Nahda Barajı krizi ile mücadele eden Mısır yağış oranlarını izliyor

Nahda Barajı’nı doldurma işleminin ikinci aşamasına geçmeye hazırlanan Nil üzerinde inşaat çalışmalarına devam ediyor.  (Reuters)
Nahda Barajı’nı doldurma işleminin ikinci aşamasına geçmeye hazırlanan Nil üzerinde inşaat çalışmalarına devam ediyor.  (Reuters)
TT

Nahda Barajı krizi ile mücadele eden Mısır yağış oranlarını izliyor

Nahda Barajı’nı doldurma işleminin ikinci aşamasına geçmeye hazırlanan Nil üzerinde inşaat çalışmalarına devam ediyor.  (Reuters)
Nahda Barajı’nı doldurma işleminin ikinci aşamasına geçmeye hazırlanan Nil üzerinde inşaat çalışmalarına devam ediyor.  (Reuters)

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerindeki Nahda (Rönesans) Barajı’nın rezervuarını doldurmanın ikinci aşamasını başlatmasına haftalar kala Mısır, yağış oranlarını takip etmeye devam ediyor. Mısır, Su kaynaklarının maksimum ihtiyaç döneminde dağılımını sağlamak amacıyla Yüksek Baraj Gölü'ne ulaşan su miktarlarını belirlemeye çalışıyor.
Aşağı havza ülkelerinden Mısır ve Sudan, Nil Nehri'nin ana kolu üzerine kurulmakta olan barajın su payları üzerindeki etkisinden endişe ediyor. İki ülke, Etiyopya'nın barajı doldurma ve işletme kurallarını düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmayı imzalamadan önce, önümüzdeki temmuz ayında rezervuarı doldurma konusundaki tek taraflı adım atma kararına karşı olduklarını duyurdular.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, kanal ve giderlerdeki su seviyelerini izlemenin ve köprülerin herhangi bir acil duruma karşı hazır olmasının önemine dikkat çekti. Abdulati tüm istasyonların kendilerini besleyen elektrik hatlarının ve acil durum birimlerinin hazır olmasını sağlamak için dün bakanlığın valiliklerdeki tüm bölümlerine alarm durumunun yükseltilmeye devam edilmesi talimatı veriildiğini söyledi.
Abdulati, başkanlığını Su Kaynakları ve Sulama Bakanı'nın yaptığı ve Bakanlığın Ulusal Su Araştırmaları Merkezi yönetici liderlerinin katılımı ile gerçekleştirilen Nil Nehri Gelirlerinin Düzenlenmesi Daimi Komitesi'nin Nil Nehri'nin geliri ve su yönetimi ve dağıtım mekanizmalarını takip etmek üzere periyodik olarak düzenlediği toplantıda konuştu. Komitenin Nil'in kaynaklarındaki yağış oranlarını takip etmek ve Yüksek Baraj gölüne ulaşan su miktarlarını belirlemek için sürekli takipte söyledi. Abdulati ayrıca bu durumun, bakanlık kurumlarının su sistemini en yüksek verimlilik derecesinde yönetme konusunda dinamik olarak ilgilenmelerini sağladığını vurguladı.
Abdulati, Nil Nehri, kanallar ve kanalizasyon üzerindeki her türlü ihlalin izlenmesi, bunlara derhal ve kararlı bir şekilde yanıt verilmesi ve tehlikenin zamanında ortadan kaldırılması için çeşitli devlet kurumları ile koordineli olarak gerekli tüm yasal tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. İhlalde bulunanların yetkili makamlara sevk edilmesinin önemini vurguladı. Su yollarının ve bu güzegahlardaki devlet mülklerinin korunması amacıyla su sisteminin iyi yönetilmesinin, işletilmesinin ve bakımının sağlanmasının hedeflendiğini kaydetti.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki müzakereler ise çıkmaza girmiş durumda.Etiyopya, mevcut yağışlı mevsimde baraj rezervuarının dolum işleminin ikinci aşamasına geçmekte ısrar ederken Mısır, ‘iki aşağı havza ülkesine emrivaki yapıldığını ve uluslararası hukuk kurallarının açıkça ihlal edildiğini savunuyor.   
Mısır ve Sudan, çatışmadan çıkış yolu bulma umuduyla BM Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri dün İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen, DEAŞ’a karşı mücadele eden Uluslararası Koalisyon’un bakanlar toplantısına katıldı. Toplantıda ülkesinin baraj konusundaki tutumunu sundu. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya ve Fransa dışişleri bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Şukri, barajın doldurulmasına ve işletilmesine ilişkin kuralları düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması gerektiğini vurguladı.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.