Dinozorların sayısı, ölümcül göktaşından önce küresel soğuma nedeniyle düşüşe geçmiş

Göktaşı çarpmasından sadece kuş benzeri dinozorlar kurtulmuş ve onlar da bugün gördüğümüz kuşlara dönüşmüştü. (Unsplash)
Göktaşı çarpmasından sadece kuş benzeri dinozorlar kurtulmuş ve onlar da bugün gördüğümüz kuşlara dönüşmüştü. (Unsplash)
TT

Dinozorların sayısı, ölümcül göktaşından önce küresel soğuma nedeniyle düşüşe geçmiş

Göktaşı çarpmasından sadece kuş benzeri dinozorlar kurtulmuş ve onlar da bugün gördüğümüz kuşlara dönüşmüştü. (Unsplash)
Göktaşı çarpmasından sadece kuş benzeri dinozorlar kurtulmuş ve onlar da bugün gördüğümüz kuşlara dönüşmüştü. (Unsplash)

Bilim insanları 66 milyon yıl önce dinozorların sonunu getiren göktaşının öncesinde Dünya’da neler yaşandığını araştırdı. Bulgular, dinozorların sayısının göktaşından önce zaten düşmekte olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre dinozorların nüfusu, bugünkü Meksika’ya düşen ölümcül göktaşından yaklaşık 10 milyon yıl önce azalmaya başlamıştı. Bu durum, göktaşından sonra dinozorların iyileşmesini ve toparlanmasını engellemiş olabilir.
Göktaşı, yaklaşık 200 kilometre genişliğindeki Chicxulub isimli çarpma kraterini yaratmış ve iklimi değiştiren gazların atmosfere salınmasına neden olmuştu. Bu etkiler, sonuçta gezegendeki canlıların dörtte üçünü öldürmüştü.
Yeni araştırmanın ardındaki bilim insanları, 6 dinozor ailesindeki tür çeşitliliğini ve yok olma oranlarını değerlendirdi. Araştırmada 247 dinozor türüne ait olduğu belirlenen bin 600 dinozor fosili incelendi.
Çalışmanın baş yazarı Fabien Condamine, "150 ila 66 milyon yıl öncesini kapsayan tüm Kretase Devri’ndeki en yaygın 6 dinozor ailesini inceledik ve hepsinin başta evrimleştiğini, geliştiğini ve açıkça başarılı olduklarını gördük" dedi.
Fransa'daki Montpellier Evrimsel Bilimler Enstitüsü'nden Condamine, "Sonra, yani bundan 76 milyon yıl önce ani bir gerileme gösterdiler" diye devam etti:
"Yok olma oranları artmış, yeni türlerin ortaya çıkma oranı da düşmüştü."
Hakemli bilimsel dergi Nature Communications’ta yayımlanan araştırmanın yazarlarına göre bu durum, göktaşının etkileri nedeniyle soğuyan iklimin uçmayan dinozorları yok etmesine yardımcı oldu.
Araştırmacılar ayrıca, hadrosaur gibi başarılı dinozor ailelerinin diğer otoburları geride bırakmış olabileceğini düşünüyor. Bu da dinozor çeşitliliğinde düşüşe yol açabilir.
Araştırmanın ortak yazarı, Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Mike Benton, "Analizlerde dinozor nüfusundaki düşüşünün olası nedenlerini araştırdık. İki ana faktör olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.
"İlki genel iklimin soğumaya başlamasıydı. Bu, muhtemelen sıcak havalara dayanıklı dinozorlar için hayatı zorlaştırdı. Ardından, otoburların kaybı ekosistemlerini kararsız, nesillerini de tükenmeye eğilimli hale getirdi."
Benton ayrıca, "daha uzun ömürlü dinozor türlerinin neslinin tükenmeye daha yatkın olduğunu" ve "Dünya'daki yeni koşullara uyum sağlayamadıklarını" ifade etti.
Independent Türkçe, CNN International, CNET



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news