin üremesi için uygun" bir ortam oluşturduğunu söylemişti.
Independent Türkçe



Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
TT

Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)

Dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumların büyük acılar çekmesine neden olan sömürgeciliğin izleri, beklenmedik yerlerden çıkmayı sürdürüyor. 

Dan Hicks yeni yazdığı Every Monument Will Fall (Her Bir Anıt Devrilecek) adlı kitapta dünyanın en prestijli üniversitelerinden Oxford'daki bir örneğe işaret etti. 

Birleşik Krallık'taki okulda görev yapan akademisyenlerin, onlarca yıl boyunca insan kafatasından yapılmış bir bardak kullandığını ortaya çıkardı. 

Aynı okulda arkeoloji dersleri veren Hicks, 2015'e kadar resmi yemeklerde düzenli kullanılan kadehin, gümüşlerle bezenmiş bir kafatası olduğunu söylüyor. 

İçine konan şarapların sızması üzerine bardak, çikolata servisinde kullanılmaya başlanmış.

Akademisyenler ve misafirler bu durumdan giderek daha fazla rahatsızlık duyunca, kadehin kullanımına son verilmiş.

Dan Hicks, okulun kafatasınının kökenlerini incelemek üzere 2019'da kendisini davet ettiğini Guardian'a anlattı. 

Karbon testiyle kafatasının 225 yaşında olduğunu bulan Hicks, onun büyük ihtimalle Karayipler'den getirildiğini ve köleleştirilmiş bir kadına ait olduğunu belirtiyor. 

Okulun eski öğrencilerinden George Pitt-Rivers, 1946'da bu kupayı Oxford'a armağan etmiş. Bu kadeh, ona da Pitt Rivers Müzesi'ni kuran arkeolog dedesi Augustus Henry Lane Fox Pitt Rivers'tan miras kalmış. 

Kafatasının sahibinin kimliğini tespit edememesini sorunsallaştıran arkeolog, Birleşik Krallık sömürgeciliğinin Cecil Rhodes ve Edward Colston gibi simgelerinin adlarının heykeller ve kurumlarla yaşatıldığını ancak kolonyalizm kurbanlarının tarihten ve hafızalardan silindiğini vurguluyor:

İnsanlıktan çıkarma ve kimliklerin yıkımı da şiddetin bir parçasıydı.

Independent Türkçe, Guardian, Daily Mail